'Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!'
- GİRİŞ13.02.2013 09:24
- GÜNCELLEME13.02.2013 09:24
Bir kesim karşı çıkıp diğer bir kesim alkışlıyor olsa, mesele yoktu. Ama aynı kalemlerin zamanla birbirinin zıddı tavırlar takınmaları kafa karıştırıcı idi.
Herhalde 1992'de olacak; İngiltere'de yayınlanan bir Kuveyt dergisi, Irak'a uyguladığı politikaları desteklemeleri karşılığında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülkede ABD tarafından gazete ve gazetecilere külliyetli miktarda ödemeler yapıldığını yazdı.
Mesele anlaşılmıştı. ABD'nin 90'ların ortalarına kadar süren Irak'a yönelik saldırıları haberleştirilirken de aynı tavır sürdü. İlk anda saldırılara karşı çıkılıyor, ancak kısa bir süre sonra bu saldırıların aslında haklı sebeplere istinat ettiği yönünde yayınlar yapılıyordu. Anlıyorduk ki, mamaları kesilenler ilk anda heyheyleniyor ve beklenen mama gelince de sakinleşiveriyorlardı…
Ülkemiz medyasının bir kesiminin, başka ülkelerin politikalarını para karşılığı destekliyor olduğunu düşünmek, ciddi şekilde rahatsız edici olsa da, durum bu idi... Dahası, bu bir ilk değildi ve maalesef son da olmayacaktı.
Sultan II. Abdülhamid Han tahttan indirildiğinde, Yıldız Sarayı'nı yağmalayan güruhun içinde para olduğu ümidiyle kırdığı bir kasadan, dönemin Avrupa medyasının önemli isimlerine ödenmiş paraların makbuzları çıkmıştı.
Sultan II. Abdülhamid'e yönelik karalama kampanyasının gönüllü takipçileri, kalemlerini başka ülkelerin menfaatleri için kiralamak veya satmakta herhangi bir mahzur görmezlerken; Abdülhamid Han, devletin bekası için Avrupalı kalemleri kiralamış ya da satın almıştı demek ki…
Vefat yıldönümü sebebiyle gazete ve televizyonlarda yapılan yayınlar, Abdülhamid Han'ın artık mümkün olduğu kadar objektif değerlendirmeye başlandığının bir göstergesi, şüphesiz.
Son yıllarda Sultan hakkında yapılan yayınlarda da gözle görülür bir artış gözleniyor. Bunlardan en çok dikkat çekeni de, Kayseri Erciyes Üniversitesi Yayınları arasında çıkan ‘Devr-i Hamid / Sultan II. Abdülhamid' ismini taşıyan 5 ciltlik eser.
Konularının uzmanı 75 akademisyen ve yazarın katkılarıyla hazırlanan kitapta Sultan II. Abdülhamid'in ailesi, şahsiyeti, tahsili, saltanat yılları, devrinin iç ve dış siyasal olayları, maliyesi, sosyal yapısı, teşkilat yapısı, kültür ve sanat alanındaki gelişmeleri, düşünce yapısı, bilim hayatı ve reform hareketleri gibi temel konularla ilgili 90 makale yer alıyor.
Sultan II. Abdülhamid'i anlamak, içinde bulunduğumuz dönem sebebiyle, özellikle de bugünlerde çok önemli. Sultan'ın deyimiyle: “Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!” çünkü… Hataların tekerrür etmemesi için, önce bunların neler olduğunu öğrenmek ve ardından da nasıl tedbirler alınacağı konusunda kafa yormak lazım…
Rahmet'e vesile olması dileğiyle, Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri'nden (İsmet Bozdağ, Truva Yayınları) bazı alıntılarla baş başa bırakıyorum sizleri:
“Hükümdarlık makamına geldiğim zaman, üç yüz milyon liraya yaklaşan dış borçlarımızı -iki büyük harbin ve birçok ayaklanmaların gerektirdiği masrafları karşıladıktan sonra- otuz milyona indirmeyi başardım. Yani, onda birine!.. (İttihatçıların Maliye Nazırı) Nazım Bey'le arkadaşları ise, benim bıraktığım borcu, bugüne kadar (1917) dört yüz milyona çıkardılar... Yâni, on üç katına...”
