Turgut Özal: Ölüm ve çürümenin videosu

  • GİRİŞ02.10.2012 11:13
  • GÜNCELLEME02.10.2012 11:13

Yaşarken büyük iktidarlara sahip bedenlerin toprak altında çürürken nasıl da herkesle eşitlendiği gerçeği rüzgârın açık bir pencereyi kapatması gibi yüzümüze çarpacak…

Sam Taylor Wood,  “A Little Deaht” adlı 2002 yılında yaptığı videosu ölüm ve çürümeyi seyrettiğimizde yüzleşmek istemediğimiz bir durumla karşılaşırız.                                      

O özenle baktığımız, cicili bicili kıyafetler alıp kremler sürdüğümüz, aynaya bakıp bakıp doyamadığımız bedenimizin, bir gün kurtçuklara nasıl da ziyafet olabileceğini görmenin videosudur. 

Kadın sanatçı işlerinde ölüm ve çürüme temalarını sık kullanır. Zira iki kez ölümle yüzleşmiş, kolon ve meme kanserini yenmiştir. Tanrı ve ahiret inancına sahip bir dindar da olmadığından ölüm ve çürümekle yani yok oluşla yüzleşmeden hayatına devam etmesi de mümkün gözükmemektedir. 

Yaşam öyküsü de ölüme meydan okurcasına gelişir. Kanserle mücadele, eşinden boşanma ve yönetmeni olduğu ‘Nowhere Boy' filminin yıldızı, kendisinden yirmi üç yaş küçük Aaron Johnson ile evlenip hayatına iki kız çocuğundan sonra üçüncü bir kız çocuğunu daha getirir.

Çürüyen, küflenen, kurtlanan her canlı, videolarının konusu olur. Meyveler, hayvanlar…  

Sanatı ile ölüm ve çürümeyle yüzleşir. Yüzleşir ama bu yüzleşme onu tatmin eder mi, etmiş midir,  kabullenmiş midir? Bilemiyoruz…

Ahiret inancına sahip olan insan kolay kolay yok oluşla ya da ölümle yüzleşmez. Zira din, insanın hayatında her şeyi yerli yerine koyar. Beden ölümlüdür ve bir gün sonsuz gün için yeniden, tekrar diriltilecektir. Yani ahiret inancına sahip dindarın hayatında ebedi yok oluş yoktur. 

Peki, sizce her dindar bu yüzleşmeyi yapmadan hayatına devam eder mi? En azından benim gibi saf (pür) akla sahip olanlar? 

İnansam bile, bilsem bile pür aklım kendisini kolay kolay tevekküle bağlar mı? O yüzden hırpani duygular beni sarar zaman zaman… Bilsem bile yine, derim “neden”.  

Neden ölüm var? İmtihan… Ah ama bu cevap beni tatmin etmez. Bir an ‘imtihanı' da anlamsız bulurum. 

Tanrım! Neden cennette kalmamıza izin vermedin? Neden bize o ağacı yasakladın? Neden ölümlülerin dünyasına düştük? 

Oysa cennette melekler gibi hatta daha fazla Sen'i zikredebilirdik. Neden bu dünyanın kahrıyla yaşıyoruz? Neden sevdiklerimizi bir gün tek tek kaybetmek zorundayız? İşte bu soru ve sorun yüreğimi sıkıştırır… 

“Her canlı bir gün ölümü tadacaktır” (Enbiya 35)

“Ey Tanrım neden? Neden ölüm ve çürümeyi bize tattırıyorsun?” “Neden aldığımız hazlar bir gün sonra ya da bir an sonra yok olup gidiyor?”

Bu sorularla debelenip dururken bir şiir yetişir imdadıma… Metafizik sorularıma cevap verir şair Cahit Koytak

Tanrısal huzuru, sükûneti, barışı, 

Mutlak uyumu, kusursuz güzelliği

Ve ötesini duyumsamak için derinden, 

Bize orada da, şu bizim bildiğimiz

Kusurlu dünyaya ait 

Canlı hatıralar gerekecek belki de;

 

Kesintisiz hazları duyumsamak için

Sonlu acıların hatırası

Ve ölümsüzlüğün tadını almak için de

Çürüyüp giden hayatın kokusu… 

Ve bu dünyadan öbür dünyaya göçerken ağzımızda kalan tek tat ölüm ve çürümenin tadı olacak zira ölümsüzlüğün tadını başka türlü alamayacağız.

Hacer Aydın - Haber 7

aceraydin@hotmail.com

https://twitter.com/hacer_aydn

Yorumlar16

  • mustafa cozen 12 yıl önce Şikayet Et
    tanrı mı ALLAH mı. hanımefendı sorgulamanızı yaparken ıslamı mı yoksa materyalıst kafaylamı yapacaksınız once ona karar verın sorularınızı bır tanrıya sorarsanız omur boyu sorarsınız.ama sorularınızı cenab-ı ALLAH zulcelal hazretlerıne sorarsanız emın olun perdeler bır bır kalkar ınsALLAH.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • kelimat 12 yıl önce Şikayet Et
    turgut1. isbaet buyurdunuz. insanlardan önce cin taifesi imtihana tutulmuş bu imtihanda sadace azazil ismindeki cin muvaffak olmuş. ey cin ve insanlar topluluğu! içinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınızı bildirerek sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? (enam, 6/130) ve yine cin taifesi azgınlıkları sebebiyle çok zuluümler işlemişlerdir. fesat çıkarmışlardır. azazil tıpkı insanlar gibi nefs enaniyet vs gibi latifelerle donatılmıştır. cenab-ı hak'da onu melaikelerin başına getirmiştir. adem a.s. yaratılınca kendisine rakip olacağını anladığından itiraz etmiş, gerisi de zaten malum. melaikler de yeryüzündeki bu ahvali gördükleri vakit rablerine sualde bulunmuşlar. yoksa sorgulamak hadlerine düşmez. selam ile...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    ben sizin bilmediklerinizi bilirim kavli. aynı zamanda biz insanlarada verilen bir cevap değil midir?biz insanlar olarak dünya küresi dışında bir kaç bildiğimiz galaksiler gezegenler dışında nereyi biliyoruz ki...sonsuz bir evrende sonlu bir kaç yer dşında nereleri biliyoruz ki..hangi evrende hangi varlıklar var görevleri neler biliyoruz mu?? buna rağman bilgiçlikte taslıyoruz,emin emin konuşuyor ve ukalalık yapıyoruz..melekleri ve görevlerini biraz biliyoruz.şeytanı biraz biliyor ve görevini biliyoruz..bize görevimiz ile alakalı malumatlar verilmiştir..bilmediklerimiz amacın ve misyonumuzun dışında olanlar değil midir??..kaldı ki kendi yaratılışımız ile nice bilmediklerimiz var..uyurken kabuslar görüyor terleyip sıplayıp nefes nefese kalmıyor musunuz?? ne oluyor, neden oluyor biliyor muyuz?? biz daha ne biliyoruz ki..neden canımız hep ayaktan çıkar biliyor muyuz?? yani biz neyi ne kadar biliyoruz ki,bilgiçlik yaparak tek bilgin gibi konuşuyoruz.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    meleklerin ademin yaratılışına karşı. "yer yüzünde fesad çıkaracak,kan dökecek birini mi yaratacaksın" demesi rabbine karşı bir sorudur..belki daha önceden yaratılan bazı varlıklar yeryüzünde fesad çıkarmış ve kanlar dökmüş olmalı ve bunuda melekler biliyor olmalı ki rablerine biraz bilgi sahibiymiş edasıyla soruyorlar,"yer yüzünde fesad çıkaracak ve kanlar dökecek birilerini mi yaratacaksın?..ve melekler kendi görevlerinin emir tekrarını yapıyor:biz seni hamd ile takdis ediyoruz..rabbimizi ise "ben sizin bilmediklerinizi bilirim" diyor..yani benim halifelerim yeryüzünde fesad çıkarmayacak kanlar dökmeyecek..ALLAHu tealanın ben yeryüzünde halife kılacağım demesi ve buna karşı meleklerin söylemleri rabbe karşı bir isyan değil soru mantığı olarak ele alınmalıdır..ayrıca daha önce benzer varlıklar yaratılmış olabilir mi sorusu sorulmalıdır,melekler nerden biliyordu sorusu sorulabilir...meleklerin sözleri isyan değildir sorudur.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Hasan Seyre 12 yıl önce Şikayet Et
    melaikede..sorgulamıştı aslında... hiç sorgulamayan melaikeler bile.rabbin huzuruna çıkıp.biz ibadetimizle(yani işlediğimiz ve yüklendiğimiz yerçekimi, elektromanyetikle, nükleerle, kimyasal moleküler gücümüzü kullanarak gerçekleştirdiğimiz fonksiyonlarımızla) seni en mükemmel şekilde anıyorduk. ALLAH ismini en güzel zikrediyorduk. insan denilen alemi fesada verecek varlığı yaratmana ne gerek vardı(veya şeytan.melaikelere bakıp.hadi siz karşı duramadınız.ben öyle sıradan biri değilim.bak nasıl tepkimi ortaya koyarıma gitmesi) bu size yeterli gelmedimi sorusuna rabbin yanıtı.ben sizin bilmediklerinizi bilirim. işte ALLAHın tabiat haricinde..canlılığa geçişe izin vermesi.yani tabiattan binlerce daha mükemmel olan insan denilen varlığın yaratılmasına izin/onay vermesi..onu nasıl eğitirim sorusunacevap aramasıdır. işte terbiye sadece ahlakla değildir. sağlıkla, ticaretle, teknikle, matematikle yada mutasyonla devam etmektedir o kadar.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat