İsrail’de 100 bin civarında Türk asıllı Yahudi var. Türk Yahudilerinin CHP ile arası yıllardır açık, bunu kendileri dile getiriyorlar. Özellikle Milli Şef’ten pek hazzetmediklerini söylüyorlar. Hatta İnönü’ye Ladino dilinde “sağır” anlamına gelen “el sodro” lakabıyla hitap ettikleri bilinir.

Rafael Sadi, İsrail’de Türkçe yayın yapan bir haber sitesinde CHP ile Musevi cemaatinin yıllardır hiç barışık olmadığını yazmış. Milli şef döneminde kendi lisanlarının yasaklandığından, azınlıklara uygulanan baskılardan dem vurmuş.

İnönü sonrası Ecevit’le de yeni bir sayfa açılmadığını hatta Rahşan Ecevit’in İsrail karşıtı söylemlerinin Türk Musevilerini ne kadar rahatsız ettiğini anlatmış. Bu nedenle sayıları az da olsa Musevilerin CHP’ye oy vermediklerini hatırlatmış.

Geçtiğimiz haftalarda Yahudilerin yılbaşı olarak kutladıkları Roş Haşana ile ilgili CHP’den tebrik mesajları geldi. Hatta CHP Bursa Milletvekili Doç. Dr. Aykan Erdemir, mecliste bununla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Erdemir’in hem Roş Haşana mesajı hem de basın toplantısında antisemitizme karşı söylemleri Rafael Sadi’nin çok hoşuna gitmiş. Bunun yanına Halk TV’de Tuncay Özkan ile Metin Feyzioğlu’nun benzer açıklamalarını da memnuniyetle karşılayarak, “ben bu CHP’lilerin yanında olurum” demiş.

Tabi İnönü ve Ecevit döneminde gayri Müslimlerle birlikte kendilerinin hedef alındığını savunurken, bugün övdüğü Metin Feyzioğlu’nun dedesinin o günlerde CHP’li olduğundan hiç bahsetmemiş.

Aynı yayın organında birkaç gün sonra bu kez Ak Parti’nin Yahudilere bakış açısını eleştiren bir yazı vardı. Rafael Sadi, Paris Üniversitesinden Profesör Nora Şeni’nin yazısını yayınladı.

Başbakan Yardımcısı Prof. Numan Kurtulmuş’u eleştiren bir yazıydı. Numan Bey geçtiğimiz günlerde IŞİD’dan kaçan Kürtlere, Esed’den kaçan diğer Suriyelilere Türkiye’nin kapılarını açtığını söyledi. Aynı şekilde 16. Yüzyılda İspanya’dan kaçan Yahudilere de Osmanlının sahip çıktığını hatırlattı.

Bu hatırlatma İsrail’deki Türk Yahudileri ne kadar rahatsız etti bilmiyoruz ama Prof. Nora Şeni, Numan Kurtulmuş’u yalanlayan bir yazı kaleme aldı.

Numan Kurtulmuş’un o basın toplantısında ikinci dünya savaşı sırasında “Yahudilere de kucak açtık” dediğini iddia etti. Ardından da “Hayır Numan Bey, 2.Dünya Savaşı’nda Türkiye Yahudilere kucak açmadı” başlıklı yazısını yazdı.

Birincisi Numan Kurtulmuş’un İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin Avrupa’dan gelen Yahudilere kucak açtığına dair bir iddiası yok, öyle bir açıklama da yapmadı.

İkincisi Prof. Nora Şeni, 2.Dünya Savaşı boyunca Türkiye’de tek partili dönem olduğunu ve ülkenin Milli Şef tarafından idare edildiğini unutmuş sanırım.

2. Dünya Savaşıyla; Ak Parti’nin, Numan Kurtulmuş’un, Başbakan Davutoğlu’nun ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl ve ne alakası olabilir acaba?

Kaldı ki şunu da belirtmekte fayda var. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da mevcut iktidarın da ne Türk Musevi cemaatiyle ne İsrail’deki Türk asıllı Yahudilerle ne de diğer İsrail vatandaşlarıyla zerre kadar bir problemi yok.

Türkiye’nin İsrail’le tek sorunu Siyonist rejimle sınırlı, yani sorun sadece Mavi Marmara katliamını, Gazze katliamlarını, Filistin topraklarındaki diğer katliamları gerçekleştiren Siyonist rejimle. Bu hükümet hiçbir zaman anti semitist bir yaklaşımda olmadı, olmaz da. Olsa olsa buna anti-siyonist yaklaşım denilebilir.

Anti-siyonizmin anti-semitizm ile de hiçbir alakası yoktur. Daha geçen günlerde Yahudi olup da İsrail Başbakanı Netanyahu’yu New York’ta protesto eden anti Siyonist Yahudileri gördük, içlerinde hahamlar da vardı.

Ya da işgal yıldönümlerinde Filistinlilerle birlikte yürüyüp, Siyonist İsrail askerinin hedefi olan anti Siyonist Yahudileri de defalarca izledik.

O yüzden Türk asıllı olsun olmasın Siyonist pencereden Türkiye’ye bakan herkes, Türkiye’nin Yahudilerle bir sorununun olmadığını, sorunun sadece Siyonist rejimle sınırlı olduğunu, bu sorunun da sadece Türkiye tarafından değil Yahudiler tarafından bile desteklendiğini artık kavramalı.

Taha Dağlı-Haber7

tahadagli@gmail.com

tahadagli@kanal7.com