Mısır'da bir iç savaş çıkar mı?
Mısır'da bu sabah gerçekleşen kanlı müdahale sonrası tüm dünyanın gözü bu ülkeye çevrildi. Şimdi sorulan soru şu: Mısır'da bir iç savaş yaşanabilir mi? İşte Ortadoğu uzmanlarının Mısır'ın geleceğiyle ilgili görüşleri...

Emrullah Öztürk'ün haberi...
Mısır'da yaşanan darbenin ardından bugüne kadar meydanlarda gösterilerini sürdüren darbe karşıtlarına bu sabah kanlı bir müdahale gerçekleşti. Peki bu müdahalenin ardından Mısır'ı ne bekliyor. Uzmanlar yorumluyor.
İÇ SAVAŞ TEHLİKESİ VAR MI?
Taha Özhan (SETA Koordinatörü): İhvan yapılan darbeye teslim olursa Mısır karanlığın içine girer. Bu kısa vadede darbecilerin ülkeye yerleşmesi demektir. Vesayet rejiminin uzun süre ülkeye yerleşmesinin önünü açar. Bu değerlendirmeleri yapanlar yanlış söylüyor. Meşruiyet zemini sağlayan tek odak Mısır'da çoğunluğu oluşturan kitle.
Mısır'ı bu noktaya getiren İhvan'ın dünya görüşü iddiası çok sığ bir düşünce. Sisi'nin İslam imparatoru kuracakları söylemi, çok absürd bir tartışma. Mısır'ın kahir ekseriyeti İslami eğilimleri olan bir toplum. Böyle bir tabloyu gözönüne aldığınızda Mısır'da İslami bir dert içine girecek bir kesim yok. Burada mesele siyasal İslam'dan ziyade, iktidar mücadelesidir. Burada Mısır'ı geleceğini kimlerin şekillendireceği.
İç savaşa dönüşme riskini şimdiden kestirmek zordur. Kısa vadede İhvan içerisinden böyle bir girişim beklemiyorum. İhvan oturmuş bir örgütlenme.
Sina'da yaşanan gelişmeler, Kahire'yle doğrudan ilişkisi olan bir mesele değil. Darbe öncesi de orası karışıktı. Ayrı bir havuzda değerlendirmek lazım.
Mısır'da yeni anayasayı beklemek şimdilik hayal. Bu krizi çözecek şey seçimlerdir. Ancak Sisi cumhurbaşkanlığından vazgeçmiyor. Ama diğer yandan Mursi'nin serbest bırakılıp görevine iade edilmesi isteniyor. Büyük bir çelişki yaşanıyor.
BU OPERASYON MISIR ORDUSU İÇİN PSİKOLOJİK BİR EŞİK
Nebahat Tanrıverdi (ORSAM Ortadoğu uzmanı): Ordu'nun son 40 gün içerisinde gerçekleştirdiği en büyük operasyon bu oldu. Bu operasyonda meydanlar boşalana kadar da sürer. Çok kan dökülür büyük ihtimalle. Ordu için bu mesele psikolojik bir eşik.
Mısır'da ordunun stratejik politikası şu: İhvan'ı güvenliği tehdit eden bir örgüt gibi gösterek böyle bir propaganda sürdürecek.
Ortadoğu'daki diğer ülkeler açısından sonucu ne olur? Bu tartışma yaklaşık 1, buçuk yıldır tartışılıyor. Suriye ve Libya'daki yaşananlar bu karamsarlığı arttırdı. Demokrasi çok kolay gerçekleşecek bir süreç değildir. Otoriter sistemlerin demokratikleşmesi çok zor bir süreç. Tunus bu noktada iyi bir örnek. Orada gösteriler sürse de hükümet görevden alınmadı. Seçim tarihi de yakın. Diğer ülkeler için bunu söylemek mümkün değil.
Mısır, Libya ve Suriye gibi... Demokratikleşme süreci devam edecek.
Son 40 gündür pek çok arabuluculuk insiyatifi gerçekleştirildi ama hiç biri olumlu sonuçlanmadı. AB, Amerika'nın da yürüttüğü insiyatifler baş aktörleri bir masada birleştiremedi. Yakın zamanda buna yakın bir işaret görünmüyor.