“Ben Ermenilerin istiklâl sevdasına kapılmalarına şaşmıyorum; hele büyük devletler tarafından durmadan tahrik edildiklerini bildikten sonra... Fakat Avrupa'ya kaçıp orada benim aleyhime gazete çıkaran bazı Jön Türkler'in Ermeni komitecilerile işbirliği yapmalarına, hatta onlardan para almalarına hâlâ şaşıyorum.Hem Osmanlı ülkesini parçalanmaktan kurtarmak istediklerini söylüyorlar, hem de parçalayanlarla iş birliği, ahit birliği yapıyorlar!..”
"Namık Kemal Kanun-i Esasî'nin kaleme alındığı günlerde bir taslak hazırlamıştı. Mithat Paşa'nın çok yakın dostu olduğu halde, bu konuda bir türlü anlaşamıyorlardı… Mithat Paşa, bir fırsatını bulup hanedan'ı devirmek ve yerine kendisi geçmek fikrindeydi. Tuhaftır, Mithat Paşa'nın bir akşam "Al-i Osman'ın yerine Al-i Mithat gelse ne lâzım gelir?" dediğini ertesi günü gelip bana haber veren Kemal Bey'dir!”
“Amcam Abdülaziz Han'ı düşürmek için Avrupa'ya kaçan Genç Osmanlılar, muradlarına ermişler, hem Abdülaziz Han düşmüş, hem de hemen peşinden açılan 93 Rus Savaşı Rumeli'nin yarısını alıp götürmüştü. Tıpkı onlar gibi, beni düşürmek için Avrupa'ya kaçan Jön Türkler de muradlarına ermişler, beni düşürmüşler ve girdikleri Cihan Savaşı'nda da Osmanlı İmparatorluğu'nu elden çıkarmışlardır.
Her iki gurup da memleketin okumuş yazmışlarını içine alıyordu. Her iki gurup da Batıcılığa hayrandı. Her iki gurup da memleketin tek kurtuluşunu meşrutiyette görüyorlardı. Her iki gurup da emellerine ordunun bir parçasını vasıta etti. Her iki gurubun dayandığı ordu da içinden parçalandı.”
“Hayır, bunca okumuş, düşünmüş, kendisini davasına vermiş vatan evlâdının cibiliyetsiz çıkacağını kabul edemem! Sadece aldandılar, derim. Aldandılar ama, cezalarım kendilerinden çok, aldanmayan milyonlarca masum vatan evlâdı çekti; hem öldüler, hem vatandan oldular!..”
“Ahmet Celalettin Paşa'nın Mısır'da Ali Kemal Bey'den aldığı bir mektubu görmüştüm… Bu mektupta Dr. Abdullah Cevdet, Dr. İshak Sükûtî, Dr. Bahattin Şakir, Dr. Nazım, Dr. İbrahim Temo'nun Fransız ve İtalyan localarına bağlı olduklarını ve bu locaların yardımı ile yaşadıklarını, hattâ memleketteki ailelerine dahi bu localar eliyle para gönderildiğini yazıyor ve bunların vesikalarını gönderiyordu.”
“ Dostlarım beni, yumuşak başlı olmakla, düşmanlarım, zalim gaddar olmakla suçlarlar. İki taraf da yanılır... Ben ne bir Yavuz Selim Han idim, ne de Yavuz Selim Han'ın ülkesi benim buyruğumdaydı... Ne yaptıysam, yapabildiğimdir. Yavuz Selim Han da benim zamanımda padişah olsaydı, o da benim gibi yapardı.”
“Avrupa'ya giden bazı gençler, orada laboratuarda ne olup bittiğine başlarını bile çevirmeden, kadınların erkeklerle dans ettiklerini görüyorlar, içki içtiklerine hayran kalıyorlar ve memlekete gelince, Avrupa medeniyetinin üstünlüğü diye bunu öğütlemeğe çalışıyorlardı; yanlıştır diyordum. O zaman beni örümcek kafalı olmak suçluyorlardı.”
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar3