Araplara 'Erdoğan için sevinmeyin' uyarısı

  • GİRİŞ02.04.2014 07:54
  • GÜNCELLEME02.04.2014 16:35

Sandıklar açılınca Lübnan'da, Filistin'de, Mısır'da Arap halkları Ak Parti'nin seçim zaferine ortak oldu. Sokaklar Erdoğan için sevinirken, o halkları yöneten Arap liderler için aynı durum söz konusu değildi.

Gazze Şeridinde Filistinliler büyük bir gösteri yaptı. Caddelerde araçlarıyla tur atan, ellerinde Erdoğan posterleri ve Türk bayrakları sallayan binlerce kişi vardı. Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta insanlar Arap şivesiyle "Erdogan" diye sloganlar attı. Kahire'de baskı altındaki darbe karşıtı Mısırlılar da sevinç yaşayanlar arasındaydı.

Sadece onlar değil Suriyeliler de sevindi. Ama bombardıman altındaki ülkelerinde Erdoğan için kutlama yapacak meydanları maalesef bulamadılar.

Bu insanlar neden seviniyor? Çünkü ülkelerinde kendi haklarını savunacak liderleri yok. Baskı altındalar, zulüm altındalar, işgal altındalar, bombardıman altındalar, işkence altındalar. Filistinlinin devleti yok, Mısırlının devletine güveni yok, Suriyelinin devleti ise hepsinden beter.

Ortadoğu için aranan bir lider Recep Tayyip Erdoğan. Çıktığı her uluslararası kürsüde bu insanların yaşadığı şehirleri zikrediyor. Filistinli, Mısırlı biliyor ki, bir gün başı daha çok sıkışırsa, tıpkı Suriyeli gibi onlara da sahip çıkacak bir lider var Türkiye'de.

Filistin'de Filistinli için Mahmut Abbas'ın yapmadığını, Mısır'da Mısırlı için Sisi'nin yapmadığını, Suriye'de Suriyeli için Esed'in yapmadıklarını yapıyor Erdoğan.

Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Batı Şeria'da, Kudüs'te, Gazze'de, Pakistan'da kendi gözlerimle şahit oldum defalarca Erdoğan sevgisinin ne anlama geldiğini. Gidenler bilir, Mescid-i Aksa'nın avlusundaki Filistinli bir Türk görünce önce kucaklar ardından "Reis ül Vüzara Recep Tayyip Erdogan" der.

Erdoğan Arap ülkelerinde çok ama çok sevilir. Ama bu demek değil ki Türkiye, bütün Arap ülkeleri için dost ve kardeş ülkedir. Arap liderlerin bir çoğunun Erdoğan bakış açısı, Arap halklarından çok farklıdır.

Mesela seçim yapıldı, Ak Parti büyük bir zafer kazandı. Arayıp tebrik eden tek Arap lider Katar emiri oldu.

Mısır'da Sisi, Suriye'de Esed, Körfez ülkelerinin liderleri için Erdoğan ismi çok da sempatik gelmez kulağa.

Çünkü onlar için Erdoğan, "kurdukları düzeni bozan" demektir.

Gezi olayları ve 17 Aralık süreci boyunca yani yaklaşık 10 aydır Arapların El Cezire'den sonra en önemli yayın organlarından olan El Arabiya, inanılmaz bir Erdoğan karşıtlığı içerisine girdi. Başbakan'ın Mısır darbesindeki tutumu, Türkiye'nin enerji pazarındaki rolü, İran'la ticari ilişkiler, onları rahatsız eden en önemli nedenlerin başına geliyordu.

El Arabiya'nın Genel Müdürü Abdurrahman el Raşid, Şark el Avsat gazetesindeki köşesinde seçim sonuçlarını yorumladı. Yazısının başlığı "Erdoğan'ın zaferi Müslüman kardeşleri kurtaramaz" oldu. Mısır'da Sisi'nin Cumhurbaşkanlığına destek veren yazar, İhvan yanlılarının Türkiye'deki seçim sonuçlarına sevindiğini ama Erdoğan'ın Türkiye'de onlarca düşman edindiğini bu yüzden seçim zaferine rağmen kendisinden başka kimseye hayrının dokunamayacağı iddiasında bulundu.

Arap halklarına "boş yere sevinmeyin" diyen El Arabiya'nın Genel Müdürü, "Mursi yanlıları Erdoğan'dan mucize bekleyerek kendilerini kandırmasınlar" ifadesini kullandı.

Türkiye enerji ve ticari hamleleriyle Batı'nın ekonomik çarkına çomak sokarken, Mısır ve Suriye gibi ülkelerde yaptığı özgürlük ve demokrasi savunuculuğuyla Arap rejimleri için bir tehdit oldu. Suriye'de zulüm karşısında durarak Rusya'da, İran'da kendisine cephe açarken, Filistin davası için İsrail'in karşısına dikildi. Şii-Sünni ayrımcılığına ortak olmadı, Irak'ta Kürtler, Sünniler ve Şiiler arasında hassas bir denge izledi.