"İhvan temsilcisinin evlere gireceğimize sonuna kadar mücadele edeceğiz" açıklaması önemli. İhvan'ın nasıl adım atacağına bağlı herşey.
TÜRKİYE TAM DA ŞİMDİ İŞİN İÇİNDE OLMALI
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı (ODTÜ Öğretim üyesi):
Türkiye'nin olayların içerisine müdahale olması önemli. Tam da şimdi İhvan'ın Türkiye'nin düşüncelerine ihtiyacı var. ihvan ile ordu arasında bir diyalog sürecinin başlaması gerek. Burada yapılacak anlaşmada öne çıkan askerlerin mahkemede yargılanmaması olacak. Batı genel anlamda ordunun arkasında. Buna ek olarak, İran, Katar, Suriye, Suud-i Arabistan Çin... Bunların en büyük korkusu Mısır'ın İhvan ile İslam ülkesine döneceği.
Dünya tarihinde iç savaşlar da hep böyle başlıyor. Masadakiler anlaşamadığı sürece çatışma sürecek. İhvan bulunduğu pozisyonundan geri adım atmıyor. Demokrasiye geçiş takviminde bir anlaşmazlık var. Tam bu noktada Türkiye'nin işin içinde olması gerektiğine inanıyorum. Ama başından beri İhvan'ın yanında olduğu için Batı için iyi bir arabulucu görülmedi Türkiye. Bugün hükümet mesaisini buna harcayacağına eminim.
Mısır'da iç savaşa giden kutuplaşma Mısır'ın geleceğiyle ilgili. Burada iki güç var. Biri askeri darbeye karşı olanlar, diğeri de darbeyi yapanların pozisyonu. Darbe karşıtlarının talepleri doğrudur. Batı'nın genel anlamda yaşadığı sorun İslami hareketlerin demokrasiyi ortadan kaldıracağı korkusu. İhvan ve yöneticilerinin bu konuda garanti vermeleri isteniyor. İhvan yöneticilerinin biz demokrasi gömleğini giydik demesi çok iyi olur.
ÜLKEDE KISIR DÖNGÜ YAŞANIYOR
Bora Bayraktar (Kültür Üniversitesi öğretim üyesi): Müslüman Kardeşlerin krizi durdurmak için yapabileceği tek şey teslim olmak. Ama bunu yapabileceğe de benzemiyor. Çünkü çok sayıda kan döküldü. Ordu sıkıyönetim ilan edebilir, ülkenin durumunu içinden çıkılmaz hale getirebilir. Kısır döngü yaşanıyor şu an ülkede.
Batı'nın baskıyı arttırması söz konusu değil. Dostlar alışverişte gözüksün düşüncesiyle hareket edilecektir. Müslüman Kardeşler'e karşı büyük bir projenin uzantısı bu müdahale. Bu darbe Batı'nın desteği olmaksızın gerçekleştirebileceğini düşünmüyorum. Mısır'ın kendi içerisindeki dinamikler harekete geçerse orduya karşı hareket olursa o zaman bir değişim olabilir.
İç savaş riski her zaman var. Bu tehlike yıllardır yaşanıyor. Yakın zamanda iç savaş beklemiyorum.
Kaos ortamı olabilir ama bir bölünme beklemiyorum.
İHVAN'I TERÖRİZE EDEREK SANDIKTAN UZAKLAŞTIRMAK İSTİYORLAR
Doç. Dr. Mehmet Akif Okur (Ankara Strateji Enstitüsü Uzmanı):
Şu anda Mısır'daki darbe rejiminin siyasi yol haritası belirginleşmeye başladı. Sisi yönetiminin göstericilere müdahalesi demokrasiye geçişsin geciktirilmesi için bir gösterge. Sisi yeni bir Mübarek dönemine kendisini hazırlamaya çalışıyor. Ama eninde sonunda Mısır'da sandığa gidilecek. Bu yüzden Müslüman Kardeşlerin de terörize edilmesi gerek. Bu müdahale de bunun bir hazırlığının yapıldığını gösteriyor. Kısa süre sonra sokak çatışmaları yaşanır. Sisi yönetimi de sıkı yönetim, olağanüstü hal ilan edecektir. Sisi gittikçe ipleri daha çok eline geçiriyor. Bunda uluslararası toplumun suskunluğunun etkisi büyük. Ortadoğu yaşanan krizleri görmeyi engelleyici İslamifobik unsurları kullandılar. Ortadoğu'da seçimle gelmiş olsa bile kaos bile yaratsa otoriter rejimlerin Batı'nın çıkarları için daha iyi düşüncesi hakim şu an. Çifte standarta ne kadar tahammül edilebilir? Ama Müslüman Kardeşler'in direnişe devam etmesi lazım. Yürekten ve zihinler üzerine bir mücadele yaşanıyor Mısır'da. Kabus senaryosuna dönüşmeden aktörlerin müdahale etmeleri ve sandık yolunun açık tutulması lazım.
