Demokrasi adı altında toplumun hürriyet, vatanın milli güvenliği tehdit ediliyorsa, verilen demokratik haklar hor kullanılıyorsa devlet kendini korumaya almak için gerekli düzenlemeleri ivedilikle almalıdır, almak mecburiyetindedir.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, HDPKK’nın eş başkanları için dokunulmazlık zırhının kaldırılması hususunda fezleke hazırlanmalıdır mealindeki sözleri bütün vatanseverlerin ortak düşüncesidir ve her kesimden geniş destek bulmuştur.
HDPKK bölücü ve terörist bir partidir. 
Sadece eş başkanlarının dokunulmazlıklarının kaldırılması yeterli değildir, olmayacaktır. Nitekim her iki eş başkan yargılansa dahi yerlerine aynı fikriyatta eş başkanlar derhal atanacaktır. Yani sadece iki kişinin dokunulmazlığının kaldırılması yeterli olmayacaktır zira bu husus bir kişi veya kişiler meselesi değildir! Bu toptan bir parti programı meselesidir…
Parti kapatmanın gerekmediği zamanları dilemekle birlikte bu teröre destek verdiği ve işbirliği içinde olduğu sabit olan partinin kapatılması artık zaruri hale gelmiştir. Dolayısıyla sadece Çukurtaş ve Alçaktaş’ın dokunulmazlığının kaldırılması var olan sorunları ortadan kaldırmayacaktır! 
Fenole‘nin örgüsü kabilinden her defasında başa saran bir durumun ortaya çıkması olasıdır! 
Artık bu partinin TBMM çatısı altında faaliyet göstermesi de bu ülkenin yarınları için tehlikelidir ve kapatılması için her türlü şart oluşmuştur. Son olarak Demokratik Toplum Kongresinde ortaya konan 14 madde her şeyi apaçık gözler önüne sermektedir. 
Bu 14 maddeyle İspanya ve İtalya’da olduğu gibi “Siyasal bölgeselleşme” ve “Bölgeli devlet” modeli isteniyor. Bu bahsedilen “bölgeli devlet” , federal devlet modelinde uygulandığı üzere merkezi yönetimin kendine ait tüm yetkileri o bölgeye devretmesi şeklindedir! 
Bu şu demek…
Türkiye’nin batısı ve diğer bölgeleri çalışsın, biz Kürtler orada yiyelim keyfimize bakalım ve derebeyliğimizi kuralım ve hatta devletleşelim! Bölünmenin, parçalanmanın kirli ayak oyunları böyle senaryolaştırılıyor! 
Zaten Çukurtaş ve Alçakdağ ikilisi dışındaki her HDPKK üyesi de özerklik ve bölünmeden açık açık söz edip devlete meydan okuyor… Bölgede neredeyse Türkçe yer isimleri kalmadı! Her birinin yerine Kürtçe isimler veriliyor bir bir…
Beyler, Bayanlar!
Bir toprağı önce ismiyle kaybedersiniz. İsmini kaybettiğiniz yer artık sizin olamaz. Uludere ismini “Roboski” diye adlandıran bir yığın aydın müsveddesi, bunca şehidin ardından nasıl da timsah gözyaşları döküyor! Bizim derdimiz bir değil ki… Bir kaht-ı rical devrindeyiz ki milli ve yerli münevverimiz yetişmiyor, ortalıkta kendine gazeteci yazar diyen bir takım zevat utanmadan bin yıl önce verilmiş yer isimlerini bilinçli bir şekilde değiştirerek feci bir ihanete kapı aralamakta bir beis görmüyorlar ya da böylesine gaflet ve hıyanet içindeler! 
Üniter Devlet yapısını yıkmayı, özerklik ve bağımsızlık gibi akla hayale gelmeyen zırvaları dile getirmekten kaçınmayan bu partinin iki eş başkanını siyasetten men edip yargılandığında sorun bitecek sanılıyorsa şayet yanılıyorlar demektir!
Bu partinin kapatılması elzem olmuştur!
Buradan ilan ediyorum…
Şayet bu parti ivedilikle ilgili yasa çıkarılıp kapatılmazsa tarih bunu sorgulayacaktır. Tarihin hesap sormasına gerek kalmadan zaten dört yıl sonra halk sandıkta bunun hesabını soracaktır!
Artık vatanseverim diyen herkes şu yalancıktan demokrasi havariliğinden de vaz geçsin! Yetmez mi? Bu partinin kapatılması için daha ne yapması gerekir? İşleyebileceği başka suç kaldı mı?
Ya da hainliğin başka bir biçimi var mı?
Vesselam…

Meryem Aybike Sinan- haber7
meryemaybike@gmail.com
Twitter: @aybikesinan