Mutlu evlilik için 10 altın kural
Mutlu bir evlilik için 10 altın kuralın olduğu uzmanlar tarafından açıklandı...
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist ve Psikoterapist Sevim Hacıarifoğlu Tolunay, “Eşinizden ne beklediğinizi, talepleriniz ve isteklerinizin neler olduğunu açıkça ifade edin. Eşler birbirlerinin nelerden hoşlandığını, hoşlanmadığını öğrenmeli” dedi.
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist ve Psikoterapist Sevim Hacıarifoğlu Tolunay, eşlerin mutlu bir evlilik için 10 altın kurala uyması gerektiğini söyledi. Mutlu bir evlilik için eşlerin bir birleriyle diyalog içinde olması gerektiğini hatırlatan Tolunay, “Öncelikli olarak eşinizle karşılıklı konuşun. Eşinizden ne beklediğinizi, talepleriniz ve isteklerinizin neler olduğunu açıkça ifade edin. Bunu yaparken eleştirmeyen, suçlamayan, hakaret etmeyen, onur kırıcı sözler içermeyen veya savunucu olmayan bir tavır takının. Örneğin haftada bir veya iki kez karşılıklı yenen bir yemekte veya her iki tarafında keyif aldığı bir aktivite esnasında yapabilirsiniz bunu. Hem gündelik koşuşturmacaların içerisinde birbirinize vakit ayırmış hem de uzun vadede birisi tarafından dinleniyor olmanın verdiği rahatlamayı ve anlaşılma hissini yaşamış olursunuz” dedi.
“DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAYIN”
Eşlerin birbirine yaptığı ve her iki tarafın da mutsuzluğu ile sonuçlanan hatalardan birinin de karşısındaki kişiyi değiştirmeye çalışmak olduğunu kaydeden Tolunay, “Hatta bazen ‘Evlenince düzelir, ben onu değiştiririm’’ şeklinde düşünceler ile evlenilir. Eşlerden biri diğerini; hayalindeki kişiye, olmasını istediği eş modeline dönüştürmeye çalışır. Örneğin, eşinden yerine getirilmesi güç olabilen istek ve beklentiler içerisine girebilir veya bu sebeple onu yok sayıp hakaret edebilir. Nihayetinde ise her iki tarafta mutsuz olur” diye konuştu.
“KENDİNİZİ ONUN YERİNE KOYUN”
Eşlere olaylara karşılıklı bakmaya çalışmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Psikiyatrist ve Psikoterapist Sevim Hacıarifoğlu Tolunay, “Bırakın anlatsın ne hissettiğini, neler yaşadığını. Onun yerinde olsanız siz neler yapardınız, farklı davranır mıydınız? Kendi düşünceleriniz ve kişiliğinizden sıyrılarak onun düşünceleri, kişilik özellikleri ve becerileri ile bakmaya çalışın olaylara ve kendinize ‘onun yerinde olsaydım nasıl davranırdım’ diye bir kez daha sorun” dedi. Eşler arasında fikir ayrılıklarının olabileceğini de belirten Tolunay, “Eşler genellikle sorun olan veya tartıştıkları bir konuda aynı fikirde olmak isterler ve bir uzlaşma sağlayana kadar tartışmayı devam ettirirler. Bu durum, her iki tarafın konuyu çözmeye çalışması, sadece bir tarafın çözmeye çalışıp diğer tarafın kaçması veya her iki tarafın da kaçması şeklinde devam edebilir. Aslına bakıldığında; farklı ailelerde yetişmiş, farklı kişilik özelliklerine sahip iki kişinin birlikteliğinde fikir ayrılıkları olması normaldir ve bazen konuşmayı zenginleştirip olaylara farklı açılardan da bakabilme imkanı sağlar” diye konuştu.