ARAPLARIN DEMOKRATİK HAK ARAYIŞINA İZİN VERİLMİYOR
Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi): Mısır'ın İngilizler tarafından işgalinden bugüne gelen süreç Mısır'ın hala tehlikede olduğunu gösteriyor. İngilizlerin Mısır'ı işgali anayasal sistemin oluşmasın engel olmuştu. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Batılı devletler manda yönetimlerini sürdürdü. 2. Dünya Savaşı'nın ardından da kendisine güdümlü o ülkenin aşiretlerini iktidara getirdi. Mısır'da da benzer bir durum yaşandı. Mısır'ı 1952'den beri darbeciler yönetiyor. Bugüne kadar bakıldığında Mısır'ın hangi meselesi çözülmüş, kaydadeğer ne başarı sağlanmış?
Onuru kırılan bir halktan bahsediyoruz. Eğitim seviyesi çok düşük ama bugün neredeyse tüm kentlerde halk sokağa dökülmüş ve demokratik hak arayışı içinde. Bakın İhvan yöneticileri çıkıp şeriat istiyoruz demiyor demokrasi istiyoruz diyor. Bu Arap halklarının artık demokratik hak arayışı içine girdiğinin bir göstergesidir. Ancak Arap ülkelerinin kendi gelecekleriyle ilgili karar vermelerine izin verilmiyor, Batı'dan destek bulamıyorlar. İhvan kurulduğu günden beri siyasal bir örgüt gibi hareket etti. Yoksullara el attı, onların çocuklarını yetiştirdi. Bugün doktorlar sendikası İhvan'a destek oluyorsa bu sebepledir. Bunun gibi çok insan yetiştirdi İhvan.
Mısır'da üç büyük güç var: El Ezher, İhvan ve ordu. Ezher şu an sessizliğini koruyor. İhvan ile asker de karşı karşıya getiriliyor. Bu anne ve baba ile çocukların karşı karşıya getirilmesi demektir. Mısır'ın Afganistanlaşmasından korkuyorum. Darbeye destek verenler kaybedeceklerdir. Bugün Selefiler büyük güç kaybetmiştir. İhvan'ın kurucusu Hasan el - Benna suikaste kurban gitti, Seyyid Kutub idam edildi. Şimdi de İhvan liderlerine yönelik suikastler ya da tutuklamalar olabilir. Bu şekilde İhvan destekleyicilerini sindirmeye çalışacaklardır.
Daha önceki bir mülakatımda "Mısır'da ordunun başında şu an Mübarek'in generalleri var" demiştim. Mısır halkının karşısında olmaya devam ediyorlar. Bu da İsrail'e hiç olmadığı kadar güven sağladı. İsrail kurulduğundan beri bu kadar dış tehditlere karşı korunaklı olmadı. Çünkü komşuları iç savaş ve rejim sorunlarıyla boğuşuyor. Arap Baharı'yla Arapların kurmuş olduğu istikrar şimdi bozulmuş görünüyor. Eskiyen rejimler yeniden taze kan alarak yollarına devam etmesi sağlanmış oldu.
SANDIĞA GİDEN YOLUN TEMİZLENMESİ LAZIM
Prof. Beril Dedeoğlu (Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi):
Hem İhvan ile hem iktidarlarla bağlantıları olan taraflar bu iki kesimi biraraya getirmelidir. Sandığa giden yolun temizlenmesi lazım. Önce dışarıdan büyük bir baskı uygulanmalı. Ya da darbe yapanlara bir darbe yapılacaktır.
"DARBE YÖNETİMİ İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEDİR"
Prof.Dr. İbrahim Kaya (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi)
Demokrasiyi tesis edeceği iddiasıyla seçilmiş yönetimi işbaşından uzaklaştıran darbe yönetimi, barışçıl gösteri yapan kendi sivil halkına karşı insanlığa karşı suç işlemektedir. Özellikle 14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen katliam roma Antlaşması hükmüne göre açıkça insanlığa karşı suç teşkil etmektedir. Başta darbe yönetiminin yetkilileri olmak üzere bu fillerin emrini verenler ve fillileri işleyenler yargılanmalıdır.
MISIR BÜYÜKELÇİSİ BOTSALI'DAN İTİDAL ÇAĞRISI
Bu arada Türkiye'nin Mısır Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı, bütün çevreleri itidale davet etti. Vatandaşlarımıza dönük olağan dışı bir müdahale olmadığını kaydeden Botsalı, "Ülkede durum son derece gergin. Mısırlıların arasına kan girmesi Türkiye için hiç iyi değil. Türkiye olayların yatışması için çalışmasını sürdürecektir. Türk fabrikalarını çalışmalarını sürdürecek. Bayram nedeniyle bir çok Türk şu an Türkiye'dedir. Şu Mısır'daki vatandaşlarımızı olumsuz etkileyecek bir durum beklemiyoruz" dedi.
-
muharrem tosun 11 yıl önce Şikayet Etبِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِBismillahirrahmanirrahim. kişisel kanaatim mısırda darbe yapılmasındaki maksadın iç savaş yaşanmasıdır . bu kadar net düşünceye sahip olmamda tek sebep darbeçilerin yaptıgı zaman dilimi ve ortaklarının israil çıkarları için yapıldıgıdır . israil ortadoğuda müslüman devleti varlıgına izin vermeyeceğinden darbe yapıldığına inanıyorum . en az 30 yıldaha mısırın tehlike arz etmemesi için iç savaşın olması gerektiyi düşüncesinden dolayı iç savaş cıkması için tüm şartları sinir uçlarına dokunacaklarını düşünüyorum . bugun yaşanan insanlık dışı ölümlerin ardı arkası kesilmeyecektir . hesap edemedikleri tek bir gercek mısır halkının dirençidir eyerki silaha ne olursa olsun dokunmadıkları sürece er yada geç başarılı olacaktır ....Beğen
-
Murat Diniz 11 yıl önce Şikayet EtOrdu Göreve diye slogan atan CHP liler başarırsa ve Türkiye'de darbe olursa. O an askerde olan kim varsa en yakınında ulaşabildiği en üst düzey darbeciyi hemen öldürmesi gerekiyor. Ben öyle bir durumda askerde olsam affetmezdim. İsterse sülalemi ortadan kaldırsınlar. Nasılsa dünyaya çivi çakmayacağız. 60 yaşında kalp krizinden ölmektense mısırlı demokratlar gibi şehit olmayı yeğlerim. Çocuklarımızı askere gönderirken bu öğütleri vererek göndermek gerekiyor. Vatansever komutanın emriyle ölüme gideriz ama halk düşmanı darbecinin emriyle halkı katletmek yerine o darbeciyi öldürmek sonrada ölmek çok daha hayırlı. Bizde olmaz dememek lazım ha işgalci ingilizi vurmuşsun ha darbeci askeri. İkisi de düşman.Beğen
-
ÖMER TANLAK 11 yıl önce Şikayet Et:( :( : (. '... Zalimlerin yaptığından Allah'ın habersiz olduğunu sanma; O, sadece onları (yaptıklarının cezasını), gözlerin dehşetten donup kalacağı güne erteliyor.' (İbrahim, 13/24)Beğen Toplam 5 beğeni
-
Mehmet Ali Samaci 11 yıl önce Şikayet EtCözum, sisi ve el bardainin öldurulmesinden gecer!. Buda misir ordusunun icinden cikacak misirli vatanseverler tarafindan gerceklestirilebilir. gerisi hikaye...Beğen Toplam 8 beğeni
-
Ahmet Yılmaz 11 yıl önce Şikayet Etyanlış hesap. Mısır'ın durumuna bakıldığı zaman; ülke olarak hesabı yanlış yaptığımız kanaatine kapılıyor insan.Çünkü bu olayların arkasındaki iki yüzlü kahrolası devletlere güvenmek gibi bir huyumuz var.Bu hastalığımız eski tarih lerden beri süregelmekte maalesef.Beğen Toplam 7 beğeni