Hiçbir bulaşıcı hastalık evlenmeye engel değil!
Dr. Cengiz Uzun, evlenmeye engel teşkil edecek herhangi bir bulaşıcı hastalık olmadığını belirtti.
Frengiden tüberküloza, AIDS'ten hepatite kadar pek çok bulaşıcı hastalığın olup olmadığı tespit ediliyor. Ama bu hastalıkların hemen hepsinin tedavisi var. Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümünden Dr. Cengiz Uzun, evlenmeye engel teşkil edecek herhangi bir bulaşıcı hastalık olmadığını belirtti ve konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Evlenmeye engel teşkil edebilecek bulaşıcı hastalıklar hangileridir?
Evlilik sosyokültürel bir olay, iki kişinin karşılıklı verdiği bir karardır. Evlenmeye engel teşkil edecek herhangi bir bulaşıcı hastalık yoktur. Umumi Hıfzısıhha Kanunu, Medeni Kanun, Evlenme Muayenesi Hakkında Nizamname, T.C.Sağlık Bakanlığı'nın 2002 tarihli genelgesi, evlilik öncesi sağlık raporlarına dayanak oluşturan hukuki düzenlemelerdir.
Bu hukuki düzenlemelerde frengi, bel soğukluğu, yumuşak şankr, lepra, tüberküloz, AIDS, hepatit B ve hepatit C açısından değerlendirilmesi belirtilir. Evlilik öncesi yapılan sağlık muayenesini bir tür evlilik öncesi danışmanlık gibi değerlendirmek gerekir. Bu hastalıkların birçoğu tedavi edilebilir hastalıklardır. Ayrıca hepatit B için aşı mevcuttur.
Çiftlerden birinde bu bulaşıcı hastalıklardan herhangi biri varsa ne yapılabilir?
Frengi, bel soğukluğu, yumuşak şankr bir antibiyotik ile kolaylıkla tedavisi olan hastalıklardır. Tüberküloz da birkaç antibiyotiğin 6-12 ay gibi bir süre kullanımı ile iyileşen bir hastalıktır. Lepra (cüzzam) günümüzde rastladığımız bir hastalık değildir. Eş adaylarından birinde hepatit B saptanırsa, diğer kişinin birer ay ara ile ve ikinci aşıdan beş ay sonra yapılacak üç aşı ile koruyuculuğu sağlanabilir. Eğer zaman kısıtlı ise bazı durumlarda aşı ile birlikte antiserum da kullanabiliyoruz. AIDS ve hepatit C için de günümüzde tedavi amacıyla kullandığımız ilaçlar var. Örneğin hepatit C virüsü kandan tamamen yok edilebiliyor. Aynı şekilde HIV tedavisinde de kanda virüs negatifleştirilebiliyor.
Evlilik öncesi kan testi ile AIDS, frengi ve hepatit B ve hepatit C virüslerine bakılabiliyor. Kişilerin sadece kan test sonuçlarına bakılarak karar verilmesi de doğru değil. Bazı durumlarda bu test sonuçları hastalık varlığını göstermese bile kişi o mikrobu taşıyor olabilir. Bunun dışında bakılamayan ve tam bir muayene yapılıp sorgulanmayan HPV, genital uçuk gibi hastalıklar ise atlanabiliyor.
HPV kadınlarda rahim kanserine neden oluyor. Eğer erkekte varsa eşine bulaştırma olasılığına karşı HPV aşısı öneriliyor. Ancak tüm bunların ışığında iyi bir danışmanlık hepsinden daha önemli. Tüm tedavi yöntemleri, olasılıklar çiftlere anlatılmalı. Karar onların.
Evlilik sonrası meydana gelen bulaşıcı hastalıklarda ne gibi önlemler alınabilir?
Bazı durumlarda mikrop olsa da hastada herhangi bir şikayet olmayabilir. Eşlerden birinde saptanan cinsel yolla bulaşan bir hastalık varsa, şikayet olmasa bile diğer eşe de tedavi verilmeli.
