Dün, önce MİT’in yurtdışında bir FETÖ’cüyü daha paketlediği haberi geldi..

“Moğolistan’daki Empathy okullarının genel müdürü Veysel Akçay Türkiye’ye getiriliyor” diye başlayan haberler sonrasında..

Klasik FETÖ’cü kadın tiplemesindeki gibi.. Veysel Akçay’ın.. Başı açık, saçları toplanmış.. Ancak boyun kapalı görüntüsü ile, eşi Alev Akçay’ın herkesten yardım isteyen videosu sosyal medyaya yayıldı..

Eşi, “Evin kapısının önünden götürüldü” diye bilgi veriyor ama..

Kim götürdü, niye götürdü henüz belli değil iken..

“Kocamı Türkiye’ye götürmesinler” diye çağrıda bulunması ile..

Her şeyin farkında olduklarını da, itiraf etmiş oluyorlar..

Yoksa..

Moğolistan’da, her gözaltına alınanın korkusu, Türkiye’ye götürülmek olmamalı..

Bunların korkusu, Türkiye’ye götürülmek olduğuna göre..

Türkiye’ye yönelik, bir haltlar yemiş olmalılar..

Oysa, biz bu adamları..

Hep dinler idik..

“Türkiye’nin sesini dünyaya duyuruyoruz” diye övündüklerini görür, izlerdik..

Şimdi niye, Türkiye’ye gitmekten, götürülmekten korkuyorlar ki acaba?

Kendileri biliyordur mutlaka..

Biz de tahmin ediyoruz ama..

Şöyle kendi ağızları ile bir söyleseler de..

Tereddüt eden saf insanlar var ise..

Öğrenseler..

Sahi, ne yaptınız, Türkiye’ye?

Neler yaptınız ki, Türkiye’ye gitmekten korkuyorsunuz?

Hemen ardından..

FETÖ’cü internet sitelerinde bir bombardıman..

Eşinin açıklaması ile, Türkiye’ye götürülmesinden korktukları Veysel Akçay’ın başına gelenler, usûlsüz kaçırma imiş..

Niye?

Onun gerekçesini de, şöyle izah etmeye çalışıyorlar..

Kendilerine Avrupa’dan bir bağlantı kurgulaması ile:

Efendim.. Aslında Veysel Akçay’ın görev yaptığı okul, bir Alman şirketine ait imiş.

Alman şirketin yetkilisi Josef Funke imiş.

Josef Funke demiş ki:

“Konu Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından takip ediliyor. Akçay’ın Türkiye’ye götürülmesi engellenmeli.”

Hay Allah..

Kafamızdaki tüm bilgiler altüst oldu.

Biz Türk okulu diye biliyorduk..

Alman okulu çıktı..

Merak ettim..

FETÖ’cülerin; hem de Empathy kurumlarının Alman şirketine ait olduğunu iddia eden FETÖ’cü intenet sitesinin, eski haberlerine baktım..

Henüz 17-25 Aralık hain darbe girişimi gerçekleşmediği tarihlerde, o siteden bir haber:

“Türk okulları, Moğolistan’da kalitesini tescilledi” başlığı ile çıkmış..

Sonrasında da aynı haberde şunlar yazılmış: “1994 yılından bu yana Moğolistan’da eğitim faaliyetleri veren Türk girişimciler tarafından kurulan Empathy Okulları, başarılarına bir yenisini daha ekledi.”

Eeee?

Türk girişimciler tarafından kurulmuş okul..

Türk yetkililer tarafından hesap sormak üzere soruşturma açılınca..

Şimdi bir abra kadabra ile..

Bir anda..

“Alman eğitim kurumu” oluvermiş..

Yerseniz..

Yer miyiz?

Yemeyiz..

Yemeyiz de.

Tüm bu sahtekarlıkları niye yaparlar acaba?

Bunlar kendilerini çok uyanık, karşılarındakileri de hepten aptal mı sanıyorlar?..

Türk girişimcilerin kurduğunu yıllardır söyledikleri bir okulu..

Hain darbe girişimlerine imza attıktan sonra..

Alman şirketine satarak..

Satmış gibi göstererek, olaya uluslararası boyut karıştırmaya çalışıyorlar..

Aslında suçüstü hallerini, daha da tescilliyorlar.

Kimlerle iş pişirdiklerini göstermiş oluyorlar..

Bir ellerinin CIA ile..

Bir ellerinin de Alman derin örgütleri ile iş kotardığını ispatlamış oluyorlar..

Yoksa..

Hangi aptal Alman şirketi var ki..

Yıllardır Türk eğitim kurumu diye bilinen ve öyle propagandası yapılan bir kurumu..

Hem de Moğolistan’daki bir okulu..

Satın alır?

Hangi şapşal Alman şirketi, böyle saçma bir satın almayı gerçekleştirir ki..

Bizim de buna inanmamızı mı istiyorlar?

•

Eminim, kendisine örgüte kaptırmış saf FETÖ’cüler..

Şimdi bana ulaşıp, “İnan bak, o eğitim kurumu Almanlara satıldı.. İnanmıyorsan, satış belgesini yollayalım sana” diyeceklerdir..

Bence o dandik belgeyi..

Daha doğrusu, FETÖ’nün hem CIA ile, hem de Almanya’nın istihbarat örgütleri ile irtibatlı olduğunu gösteren o belgeyi..

Alıp Pensilvanya’ya götürsünler..

Ordaki liderlerine gösterip, sorsunlar:

“Bu belge ile, biz kimleri aldatabiliriz? Diyelim, Moğolistan’daki yetkilileri aldattık.. Tabanımızdaki saf insanları aldattık.. Kısacası, dünyada insanları aldattık.. Ahirette Allah’ı da aldatabilir miyiz?” 

Evet..

“Dünyanın 160 ülkesinde açtığımız Türk okulları” diye övünen “gönül erleri(!)”, şimdi nasıl olmuş ise..

O okulların, Alman şirketlerinin sahipliğinde faaliyet gösterdiğini savunuyorlar..

Yarın öbürsü gün..

“Bu Almanlar öyle iyi insanlar ki.. Parayı bastırdılar.. Türk okulunu aldılar. Ordaki 25 yıllık Türk okul müdürünün görevine son vermediler.. Türk okul müdürü, okulda hâlâ, Türk bayrağını sallandırıyor” bile derler..

Bre safkolik FETÖ’cüler.. 

Elin Almanı..

Bir okulu satın alıp..

Orda sizin Türkler menfaatine bir eğitim yapmanıza, hiç izin verirler mi?

Aptal mı bunlar?

Yoksa..

O okulları..

CIA kurdu..

ABD’yi gizleyip, Türk bayrağını asıp, Türki cumhuriyetleri kafa kola aldı..

Şimdi hedef saptırmak için..

Son çırpınışlarla “final”i biraz daha geciktirmek için....

Almanları işin içine karıştırıp..

Türkiye’nin takibinden kurtarmaya mı çalışıyorsunuz?

Başarabileceğinize mi inanıyorsunuz?

Dün, Veysel Akçay, son anda, Türkiye’ye hesap vermek üzere yola çıkmaktan kurtulmuş..

Ya yarın?

Ya ertesi gün?

Ya son gün?

Ya Ahiret günü?

O günde kurtulacağını sanıyor mu?