Aldatmanın altında 'başka anneler' varmış!
Eşini aldattığını itiraf eden 500 erkeğin yüzde 70'inin çocukluklarında birden fazla ve birbirinden farklı kadınlar yani anne türevleri tarafından büyütüldükleri ortaya çıktı.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Terapist Uz. Dr. Cem Keçe, eşini aldattığını itiraf eden 500 erkeğin yüzde 70'inin çocukluklarında birden fazla ve birbirinden farklı kadınlar yani anne türevleri tarafından büyütüldüklerinin ortaya çıktığını söyledi. Keçe, "Kişi, geçmişte birden fazla ve birbirinden çok farklı kadınlar tarafından büyütüldüğü için aldatıyor olabilir ama bu kader değildir" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre aldatmalar ve aldatmaya bağlı boşanmaların her geçen gün artması yönündeki açıklamalar sonrası CİSED tarafından eşini aldattığını ifade eden 500 erkek üzerinde anket çalışması yapıldı. Yapılan ankette, aldatan erkeklerin çocukluklarındaki gizemli ve korkunç sırrı ortaya çıktı. Hem yüz yüze hem de sanal ortamda yapılan CİSED anketi, eşini aldattığını itiraf eden 500 erkeğin yüzde 70'inin çocukluklarında birden fazla ve birbirinden farklı kadınlar yani anne türevleri tarafından büyütüldüklerini gösterdi.
DOĞUM SONRASI ÜCRETLİ İZİN 3 YILA ÇIKARTILMALI
Yapılan anket sonrası değerlendirmelerde bulunan Keçe, sağlıklı toplumlar elde edebilmek için bebeklerin ruhsal ve fiziksel gelişimine çok daha fazla önem vermek ve ebeveynlerin çocuklarına yeterli ve kaliteli zaman ayırmalarının gerektiğine işaret etti. Bunu sağlayabilmek için de, özellikle 0-3 yaş arasındaki çocukların anne ve anne yerine geçen diğer kadınlarla kurdukları ilişkilerin niteliğinin, koşulsuz sevginin sağlanmasının, tutarlı davranışlarda bulunmanın zorunluluğunun ve güven bağının ciddiye alınması gerektiğini belirten Keçek, "Annenin, beyin yapısının yüzde 80'lik bir bölümünün geliştiği 0-3 yaş aralığında çocuğundan ayrılması veya bu süreci birbirinden farklı kadınlarla paylaşmak zorunda kalması ileriki yaşamda hem cinsel yaşamda hem de partner ilişkilerinde ciddi sorunlara davetiye çıkartabiliyor. Bu nedenle, bebeğin 0-3 yaş dönemini tek bir kadınla yani 'anne' ile tamamlaması gerekiyor. Bu nedenle, çalışan anneler için doğum sonrası izinin çocuk sağlığı ve gelişimi açısından 3 seneye çıkartılması ve bu sürede çalışan annelere maaşlarının ödenmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü sağlıklı bir anne-bebek ilişkisi sağlıklı bir toplumun ve aile yapısının temelini oluşturuyor" ifadesini kullandı.
Aldatan erkeklerin gizemli sırrı ortaya çıktıktan sonra, bu kişilerin ve partnerlerinin hemen anne veya anne yerine geçen diğer kadınları suçlamaması gerektiğini kaydeden Keçe, şunları dedi:
"Aksine, suçlamak yerine sorumluluk almak, anne veya anne türevlerini ve o günkü koşulları anla¬mak gerekiyor. Çünkü kişi hayatının sorumluluğunu alarak, seçimlerini bilinçdışı ve otomatik olarak yapmak yerine, kendi yaparsa bu tekrarı bozabiliyor, kaderini kendisi yazabiliyor ve aldatmaya son verebiliyor. Kader, kişinin seçimlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kişi sürekli gelişim ve değişim içinde olabiliyor. Bu süreçte, kişinin geçmişe karşı tutumunu değiştirmesi çok önemli. Çünkü geçmiş yaşanmış ve bitmiştir. Bunu değiştirmek imkânsızdır; ancak geçmiş hakkındaki düşüncelerin değiştirilebilirliği vardır. Kişi, geçmişte birden fazla ve birbirinden çok farklı kadınlar tarafından büyütüldüğü için aldatıyor olabilir ama bu kader değildir. Bu nedenle, 'aldatma' eylemi ve bu eylemin sonuçları çok incitici olsa da, erkek ve partneri karşılaştıkları bu sorunu kırgınlıkları daha da derinleşmeden çözebiliyor ve ilişkilerini güçlendirerek devam ettirebiliyor. Ancak aldatma sonrası affetme ve iyileşmenin, partnerler arası sevgi, saygı ve sadakat üzerine kurulu olan bağın sarsılmadan, sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için mutlaka bir evlilik ve çift terapistinden yardım alınmasını da öneriyoruz."