7 ayda 43 bin aile içi şiddet

Çıkarılan kanunlar, alınan onca önlem aile içi şiddet olaylarının önüne bir türlü geçemedi. Sadece bu yılın ilk yedi ayında 43 bin olay kayıtlara girdi.

7 ayda 43 bin aile içi şiddet
7 ayda 43 bin aile içi şiddet
GİRİŞ 30.08.2013 07:24 GÜNCELLEME 30.08.2013 11:32
Bu Habere 10 Yorum Yapılmış

Kadınlara yönelik şiddet olaylarının önüne geçmesi için çıkarılan kanun istenileni veremedi. Bir buçuk yıllık sürede 128 kadın ve 92 erkek ‘aile içi şiddet'ten hayatını kaybetti. Son 7 ayda yaşanan aile içi şiddet vakası ise 43 bini buldu.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmesine rağmen cinayetler durmak bilmedi. 8 Mart 2012'de Dünya Kadınlar Günü'nde Meclis'te kabul edilen şiddet kanunu kan dökülmesini önleyemedi. 1,5 yılda 128 kadın şiddet kurbanı oldu. Geçen yıl 77, bu yıl ise 51 kadın hayatını kaybetti. Aynı dönemde 92 erkek de yaşamını yitirdi.

ÇOCUKLAR DA MAĞDUR

Panik butonu ve çağrılı koruma gibi tüm önlemlere karşın kadına şiddet olaylarında azalma yaşanmadı. Bu yılın ilk 7 ayında polise, 43 bin aile içi şiddet vakası yansıdı. Mağdurların büyük bölümünü yine kadınlar oluşturdu.

33 KADINA YENİ KİMLİK

Çocuklar ve yaşlı ebeveynler de şiddet mağduru olarak kayıtlara geçti. Şiddet türleri arasında; darp, yaralama, cinsel taciz ilk sıralarda yer aldı. Mahkeme kararı ile koruma altına alınan 33 şiddet mağduru kadının kimlik bilgileri değiştirildi. Kadınlar yeni kimlikleriyle hayati tehlikeden kurtulmaya çalıştı. Ancak yeni kimlik ya da polis koruması da cinayet ve yaralama olaylarının önüne geçemedi.

ERKEKLER KURTULDU

Karısından şiddet gören erkek sayısındaki azalma, ‘Erkekler kadın şiddetinden kurtulmaya başladı' şeklinde değerlendirildi.

ÇAĞRILI KORUMA SAYISI DÜŞTÜ

20 Mart 2012'den bu yana 220 kişinin hayatını kaybetmesine karşın, korunan kadın ve erkek sayısında düşüş olması dikkat çekti. 2013'ün başında şiddet mağduru 6 bin 230 kadın ile 120 erkek ‘çağrı' üzerine korunuyordu. Bu sayı ağustos ayı itibariyle gözle görülür biçimde düştü. Şu anda 5 bin 678 kadın ile 79 erkeğin çağrı üzerine koruma altında olduğu öğrenildi. Bir kadın da diğerlerinden farklı olarak yakın koruma kapsamında bulunuyor.
KAYNAK: BUGÜN
YORUMLAR 10
  • Kamil 11 yıl önce Şikayet Et
    Mehmet Akif Bey. Hislerimize tercüman olmuşsunuz tebrik ederim.Biz defalarca bunları dile getirdik ama bir işe yaramadı.Önce kadınları korumak için ucube yasalar çıkarttılar ve korkunç boyutta boşanmalar yaşandı.Şimdi ise boşanmaları azaltmak için uğraşıyorlar ama nafile, bundan sonra çıkan çiviyi geri yerine çakmak pek kolay olmayacak.Zararın neresinden dönülürse kardır ama biz yanıldık diyen bir siyasetçi görmedik/görmeyeceğiz de.
    Cevapla
  • vehbisercan 11 yıl önce Şikayet Et
    Huzursuzluk ve Şiddet Sebebi Ahlaksızlık. Ülkemizde maruz kaldığımız bir ahlaksızlık bombardımanı var... Müstehcenlik ve ahlaksızlık kirlerinden arındığımızda ailelerimize huzur yeniden hakim olacak, erkekler daha saygılı, hanımlar da daha sabırlı olacaktır. Bu bir memleket meselesi, birileri toplum ahlakını bilinçli olarak sürekli dinamitliyor... Güzel değerlerimize savaş açılmış durumda. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı göreve çağırıyorum, kendilerine yazılı talepte de bulundum. Milli mücadele bitmedi, birçok cephede devam ediyor, bunlardan birisi de ahlaksızlık saldırılarına karşı verilen mücadeledir. Kötülüğün zaferi için iyilerin hiçbir şey yapmaması yeterlidir.
    Cevapla
  • yolcu46 11 yıl önce Şikayet Et
    asli görev. kadınlar asli görevlerine geri dönsün, işsizlik azalsın.. kadınlar iş hayatında olma martavalı kapitalist sistemin uydurmalarıdır..
    Cevapla
  • ShadyKids 11 yıl önce Şikayet Et
    Kız verirken. Sadece malına, mülküne, işine, gelirine, tahsiline bakmaya devam edin. Adam hırsızmı, arsızmı, şereflimi, şerefsizmi, müslümanmı, budistmi bakmazlar. Ailede iki başlılık yaratırlar kadınları pohpohlayarak. Adam deyyusluk yapar kadın bekar kız gibi takılır sonra neymiş evlilik.. evcilik oyunu değil bu evlilik aile kurumu dağılmış durumda aile içi şiddet diyorlar. Şiddetin en büyüğü ihanettir.
    Cevapla
  • Uçan Osmanlı 11 yıl önce Şikayet Et
    Mehmet Akif kardeşime aynen katılıyorum... İlaveten;. İlave etmek istediğim bir husus daha var oda şu. Malesef bu konularla ilgilenen bakanımızda bahsettiğiniz gibi bir zihniyete sahip. Bize hocamız şöyle derdi ilkokulda; eğer bir insan kekeme ya da peltek konuşuyorsa bu genelde ailesinin alakasının ve bilhassa baba sevgisinin noksanlığındandır! Buna bende kendi gözlemlerimi ekleyerek söylüyorum ki: hayatınızda beslediğiniz intikam duygularını toplumdan çıkarmayın sayın yetkililer. İşinize duygularınızı karıştırmayın. Kadının İslam hukukunda şehadeti yarım sayılır sebebide duygularıyla hareket etmesidir ki bunu artık bu toplum bile tecrübe etmiştir. İşinde ehil bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı istiyoruz. Ve işlenen hususa dikkat edilirse erkek olması elzemdir ve mecburidir. Yoksa ekonomi ve sağlık bu milletin istikbalini kurtaramaz. Sayın Başbakanım bütün icraatlarınıza hemen hemen tamam! Ama aile politikanıza tamamen hayır!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Dünyanın en zengin aileleri arasında 3 Türk
Düşünmeye Ne Zaman Başlamak Lazım?