Alman kadınlar Türk geleneksel el sanatlarını öğreniyor

Almanya'nın Hamm şehrinden Afyonkarahisar'a gelen 14 Alman kadın, "Türk-Alman El Sanatları Atölyesi Projesi" kapsamında Türk geleneksel el sanatlarını öğrenmeye başladı.

Hamm şehrinden çeşitli mesleklerle uğraşan 14 kadın, geldikleri Afyonkarahisar'daki geleneksel el sanatları atölyelerinin bulunduğu Taş Medrese'de ustalardan çini, dericilik ve keçe yapımı konusunda eğitim aldı. Kadınlar, Almanya'ya döndüklerinde bu mesleklerle ilgili eğitim verecek.

Belediye Başkanı eşi Emine Çoban, gazetecilere yaptığı açıklamada, iki kardeş şehir arasındaki dostluk ilişkilerini farklı bir boyuta taşımak istediklerini belirterek, bu projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Geleneksel el sanatlarının iki şehir arasında bağları güçlendireceğini dile getiren Çoban, şunları kaydetti:

"Geleneksel el sanatlarımızı kardeş şehrimizden gelen 14 hanıma göstermek istedik. Orada kültürel sanatlarımızı çevrelerine anlatmaları ve dostluğumuzun pekişmesi anlamında bunların güzel olacağını düşündük. O yüzden onları davet ettik. Taş Medrese'de yaptığımız geleneksel el işlerimizi keçe, seramik, cam ve o tür şeyleri arkadaşlarımız gösteriyorlar. Çok memnuniyetle bunu severek yapıyorlar."

- Ön yargıları 24 saatte değişti

Hamm Belediyesi Meclis Üyesi Nail Ertaş da kadınlardan 12'sinin ilk kez Türkiye'ye geldiğini belirterek, "Bu ziyaretin başlamasından 24 saat sonra ön yargıları olan kadınların düşünceleri tamamen değişti. Türkiye'yi beyinlerinde tekrar dizayn ettiklerini ifade ettiler. Kurslarda çok güzel öğretiler elde ettiler. Türk misafirperverliğini gördüler. Bu ziyaretten çok mutlu oldular ve sanıyorum bu ziyaretleri son ziyaretleri olmayacak." diye konuştu.

Alman kadınlardan emekli Margret Schröder, çeşitli alanlarda gönüllü çalıştığını dile getirerek, "Buraya geldiğim için çok sevindim. Burada doğal maddelerden el sanatları yapmak beni hayran bıraktı. Hamm ve Afyonkarahisar’ın kardeş şehir olması mükemmel bir şey." dedi.

Muhasebecilik yapan, gönüllü olarak çeşitli etkinlikler yürüttüğünü ifade eden Ule Brüggmann, Türk geleneksel el sanatlarını ve kültürünü görmek için geldiğini anlatarak, el sanatlarına hayran kaldığını söyledi.

Rosvitta Schörmann ise Türk el sanatlarını çok yaratıcı bulduğuna işaret ederek, yaparken büyük keyif aldığını ifade etti.