Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru başlarken
- GİRİŞ21.09.2012 09:44
- GÜNCELLEME21.09.2012 09:44
Kişi hak ve hürriyetlerinin koruyucusu olan Anayasa Mahkemesi, diğer görev ve yetkilerinin yanında Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi kapsamına giren herhangi birisinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkes tarafından yapılabilecek bireysel başvuruyu inceleyip karara bağlayacaktır.
Bireysel başvuru hakkı; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılabilme hakkını kapsamamaktadır.Böylece, yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan doğruya bireysel başvuru yapılamayacağı gibi, Anayasa Mahkemesi'nin kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler için de bireysel başvuru yapılamayacaktır.
Türk vatandaşları ve kural olarak yabancıların Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapabilmesi mümkün olmakla birlikte, yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılara başvuru hakkı tanınmamıştır.Yabancılar için bu tür kısıtlamalar, bazı mesleklerin icrası, seçme ve seçilme hakkı, mali haklar ve sair alanlarda öngörülmüştür. Bu sınırlamanın dayanağı olan Anayasa m.16'ya göre, “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir”.
Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bireysel başvurular harca tabidir.Şu an için başvuru ücreti 172,50 (yüzyetmişikibuçuk)-TL'dir. Düzenlemenin gerekçesinde, başvuruda harç zorunlu tutulmak suretiylegereksiz başvurular ile Mahkemenin zaman ve emek kaybının önüne geçilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.Bu gerekçeye katılmamaktayız.Hangi başvurunun gerekli ve hangisini gereksiz olduğu bu tür bir yöntemle tespit edilemez. Bireyin hak arama özgürlüğü engellenmemelidir. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne yapılan başvurularda olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurular da ücretsiz olmalıdır. Başvuru sayısı, Kamu Hukuku alanına giren bir başvuruyu ücretlendirmek suretiyle hak arama hürriyetini kısıtlayarak azaltılamaz. Şikayet ve başvuruların azaltılması, hukuk düzeninin sağlanıp korunması, adalet ve eşitlik ilkelerinin ve dürüst yargılanma hakkının gözetilmesi ile mümkün olabilir. Anayasa m.36'nın birinci fıkrasına göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”.Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun harca tabi tutulması Anayasaya aykırıdır.
Ayrıca, bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular hakkında, yargılama giderleri dışında, 2.000,00 (ikibin)-TL'den fazla olmamak üzere para cezasına hükmedilebilecektir. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi Kanunu'nun 51. maddesinde yer alan bu düzenlemeye de yukarıda ifade ettiğimiz gerekçelerle katılmıyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin reddettiği bireysel başvuru sahibinin bir de para cezası ödemek zorunda bırakılması, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacaktır.
6216 sayılı Kanunun geçici m.1'e göre Anayasa Mahkemesi, sadece 23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Bilindiği üzere Türk Hukuku'nda mahkeme kararları, olağan kanun yolları tüketildikten sonra kesinleşir. Mahkeme kararı kesinleştikten sonra, iç hukukta başvurulabilecek hukuk yolu olağanüstü kanun yolları olarak gösterilmiştir. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru, kesinleşen kararlara karşı başvurulabilecek bir yol olduğundan, hukuki niteliği itibariyle olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilmelidir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, niteliği itibariyle bireysel başvuruları olağan kanun yolu olarak görüp çözecek bir yargı mercii olarak yetkilendirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi, kişi hak ve hürriyetlerine yönelik ihlal olup olmadığı ve bir tazminata hükmetmek gerekip gerekmediği ile sınırlı şekilde bireysel başvuruyu inceleyip sonuçlandırmalıdır.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun kesinleşen mahkeme kararları için öngörülmesi ve bireysel başvuru yolunun Anayasada olağan kanun yolu olarak düzenlenmemesi neticesinde birey, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmaksızın, kesinleşen bir mahkeme kararını İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne taşıyabilmelidir. Çünkü kural olarak, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne başvurmak için iç hukuk yollarının tüketilmesi yeterli, olağandışı kanun yollarının tüketilmesi ise gerekli değildir.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun, her ne kadar mevcut hukuk kuralları dahilinde mümkün olmasa da, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne başvurmak için tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu olarak algılanacağı ve bu tür bir uygulamaya geçileceğini tahmin etmek zor değildir.
Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuruların yeterli ve etkili bir biçimde sonuçlandırılması, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin de bireysel başvuru yolunu etkili bir iç hukuk yolu olarak tanımasını sağlayabilir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu, tüketilmesi gereken etkili bir iç hukuk yolu kabul edilir ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne başvurabilmenin önkoşullarından birisihalini alabilir.Uygulamanın hangi ölçüde gelişeceğini, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurularınne kadar sürede (bizce azami bir yılda), hangi etkinlikte ve yeterlilikte sonuçlandırılacağını zaman gösterecektir. Umarız ki, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu, kurumsal, sürekli ve güvenilir bir koruma mekanizması haline gelir ve Ülkemizden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden başvuruların azalmasını sağlayabilir. Aksi halde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bireysel başvuruyu etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul etmeyecektir.Ancak kanaatimizce, mevcut Anayasa m.148/3 ve 6216 sayılı Kanunun 45/2 hükümlerinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu olağanüstü kanun yolu olarak düzenlendiğinden, bireylerin doğrudan doğruya İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne başvurabilmesi mümkün olabilmelidir.
ersansen@hotmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol