Bütün tartışmalar THY ve tasarımcı Dilek Hanif üzerinde yoğunlaşsa da kimse 'onlara sorma' zahmetinde bulunmadı.

Türk Hava Yolları'nın yeni kıyafetleri ve içki servisi ile ilgili gündem haftalardır kamuoyunun gündeminden düşmüyor.

Mevcut kıyafetler hafızam beni yanıltmıyorsa 4 yılı aşkın süredir kullanılıyor... Uçakta servis yapan kabin görevlileri, host ya da hostesler için önceliğin "rahatlık ve imaj" olduğu konusunda hemen herkes hemfikir...

Yaptığım uçuşlardan ve sohbetlerden edindiğim izlenim, çalışanlar da konuyu sadece basın üzerinden biliyor...

"Ne düşündüklerini" sorduğumda her biri sorumlulukları ve görevleri nedeniyle konuşmayacaklarını veya konuşmak istemedikleri kibarca belirttiler.

Sorularımı dinlerken yüzlerine takındıkları sabit gülümsemeler bile olsa, yine de beğenmediklerini, yüz ifadelerinden anlamak hiç de zor değildi.

Şimdiki kıyafetlerinden memnun olduklarını söyleyip yeni kıyafet konusunda görüş belirtmediler... Onlar açısından "kıyafet konusunda en önemli işlev"in rahatlık olduğunu söylüyorlar...

Konunun can alıcı noktası ise "o kıyafeti kullanacak host ve hostesler"in fikri bile alınmamış! Ne anket ne de farklı yöntemle, görüntüsünü bırakın "çalışma rahatlığı"na ilişkin beklentileri bile sorulmamış...

"Siz nasıl buluyorsunuz?" şeklindeki ısrarlı sorularıma rağmen görüş belirtmeyen hosteslerden alabildiğim tek cevap "Biz de basından öğrendik. Dışarıdan siz daha iyi görüyorsunuz. Bizim için önemli olan rahatlık. Netice de biz memuruz ne verirlerse onu giyeceğiz!" dedi.

"Gerçekten bir değişim süreci olacaksa, bunun çalışan personel, uçan yolcu ve kurumun beklentileri doğrultusunda bir ön araştırma yapılarak gerçekleştirilmesi daha rasyonel olmaz mı?" diye sormamak elde değil...

Merak ettiğim konulardan bir diğeri de kıyafet değişiminin zamanlaması ve gerekçesi!

Kurumsal kimliğe ilişkin bir yenileme süreci mi söz konusu? Ya da diğer bir soru ile THY'de kıyafet değişimini gerektiren neden nedir?

Bu konuda THY'nin ilgili birimleri kamuoyunu da  bilgilendirirse faydalı olacağına inanıyorum...

THY taraftarları ve karşıtları diye cephelerin oluşmasından en büyük zararı kuşkusuz THY markası görecek...

Bu süreçte ortak akıl ve ortak beğenilerin" bir orta yolunun bulunacağı kanısındayım!

Dilek Hanif, kendi alanında iyi işlere imza atmış bir tasarımcı... Bunca başarısının ardından cepheleşen tartışmalar, tasarımcının kariyerinin sonrasında da olumsuz etkiler oluşturulabilir... Bu yüzden isim üzerinden tartışmanın da doğru olmadığını düşünüyorum...

Hatırlarsanız, THY'de işten çıkarmalar konusunda da büyük gürültüler koptu. Sırf cepheleşme yüzünden, olan işsiz kalan çalışanlara oldu.

Dünya çapında başarılara imza atan, Star Alliance üyesi olan havayolunun böyle tartışmalarla alet edilmesi ve marka değerine zarar verecek girişimlerde bulunulması akıl alır gibi değil.

THY global bir Türkiye markasıdır ve kimsenin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemlidir...

NOT: Dilek Hanif ile tasarımlar için 75 bin Avro'ya anlaşılmış...

Hakan GÖKSEL    -   Haber 7
hakan.goksel@haber7.com
twitter.com/hakan_goksel