Libya’da son durum ne?
Libya’da iki sene önce başlayan iç karışıklıklar neticesinde biri Trablus’ta diğeri de Tobruk’ta olmak üzere iki hükümet oluştu.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Fas’ta kurduğu yeni uzlaşı hükümeti ile Libya’da üç hükümet fiili olarak ortaya çıktı.
Trablus’taki Halife Guvey başbakanlığındaki hükümet Ulusal Kongre’ye yakın, Tobruk’taki Abdullah Sini başbakanlığındaki hükümet ise yapılan son seçimde oluşan Temsilciler Meclisi’ne yakındır. Libya’da karışıklığı bahane edip darbeye kalkışan emekli General Hafter ise Tobruk tarafında güçlü olduğundan bu hükümetin ve meclisin sağlıklı ve güvenli çalışmasını engellemekte üzerlerinde baskı oluşturmaktadır. Bu da iki tarafın barışı sağlamak adına aralarında yaptığı görüşmeleri olumsuz etkilemektedir.
Libya’da barış umudu
Birleşmiş Milletler (BM) ülkedeki sorunu çözmek, tarafların arasını bulmak ve uzlaşı hükümetini kurmak için bir sene önce Fas’ın Süheyrat kentinde başlattığı çalışmalar neticesinde Fayiz el Sarac başbakanlığında yeni bir uzlaşı hükümeti kurulmasını sağladı. Libya’ya giremeyen bu uzlaşı hükümeti Tunus’ta toplantılarına başladı. İki tarafında katılımıyla kurulan bu hükümet resmi olarak göreve başlaması için Tobruk Meclisi’nden güvenoyu alması gerekmekte. Yapılacak bir barış darbeci emekli Generel Hafter’in işine gelmediğinden baskısı altında tuttuğu Tobruk Meclisi’nden bu karar şimdiye kadar çıkamamıştır. 200 civarı meclis üyesi bulunan Tobruk Meclisi’ndeki 100’ün üzerinde milletvekili meclis dışında güvenoyu için imza toplamıştır. Fayiz el Sarac Hükümeti’ne Tobruk tarafında karşı olanlar ve destek verenler olduğu gibi Trablus tarafında da aynı şekilde destekleyenler ve karşı olanlar bulunmaktadır.
Libya ikinci bir iç savaşı kaldıramaz
Yeni hükümeti destekleyen gruplar Libya ikinci bir iç savaşı kaldıramaz daha çok uçuruma yuvarlanırız diyerek bir şans verelim diyorlar karşı olanlar ise 17 Şubat devrimiyle elde edilen kazanımların kaybedilmesinden endişeliler. Fas Anlaşması’nın yüzde seksenine sıcak bakıyorlar. İtiraz edenler ise bazı maddeler öne sürüyor. Bunlar emekli General Hafter’in konumu, görev verilmemesi, İslami görüş sahibi devrimcilerin savaş suçu sebebiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanma tehdidi, Libya ordusun ne şekilde kurulacağı ve kimlerden oluşacağı konusunun netleşmemesi, yetkinin sadece Tobruk Meclisi’nde değil Trablus Kongresi’nde de olması gibi maddelerdir. Bu itirazı BM temsilcisi M. Kobler’e Trablus ziyaretinde ilettiler fakat barışa katkı sağlayacak yaklaşımı Kobler değişiklik yapamayız diyerek reddetti. Bu maddelerin düzeltilmesine Tobruk Meclisi’ne destek veren siyasilerden bir kısmı da sıcak bakıyor. Trablus’a giremeyen Sarac hükümetinin Trablus’a girebilmesine ve başkentte göreve başlamasına imkan veren bu durum tarihi bir fırsatın kaçırılmasına sebep olmuştur. Üçüncü hükümet halen Libya’da gereken desteği bulamamış başarı sağlayamamıştır. İlk günlerde büyük bir umutla bakılan Libya halkını heyecanlandıran Başbakan F. Sarac tam olarak gruplarca benimsenmedi. BM tarafından atanan Sarac, Libya’nın büyük bir bölümünü elinde tutan Trablus tarafına göre bazı hatalar yaptı. Sarac, daha çok Tobruk tarafına ağırlık vererek Trablus’un taleplerini göz ardı etti. Darbeci Hafter ile gizlice görüştü. 17 Şubat Devrimi yıldönümü kutlamaları yeni hükümet kurulmadan yapılamaz dedi. 32 bakanlıkla kurulan kabineyi Tobruk’un itirazı üzerine 10’a düşürmesi geniş tabanlı halk desteğini kaybettirdi. 32 bakanlıkla kurulan hükümetin daha sonra 10’a düşüreceğini el altından gizlice söylemesi ve bunun duyulması halkta siyasilerde ve kabilelerde kendisine olan desteğin ve güvenin azalmasına sebep olmuştur. Bu durum Libya’yı daha çok karamsarlığa itmiş ve BM çalışmalarından hayır gelmeyeceği anlayışının yayılmasına sebep olmuştur.
Libya’da yeni siyasi çözüm arayışları
Libyalılar çareyi kendi aralarında görüşerek çözmeyi düşünmekteler fakat bu çalışmada Libya’da özellikle Tobruk tarafında etkili olan komşu ülkelerin işe karışmasıyla çıkmaza girmiştir. Libya halkının büyük çoğunluğu gücünden fazla abartılan DAEŞ bahanesiyle ülkelerine yapılacak dış müdahaleye karşılar. Kabileler ülkesi olan Libya’da her iki ayrı hükümete destek veren kabilelerin büyük çoğunluğu böyle bir müdahalede bir araya geleceklerini ve yeniden Ömer Muhtar Destanı yazacaklarını belirtiyorlar.
Türkiye destek beklentileri
Libya’da her iki tarafa destek veren siyasilerin Türkiye’den beklentileri çok. Türkiye’nin daha fazla yanlarında olmasını istiyorlar. Bazı Libyalı siyasiler Türkiye’nin son zamanlarda Suudi Arabistan ile arasının iyi olmasından ümitlenerek her iki ülkenin birlikte hareket ederek Libya’da barışa katkı sağlayabileceği inancındalar. Libya’ya komşu olan Tunus, Fas ve Cezayir gibi ülkelerde Libya’ya dışarıdan yapılacak müdahalenin bir işe yaramayacağını açıkladılar. Bu açıklamaların ardından Tunus’un sınır kasabalarına Libya tarafında konuşlu olduğu söylenen DAEŞ militanlarının silahlı saldırılarına maruz kalmaya başladı. Libya’ya yapılacak bir dış müdahale Kuzey Afrika’daki ülkeleri de çok endişelendiriyor. Bu ülkeler yeni bir Ortadoğu tablosuyla karşılaşmaktan korkuyorlar.