“EŞLERİN BİRBİRLERİ İLE İLGİLİ DETAYLARI ÖĞRENMESİ GEREKİYOR”
Eşlerin birbirleri ile ilgili detayları öğrenmesi gerektiğini belirten Tolunay, “Nelerden hoşlandığını ve nelerden hoşlanmadığını araştırın. Bir arkadaşından yardım alabilir veya bir sohbet ortamında annesi veya bir aile büyüğünden küçüklüğüne dair bilgiler alabilirsiniz. Direk kendisine sormak da bir yol olabilir. ‘Ben nasıl olsa biliyorum’ diyerek sessizce bir köşede beklemeyin. Çünkü ilişkiniz için yapabileceğiniz en kötü şey, çabalamayı bırakmaktır. Diğer taraftan; zevkler, istekler, tercihler ve beklentilerin zaman içerisinde değişebileceğini de unutmayın. Ek olarak, eşinizle ve eşinizle bağlantılı kişilerle iletişimi güçlendirmek hem size hem de ilişkinize iyi gelecektir” şeklinde konuştu.
“EŞLER BİRBİRLERİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNDÜKLERİ OLUMLU ŞEYLERİ SÖYLEMELİ”
Eşlere birbirleri ile ilgili düşündükleri olumlu şeyleri söylemesi gerektiğini de ifade eden Tolunay, “Bazı çiftler, genellikle ‘bir sorun olduğunda’ konuşmayı tercih ederler. Ağızlarından çıkan sözler de, genellikle birbirleriyle ilgili olumsuz yanları dile getiren ifadeler olur. Bunun yerine, eşinizle ilgili olumlu tarafları dile getirin. Hani o yüzünüzde gülümseme olduğu veya gözlerinin içine bakarak huzurlu hissettiğiniz zamanlar var ya! O anda aklınızdan geçenleri içinizde saklamayın. Korkmayın eşiniz şımarmaz! Eşiniz, sevildiğini ve değerli olduğunu hisseden bir insan mutlu olur, güvende hisseder ve çevresine de aynı duyguları yansıtır.”
“EŞLER BİRBİRLERİNE KARŞI SABIRLI OLMALI”
Eşlerin birbirlerine karşı sabırlı olmasını isteyen Tolunay, “Sizin için önemli olan şeyler eşiniz için önemli olmayabilir. Bu tip konuları belirleyin. Neler yapabileceğinizi konuşun. Örneğin, birlikte geçirilen veya geçirilmeyen zamanlar konusunda bir planlama yapın. karar verilmesi gereken konularda acele etmeyin, karşılıklı istek ve beklentilerinize kulak verin ve sabırlı olun. Ortak aktiviteler yaratın, Sadece sizin keyif aldığınız aktiviteleri yapmak yerine, eşinizin de keyif aldıklarını yapmak, bunun için ortamlar yaratmak ve en önemlisi çaba sarf ediyor olmak ilişkinizin güçlenmesi açısından faydalı olacaktır. Belki de, başta hiç yapmak istemediğiniz bir şey sizin için çok keyifli olacak veya sadece biri için bir şey yapmaktan dolayı mutlu olacaksınız” dedi.
“İYİ BİR İLETİŞİM KURUN”
İlişkinin geleceği konusunda plan yapılması gerektiğini aktaran Sevim Hacıarifoğlu Tolunay, “İlişkiniz ile ilgili dünü, bugünü ve yarını tartışın. ‘Ne kadar yol kat ettiniz’, ‘Hangi safhalardan geçtiniz’, ‘İleride sizi neler bekliyor olabilir’ ve ‘Bunlar olduğunda çözüm yolları neler olabilir’ bu tür konuları konuşun ve alternatifler üretin. Çünkü bazı konularda önceden hazırlıklı olmak; sizin sorunlar karşısında daha rahat ve sakin bir tutum sergilemenize, daha uygun çözüm yolları üretebilmenize ve nihayetinde daha huzurlu ve mutlu olmanıza yardımcı olacaktır. İyi bir iletişim kurun. Etkili iletişim becerilerini öğrenin ve uygulamaya çalışın. Çünkü bazen iletişim zannettiğimiz şey, işleri daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramayabilir. Bu noktada, uzman bir kişiden yardım almak eşlerin birbirlerini daha iyi anlamaları, sorunların çözümü veya yalnızca konuşabilmek açılarından faydalı olabilir” dedi.