28 Şubat'la yüzleşme ve Meclis'ten beklenen karar

  • GİRİŞ28.02.2013 09:20
  • GÜNCELLEME28.02.2013 12:08

Darbe ve darbeye teşebbüs suçtur. 28 Şubat'ın aktörleri de bu suçu işlemiştir.

Toplumsal talepler, bu istikametinde demokratik değişim, anayasal ve yasal değişikliklerle 28 Şubat aktörlerinden bir kısmı hakkında 15 yıl sonra soruşturma başlatılabilmiştir.

1000 yıl sürecek denilen bu darbe sürecinin halka rağmen sürdürülemeyeceği anlaşılmıştır.

Milletin temsilcileri, egemenliğin gerçek sahibi milletten aldıkları vekalet görevini cesaretle yerine getirince, darbeciler önce millet vicdanında mahkum olmuşlar, sonra da Adalete hesap vermeye başlamışlardır.

28 Şubat soruşturması kamuoyuna yansıdığı kadarıyla illegal BÇG yapılanmasından hareketle yürütülüyor. Tutuklanan ve tutuklanmayan şüphelilere ve görevlerine baktığımızda ortadaki tablo budur. 

Ancak, 28 Şubat darbesinin aktörlerinin üst düzey askerlerden ibaret olmadığı bir gerçek.

Öğretim üyelerini fişleyen, hukuk dışı genelgelerle eğitim özgürlüğünü engelleyen darbe destekçisi bir YÖK vardı.

Hukuka uygun kararlarıyla, hukuk dışı emir ve talimatlara boyun eğmeyen hakim ve savcılara eşlerinin kıyafetleri sebebiyle soruşturma açan Adalet Bakanlığı yetkilileri, ceza veren HSYK vardı.

Darbeye destek veren, ordu göreve diyen beşli çete vardı.

Darbeye zemin hazırlamak için, gazetecilik faaliyeti ile bağdaşmayacak biçimde darbecilerle iştirak halinde manşetleri belirleyen medya patronları vardı. 

İrtica tehdit ve tehlikesi olduğuna, hükümetin de irticanın devleti ele geçirmesinde asli unsur olduğuna halkı inandırmak için, yine darbecilerle iştirak halinde, görevlendirilmiş aktörleri (Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı, Aczimendiler gibi..) reklam filmi gibi her gün ekranlara çıkaran yayın yönetmenleri vardı. Finansörleri vardı. 

Şimdi kamuoyu suça iştirak eden darbenin sivil unsurları ve uzantıları hakkında neden işlem yapılmadığını sorguluyor.  28 Şubat'la yüzleşmenin boyutlarını tartışıyor.

Darbe suçları ferdi işlenen suçlar değildir. Ya örgütlü olarak ya da iştirak halinde işlenen suçlardır. Soruşturma makamı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu suça iştirak edenler hakkındaki tüm delilleri toplayarak, delilden sanığa gitme yöntemiyle, sorumluların mevki, makam ve sıfatlarına bakmaksızın haklarında yasal işlem yapmaktadır.

Dün gece itibariyle, Sincan'da tankları yürüten komutan olarak bilinen eski Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu ile dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Yücel Özsır tutuklandılar. Tutuklu sayısı 72 oldu. Adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılan şüpheliler de var.

Belki yargı süreci hızlı işlemiyor diyebiliriz ama olayın boyutları, delillerin toplanmasının aldığı zaman dikkate alındığında, sürecin yasalara uygun ve sağlıklı biçimde işlediğini söyleyebiliriz. Soruşturmanın sivil ayakları dahil bütün sorumluları kapsayacak biçimde genişleyerek devam edeceği anlaşılıyor.  Bu nedenle henüz yargı alanında yüzleşmenin tamamlandığını söyleyemeyiz.

Sivil Anayasa çalışmaları tamamlanmadan, yeni darbe girişimlerine sebebiyet verebilecek yasal düzenlemeler, meşhur 35. madde yürürlükten kaldırılmadan, 28 Şubatın dayatmaları olan eğitim ve çalışma özgürlüğü alanındaki hukuk dışı yasaklamalar sona erdirilmeden, irtica tehdidini bahane ederek bankaların yönetim kurullarına atanıp milyarları hortumlayanlardan hesap sorulmadan darbe tehditlerinin tamamen sona erdiğini söylemek de gerçekçi olamaz.

Siyaseten de 28 Şubat'la tam anlamıyla yüzleşildiğini söyleyemeyiz. Darbe teşvikçiliği yapan ve darbecileri alkışlayanlarla millet sandıkta yüzleşiyor. Hakettikleri dersi veriyor. Ancak 28 Şubat'ın baş aktörlerinden dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hesap sorulabilmiş değil.  TBMM'deki 282 milletvekili ile çoğunluğa sahip koalisyon liderliğine hükümet kurma görevi vermeyerek, BÇG ile işbirliği halinde hükümetin devrilmesinde başrolü oynayan Demirel'e sıfatı sebebiyle yargı hesap soramadığına göre TBMM devreye girip siyasal tarihimize bir not düşebilir.

28 Şubat'ın 16. Yılında, özel bir gündemle toplanarak, darbelere alkış tutan bütün siyasi tutumlarla birlikte, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kınandığı bir Meclis Kararı son derece anlamlı olacaktır.

Reşat Petek- Haber 7

petekresat@gmail.com

www.resatpetek.net

www.twitter.com/ResatPetek

Yorumlar4

  • Barışık hayat 12 yıl önce Şikayet Et
    BU Sürecin, Bir numarası ABD, İki Numarası TÜSÜİD,. BU Sürecin, Bir numarası ABD, İki Numarası TÜSÜİD, Üç Numarası, İttihat Terakki'nin devamı olan Ergenekon. Dört numarası, Dönmelerin kontrolunda olan, Medya, (Hürriyet Milliyet Sabah) .
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • hanefi ünal 12 yıl önce Şikayet Et
    Yaptıkları Yanlarına2mı Kalacak..?. Yirmisekiz şubat sürecinin sivil boyutunun hukukla yüzleşmesini ne zaman göreceğiz?Baş mimar 'Bir Bilen'in,'Beşli Çete;STK'ların,%70'leri elin de bulunduran,duruma katkı veren, medya patron'larının ve nice cep dolduran köşe yazarı geçinen' ekabir' lerin..?Ve de alt taşeronlar...Aslında biz ne yaptık ;beş gruptan sadece silahlı grubu kanunla yüzleştirdik... Diğer servet yapan,siyaset yapan,köşe kapan gruplar ne olacak?Yaptıkları yanlarına mı kalacak?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • MUSTAFA YILDIRIM 12 yıl önce Şikayet Et
    BİZİM MECLİSTEN BEKLEDİĞİMİZ KARAR. taşeron işçilerin sorunlarıdır
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Nail Sivri 12 yıl önce Şikayet Et
    1 numara niye ortalarda yok.. Bir sürü yağmacının asilik yaptığı ayakların baş olduğu iğrenç dönemlerin 1 numarası neden ortalarda yok. Büyük organizatör neden yok. Neden yargıya teslim edilmezler. Travestilerle birlikte planları hayata geçirenler nerede. Sağcısı,solcusu,turan'cısı, tarikatçı diye yutturulmaya çalışılan sapıkları organize edenler neden dışarıdalar. Askerin yanına gelemeyecek insanları ,askerle aynı amaca hizmet etmeyi kim organize etti.Hangi hain. Bir de tutuklanan omuzu kalabalıkları anlamıyorum.Vatanını seven ,gerçekleri anlatabilecek yürekli biri yok mu ? benden size geçen hakkım haram olsun.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat