Camilerin kapısına kilit, ne anlama geliyor?
- GİRİŞ17.03.2020 08:59
- GÜNCELLEME18.03.2020 09:16
Mekke’de Kabe, Medine’de Mescid-i Nebevi, Kudüs’te Mescid-i Aksa.
Müslümanların en kutsal mekanları.
Üçü de koronovirüs nedeniyle her geçen gün daha fazla boşalıyor.
Son olarak Kudüs’te Mescid-i Aksa’daki camiler kapatıldı.
Kıble cami, Hazreti Peygamberin miraçta göğe yükselirken üzerine çıktığı kayanın bulunduğu Kubbetüssahra, Rahmet kapısı mescidi ve haremüşerifte bulunan diğer mescitler kapalı tutuluyor.
Şimdilik sadece avluda yani açık alanda namaz kılınabiliyor.
İsrail’in en büyük amacıydı, Mescid-i Aksa’yı kapatmak.
Bir virüs, tek başına şu an için bunu yapabiliyor.
Kuveyt’te müezzinler ezan okurken, “namazı evinizde kılın” diye ekleme çağrı yapıyor.
Toplu halde kılınan Cuma namazları da bir diğer tartışma konusu.
Umre ziyaretleri iptal.
Hac mevsiminin ne olacağını kimse kestiremiyor.
Mekke’den Medine’den dönen hacılar, umreciler, bayram coşkusuyla karşılanırdı.
Şimdi karantinaya alınıyorlar.
Hepsi bir salgının neticesi.
Ama daha salgın bitmedi yani tehlike geçmiş değil.
Bir çok alanda bir çok radikal değişimler olacak gibi görünüyor.
Önemli olan bu değişimlerin kalıcı olup olmayacağı.
İşin sağlık, ekonomik, siyasi, sosyolojik boyutlarının dışında dini hacmi de asla göz ardı edilemez.
Yıllardır konuşulan komplo teorilerinin doğruluğunu ispatlarcasına gelişmeler yaşanıyor, bu günlerde.
Ne diyordu o komplolar, “yeni dünya düzeni” gelecek.
Ne öngörüyor, yeni dünya düzeni?
Bir çok şey öngörüyor ama en öncesinde dini inançlar yok edilecek, diyor.
Kim var bunun başında?
İllimunati örgütü.
Bu örgüt kime bağlı?
Rockefeller hanedanına.
Evet bu bir komplo teorisi, yıllardır yazılıp, çizilir.
Üzerine düzinelerce roman, onlarca film, dizi çevrilmiştir.
Kimileri buna inanır, kimilerine göre bu bir deli saçmasından ibarettir.
Rockerfeller’lar olsun ya da olmasın.
İllumunati’nin parmağı olsun ya da olmasın.
Adı, yeni dünya düzeni olsun ya da olmasın.
Hiç mi hiç önemi yok.
Önemli olan şu an içerisinde bulunduğumuz, yaşadığımız, gördüğümüz süreç.
Mekke, Medine, Mescid-i Aksa’daki manzara.
Müslümanlar en kutsal mekanlarını kendi elleriyle boş bırakıyor.
Sebep, bir virüs.
Tabi ki dinimiz insan sağlığını önceliyor. Bu tedbirler de bunun neticesinde alınıyor hem de sadece Müslümanların camilerinde değil Katoliklerin Vatikan’ında da durum öyle. Ve tabi ki tedbirler geçici süreliğine devrede.
Ama şu da var, yıllardır göz diktikleri, yok etmeye çalıştıkları kutsallarımızı, bir salgın sonrası ele geçirmeyi planlayanlar olabilir.
O nedenle bilhassa Müslümanlar olarak virüsün getirdiği bu olağanüstü şartlarda inisiyatifi kimselere kaptırmamalıyız.
Yorumlar7