Hepsi birbirine bağlı olan bu saydığım noktalar, Türk dış politikasının temelini oluşturuyor. Bağımsız ve çok yönlü. Hangisinde hata ya da haksızlık var, ticaretimizi Batı'nın direktifinde mi yapsaydık yoksa yanı başımızdaki Müslüman katliamına seyirci mi kalsaydık?

Yorumlar21

  • musa arı 10 yıl önce Şikayet Et
    benim başbakanım. hiç bişeye yanmıyorum da dünya başbakanımın zaferine seviniyor ama bizim çapulcular kıymetini bir türlü bilemediler ona yanıyorum işte buna ciğerim yanıyor
    Cevapla Toplam 16 beğeni
  • muher erdal 10 yıl önce Şikayet Et
    OSMANLI TOKADI.... ilk tokadı biz vurduk halk olarak ,EVVEL ALLAH , gerisini reis halleder İNŞAALLAH... inlerine girecez inlerine... BİİZNİLLAH...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Abdürrahim Çokgüngör 10 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye’siz Ortadoğu projesi 100 yıl sonra iflas ediyor. Yazıda (Onlar için Erdoğan, "kurdukları düzeni bozan" demektir.) deniyor. Bu kısmen doğru. Onlar batılı emperyalistlerin kurdukları düzenin nemalanan lider ve lidercikleri. O emperyalist kurgulu düzen Türkiye’nin yükselişiyle karizmasını yitirdi. Orta doğu’da sömürge-düzeni ilk bozmaya kalkışan Menderes’ti. Sonra 1965-80 Demirel, sonra Özal, sonra Refahyol oldu. Bu 4 döneme dış müdahalenin ana sebebi Türkiye’nin bölgedeki sömürü düzenini bozan politikaları oldu. Bu arada İsrail’i ve Büyük İsrail rüyasını unutmayalım. Erdoğan’a olan ilgi Türkiye’de millet hakimiyetinin artışıyla doğru orantılıdır. Eski İsrail Dışişleri Bakanı 2 yıl önce ABD’de Mısır ve Türkiye’yi batılı-siyonist ittifakın aykırı hareket etmesinin ağır faturasını ödeyeceği söyleyerek tehdit etti. Ardından küresel güçler devreye girdi. 7 Şubat darbe girişimiyle merkez ülke Türkiye’yi hedef seçti. Sonra…..
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Abdürrahim Çokgüngör 10 yıl önce Şikayet Et
    5 ülkede dolap çevirenler, Türkiye'ye hedef tahtasına koydu. 3 yılda batı ve İsrail için tehlike arz eden 5 ülkede 2 darbe, 1 iç savaş, 1 gezi soytarılığı tezgahlanırken, İran’la ise ambargosuz ilişkilerin düzeltilmesi oldu. Bizde ise ana muhalefet bunlara destek oldu. Baronlarımız da Erdoğan’ı devirmek için bendeleri bir politikacıyla Washington-NewYork seferlerine çıktılar. Ondan sonra o küresel ve Siyonist mahfillerden yükselen soru: İstanbul’da AK Parti’yi devirebilecek misin? Bilmiyorlar ki, İstanbul’u alan zat Ankara için Üsküdar’ı geçmişti. Bediüzzaman Türkiye için “İslam aleminin anahtarı” nitelemesinde bulunmuştu. Sonra “Bu zamanda en büyük farz vazife ittihad-ı İslam”ı göstermişti. Böylece hem istiklali korunup, hem de yabancı menşeli dinsizliğe sed çekilecekti. Şimdi Osmanlı sonrası İslam Alemi’ne Siyonistlerle demir atanlar ve onların yerli müttefikleri rahatsız olmayacak mıydı? Oldu. Oluyor. Netice: Nehirler geriye akmaz.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • orhan koksal 10 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim birliğimizi artırsın.. Geçen hafta Dışışleri bakanı Sn.A.Davutoğlu bit tv kanalında söyleşi yaparken bir anısını paylaştı. Ortadoğu, balkanlar, kafkaslar ve afrikadaki müslüman toplumlar Türkiyeyi bir umut olarak gördüklerini belirtiyor. İsmini hatırlayanmadığım bir ülkede halk ile konuşurken "Bize bir şey olursa siz bir şekilde bize ulaşırsınız, ya size bir şey olursa......) Ülke dışındaki halkların bu sevgi ve alakası bunun için. Başka söze gerek yok. İnşallah ülkemiz daha da güçlenerek hem kendi halkına hemde umut olduğu halklara daha fazla yardımcı olur.
    Cevapla Toplam 29 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat