Türkiye’nin güvenliği Başika’dan başlar
- GİRİŞ08.10.2016 11:27
- GÜNCELLEME08.10.2016 11:27
Bugünlerde gerek Suriye’de gerekse Irak’da önemli gelişmeler oluyor. Bölgede vekalet savaşları yerini korkarım ki bu gidişle devletler savaşına bırakacak.
Şu ana kadar terör örgütleri başka ülkeler adına savaşıyorlardı. PKK, PYD, DEAŞ bazı ülkeler adına savaşıyorlar. Kimi İran adına, kimi Rusya adına, kimi de ABD adına savaşıyor. Her ne hikmetse bütün büyük ülkeler DEAŞ’la mücadele etmek için bölgede olduklarını ifade ediyorlar. Ancak DEAŞ her geçen gün biraz daha güçleniyor.
Irak merkezi hükümeti de bir garip. Okyanus ötesinden gelen ABD’ye ses çıkarmıyorlar, bölgeyi parçalayan ve kana bulayan ABD’ye ses çıkarmıyorlar. Türkiye’ye gelince sesleri çok çıkıyor. Hükümetimizin yetkilileri Irak Yönetimine haklı olarak tepki gösterdi. Bu konuya son noktayı Başbakan Binali Yıldırım koydu. Türk askeri birliğinin ülkeden çıkmasını isteyen Irak Merkezi Hükümetine sert tepki gösteren Başbakan Binali Yıldırım, “Bölgede DEAŞ ile mücadele etmek için Türk varlığı orada kalmaya devam edecek. Türkiye hakkında ileri geri konuşmak Irak’ın haddi değildir” dedi.
Bölgede işgalcilere ses çıkarmayan Irak Hükümeti ülkemizi hedef tahtasına oturtmuş durumda. Uluslararası topluma ülkemizi işgalci olarak göstermeye çalışıyorlar. Gerek uluslararası medya gerekse o ülkelerin siyasileri, bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye›yi yıpratmaya, yalnızlaştırmaya çalışıyorlar. Bu noktada Başbakan Yıldırım haklı bir sitemde bulunuyor. Irak Merkezi Hükümetinden gelen tepkinin ‘anlaşılmaz’ olduğunu ifade ederek, “Irak’ta 63 değişik ülkeden askeri unsur var. Yeni Zelanda’dan var. Irak nere Yeni Zelanda nere! PKK’nın barındığı Irak’ta bugüne kadar Irak Merkezi Yönetimi tedbir almazken, 63 ülkeden askeri unsur bulunurken, Türkiye’nin oradaki varlığına takılması abesle iştigaldir. Bunun hiçbir şekilde iyi niyetle izahı yoktur» diyerek çarpıklığı dile getirdi.
Yıldırım, Irak’taki Türk askeri varlığının geleceğiyle ilgili de net konuştu. Başbakan, “DEAŞ ve PKK’nın bölgedeki varlığını bırakıp Türkiye’nin varlığına laf söylemesinin hiçbir anlamı yok.. Bağdat ne söylerse söylesin, bölgedeki DEAŞ ile mücadele için Türk varlığı orada kalmaya devam edecek. Bizim varlığımız daha fazla insanlık dramının yaşanmaması ve bölgedeki oldu bittilerin önüne geçilmesi içindir” diyerek ülkemizin kararlılığını göstermektedir.
Evet Irak’da haritalar değişiyor. Suriye’de haritalar değişiyor. Hedef şimdi Türkiye.. Ülkemizi bölmek ve istikrarsızlaştırmak istiyorlar. Irak Merkezi Hükümetine, ‘Türkiye bu bölgeden çıksın’ dedirtenler daha önce de 15 Temmuz Fetö darbesini yaptırmak isteyen güçlerdir. Bu darbe olsaydı zaten ülkemiz parçalanacaktı. Bu darbenin amacı ülkemizin işgal edilmesiydi.
Enerji Bakanımız Berat Albayrak bu Fetöcülerle ilgili güzel bir tanımlama yapmış. Bunları biz Altın Nesil olarak biliyorduk meğerse bunlar Hain nesilmiş diyerek Fetö’nün de bu değirmene su taşıdığını belirtmiş. PKK ve PYD’si de bu dış güçler tarafından kullanılıyor. Amaçları ülkemize diz çöktürmek. Bu örgütler işi başaramayınca işi sahipleri üstlenmişler. O nedenle Başika’da bir saldırı ve provokasyon da olabilir. Aman bu bölgede tedbirimizi iyi alalım. Ülkemizi zora sokmak isteyen dış güçlerin Başika’da tuzak kurmasına müsaade etmeyelim. Öte yandan biz bölgede olmak durumundayız. Bölgede yeni sınırlar, yeni ülkeler kurulmasına engel olmak için Türkiye Başika’da kalmak durumundadır. Türkiye’nin güvenliği Başika’dan başlar.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol