İsrail idam getiriyor, kimseden ses yok
- GİRİŞ27.12.2017 07:19
- GÜNCELLEME28.12.2017 07:33
Türkiye’de idam gündeme geldiğinde, Avrupa “kırmızı çizgi” dedi, kendi eyaletlerinde peş peşe idamların infaz edildiği ABD de bile karşı çıktı. Şimdi benzer durum İsrail için geçerli. İsrail, Filistinli esirleri idam etmek için yasa çıkarıyor.
21 Temmuz’da Batı Şeria’da Filistin topraklarını işgal eden 3 Yahudi’yi öldürmekle suçlanan 19 yaşındaki Filistinli genç Ömer el Abed, yaralı olarak yakalanmıştı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, yaralı halde esir alınan Filistinli için “artık bunlara idam cezası vermenin zamanı geldi" demişti.
Netanyahu’nun idam talebi İsrail kabinesinde hemen karşılık buldu. Savunma Bakanı Lieberman, Eğitim Bakanı Naftali Bennett, İstihbarat Bakanı Yisrael Katz gibi ırkçı isimler, teklife destek verdi.
Bir çok yargı mensubunun idam cezasının uygulanması yönünde olumlu görüş vermesiyle idam tasarısı İsrail Parlamentosuna getirildi.
Bugün de Knesset’te ilk oylaması yapılacak. Yasalaşması için toplam 3 oylamadan geçmesi gerekiyor.
İsrail’de idam cezası anayasada var, Yahudilerin dini gerekçeleri nedeniyle uygulanmıyor, bu nedenle ortak yargı kararının alınması bekleniyor.
Aslında bu İsrail için yeni bir durum değil.
1 Ekim 2015’ten itibaren 300’e yakın Filistinli, üçüncü intifada olarak adlandırılan süreçte, katledildi. Bunların çoğunluğu direniş eylemcisiydi, eylem girişiminde bulundukları an sokak ortasında asker, polis, ajan veya silahlı Yahudiler tarafından, yargısız infaz edildi, hem de kameralar önünde.
İsrail yargısız infazı yapıyor, bunun hesabını kimseye vermiyor şimdi infazı yargı yoluyla uygulamayı planlıyorlar.
İşte bu tartışma 27 Temmuz’dan beri gündemde fakat ne ABD ne AB’nin umurunda olmadı.
Türkiye’de idam gündeme geldiği andan itibaren kıyameti koparan ABD ve AB ülkeleri, İsrail Başbakanının “artık idamı getirme zamanı geldi” açıklamasını duymadı.
İsrail idamı getirirse infaz edeceği kişi gariban Filistinli.
Üstelik o Filistinli zaten idam olmasa da sokak ortasında yargısız infazla katlediliyor.
Dahası var, Filistinliyi katleden İsrail, ailesinin üyelerini hapse atıyor, evlerini yıkıyor, toplu ceza yöntemi uyguluyor.
İsrail skandal Kudüs kararı sonrası ABD’den idam konusunda da destek aldı.
Irkçı adalet bakanları Lieberman, idam yasasını savunurken, ABD’ye referans gösterdi.
"Bu türden idam kanunu, ABD kanunlarında da var. Bu nedenle, İsrail'in de dünyadaki en güçlü demokratik sistemin izinden gitmesi tercih edilir" dedi.
İsrail cezaevlerinde 6 binden fazla Filistinli esir var. Çoğu işkence altında. 16 yaşındaki Cesur Kız olarak bilinen Ahed Tamimi de onlardan biri.
İdam yasası gelirse tüm esirleri kapsayacak. Üstelik bu insanlar, kendi topraklarında, işgal güçlerinin kurduğu esir kamplarında tutuluyorlar. Ve işgal yasasıyla idam edilecekler.
Batı dünyası Kudüs meselesinde önemli bir tavır ortaya koydu. En azından BM Genel Kurulunda ABD’ye karşı çıktılar.
Tabi bu Avrupa’nın yıllardır kullandığı klasik bir metot. İsrail veya ABD ile olan hesaplarını Filistin üzerinden görmek.
Bir çok kez parlamentolarında da hiçbir işe yaramayan Filistin kararları çıkarmışlar, İsrail’le olan herhangi bir kavgalarını Filistin’i politik malzeme yaparak halletmişlerdi.
Batı’nın Kudüs konusundaki tavrının sebebi de Filistin ya da Müslümanlar değil. Direk kendilerinin ABD’yle olan problemlerinden kaynaklı bir durum.
Öyle ya da böyle Kudüs benzeri tavrı bugün idam konusunda da göstermeliler. Türkiye’de FETÖ’cülerle PKK’lılar idam edilecek diye kıyameti koparanlar, Filistinli esirlerin idamına sessiz kalmamalı.
Yorumlar1