Türk dizileri Balkanlar'ı fethetti

Balkan ülkelerinde son yıllarda çok sayıda televizyon kanalında gösterilmeye başlayan ve "Kurtlar Vadisi", "Yaprak Dökümü", "Binbir Gece" gibi dizilerle popülarite kazanmaya başlayan Türk dizileri, son günlerde "Muhteşem Yüzyıl" dizisi ile zirve yaptı.

Türk dizileri Balkanlar'ı fethetti
Türk dizileri Balkanlar'ı fethetti
GİRİŞ 28.10.2012 13:22 GÜNCELLEME 28.10.2012 13:22
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Balkanlar'da Bosna-Hersek, Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya, Karadağ ve Kosova gibi ülkelerde son yıllarda gösterilmeye başlayan Türk dizileri, "dini, ırkı" farklı olan, birçok konuda birbirleriyle anlaşamayan milletleri ekran başında buluşturmayı başardı. Türk dizilerine ilginin artması daha önce gösterilen Amerikan ve Latin dizilerini geri planda bıraktı. Bölge ülkelerinde gündelik hayatı derinden etkileyen Tük dizileri, artık halkın ve siyasetçilerin en çok konuştuğu konuların başında gelmeye başladı. Türk dizilerinde rol alan oyuncular Balkan ülkelerinde ün sahibi, dizilerin müzikleri ise cep telefonlarında en fazla kullanılan müzik oldu.

Saraybosna Üniversitesi Şarkiyat Bölümü Öğretim Üyesi Türkolog Amina Şilyak Yesenkoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu dizilerin Balkan ülkelerinden Türkiye'ye giden turist sayısına da olumlu etki yaptığını, Türk mutfağının da diziler sayesinde bu ülkelerde önemli bir yer edindiğini söyledi.

Amina Şilyak Yesenkoviç, "Diziler sayesinde Türkiye'ye ve İslam dünyasına yönelik birçok ön yargı ortadan kalktı. Türkiye, mutfağı ve kültürüyle dahi her geçen gün popülarite kazanan bir ülke haline geldi. Artık reklamlar da dahi Türkiye'yi görebiliyoruz" dedi.

-Diziler Türkçe'ye ilgiyi de arttırdı-

Zagreb, Belgrad, Saraybosna ve Üsküp'te Türkçe kurslarına katılan birçok kimse bulunduğuna vurgu yapan Yesenkoviç, buna rağmen ekrandaki dizilerin Türkiye'nin gerçek yüzünü göstermediğini dile getirdi.

Yesenkoviç, bir Türkolog olarak kendisine sıkça, "Türkler evlerinde ayakkabılarla mı geziyor?" ya da "Türkiye'de kadın-erkek herkes rakı mı içiyor?" gibi sorular yöneltildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"İnsanlar bana sıkça, bu dizilerde neden İslam kültürünün yansıtılmadığını soruyor. Bana göre sakin, manevi bir hayat yaşayan, beş vakit namazını kılan, oruç tutan, sadaka ve zekat veren ya da hacca giden biri hakkında yapılacak dizi sıkıcı olurdu. Çünkü burada entrika, ihanet ve kumar yok. Böyle bir hayat sürdüren birinin başına ne sıklıkta bir bela gelebilir ki? Bu nedenle böylesi diziler ilginç olmayabilirdi."

-Türk edebiyatına ilgi de artıyor-

Yesenkoviç, "Yaprak Dökümü" ve "Aşk-ı Memnu" gibi dizilerin Balkanlar'daki halkın edebiyata duyduğu ilgiyi de artırdığını dile getirerek, dizilerin yayımlanmaya başlamasıyla Reşat Nuri Güntekin'in "Yaprak Dökümü" ve Halit Ziya Uşaklıgil'in kitaplarının da bu ülkelerde büyük ilgi gördüğünü sözlerine ekledi.

Yesenkoviç, bu ilginin karşılıklı işbirliğine dönüştürülebileceğini belirterek, "Bu topraklarda gizli kalmış birçok hikaye var. Bunların filmlerini ya da dizilerini birlikte ekrana taşıyabiliriz. Bosna-Hersek'te Hollywood'da dahi kendisine yer bulan kaliteli filmler yapan birçok önemli yönetmen var" şeklinde konuştu.

Zagrebli edebiyat eleştirmeni Filip Mursel Begoviç ise her şeyden önce, Hırvatistan halkının bu dizilere ilgisinden çok memnun olduğunu, çünkü daha öncesinde Türkiye'nin ve Türk kültürünün Hırvatistan'da farklı bir şekilde bilindiğini söyledi.

Begoviç, "Bizim, Türklere yönelik çok korkunç ön yargılarımız vardı. Okullarımızdaki kitaplarda Türkler bizlere, kazığa oturtan, çocuk kaçıran, köyleri yakan ve kadınlara tecavüz eden insanlar olarak öğretiliyordu" dedi.

Dizilerin yayımlanmaya başlamasıyla sosyolojik bir fenomen ortaya çıkardığını söyleyen Begoviç, "Binbir Gece" dizisinin Hırvatistan'da yayımlanmaya başlamasıyla Zagreb sokaklarında "Hoşgeldin", "Estağfirullah", "Tövbe Ya Rabbi'' gibi Türkiye'de kullanılan kelimelerin duyulmaya başlandığını söyledi.

Bunun yanı sıra bazı dizilerin ise, insanların karmaşık düşünceler edinmesine yol açtığını söyleyen Begoviç, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinin yayımlanmaya başlamasıyla Hırvatların, "Bir Müslüman, nasıl olur da 30-40 kadınla birlikte olabilir?" gibi fikirlere kapıldığını belirtti.

Belgrad Üniversitesi Felsefe Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miryana Teodosiyeviç, son iki yıldır Sırbistan'da yayımlanmaya başlayan Türk dizilerinin insanların boş vakitlerini değerlendirdiği başlıca aktivite olduğunu söyledi.

Ülkede yayımlandıktan kısa bir süre sonra en popüler dizi haline gelen "Binbir Gece" dizisinin ardından Türk dizilerine olan ilginin arttığını belirten Teodosiyeviç, dizi tutkunlarının internette ve anlamadıkları bir dilde bu dizilerin ileriki bölümlerini izlediklerini söyledi.

Dizilerin her geçen gün Sırbistan'daki popülaritesinin arttığını belirten Teodosiyeviç, "Muhteşem Yüzyıl" dizinin ilk bölümünü yaklaşık 2 milyon kişinin izlediğine işaret etti.

AA

YORUMLAR 1
  • adiga 81 12 yıl önce Şikayet Et
    keşke izlemeseler. türk dizilerinde kimin eli kimin cebinde belli değil. geneli türk ve islam kültürüne aykırı. türk toplumunu olmadığı birşeymiş gibi gösteriyorlar. muhteşem yüzyıl ise büyük oranda uydurma, aşk meşk entrika. izleyen zannederki sultan süleyman muhteşem yüzyılı uckuruyla kurmuş. bu dizileri yapanlar toplumsal açıdan hiç sorumluluk sahibi değiller. para kazanmak için bütün değerler ayaklar altında. dünya şaşkın. neredeyse 1000 yıldır islamın bayraktarlığını yapmış türk toplumunun şimdiki halini hayretle izliyorlar. işin kötüsü kötü örnek oluyoruz. keşke izlemeseler.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Milyoner’de 1 milyon TL’lik soru açıldı! İşte cevabı…
AK Parti İstanbul İl Başkanlığında bayrak değişimi