Baba olmaya hazır mıyız?

Erkek, evin geçimini sağlayarak babalık vazifesini yerine getirmiş olmuyor. Çocuklarıyla yakından ilgilenmek onu gerçek anlamda baba yapıyor.

Baba olmaya hazır mıyız?
Baba olmaya hazır mıyız?
GİRİŞ 22.12.2011 09:29 GÜNCELLEME 22.12.2011 09:29

Babalığa bebek henüz anne karnında iken hazırlanmaya başlanmalı. Kadın da eşinin babalığa adapte olabilmesi için yardımcı olmalı. 'Bir şey olur, düşürür, bakamaz' endişesiyle çocuğu babadan sakınmamalı. Baba ilgisiyle büyüyen bir çocuk, kendisini daha iyi ifade edebiliyor.Baba olmak, anne olmanın yanında genellikle daha az dile getirilir. Hemen herkes çocuğun yaşamını tamamen annenin etkileyeceği yargısına hâkimdir. Çocukla kurulan iletişimde anne her zaman ön planda iken baba geridedir. Oysa çocuğun hayatında babanın rolü en az anne kadar önemli. Uzmanlar çocuğun zihinsel gelişimi ve akademik başarısında babanın önemli bir faktör olduğuna dikkatleri çekiyor. Peki, baba olmak nedir? Babalığa nasıl hazırlanılabilir?

Bir çocuk için 'baba', güven kaynağı, ailenin geçimini temin etmek için ömrünü harcayan, bununla birlikte evdeki iç disiplini ayarlayan ve kişiliğe doğrudan etki edendir. "Çocuğun gözünde babanın farklı bir yeri vardır" diyen Uzman Psikolog Mehmet Akif Aydın, baba olmanın sadece maddiyatı sağlamak değil, çocuğu yetiştirmede eş ile eşit derecede sorumluluğu da üstlenmeyi kabul etmek olduğunu söylüyor. Aydın, babanın yakın ilgisiyle büyüyen bir çocuğun kendisini ifade etme ve iletişim kurabilmede daha becerikli olduğunu belirtiyor.

Aydın, babalığa bebek henüz anne karnında iken hazırlanılmaya başlanması gerektiğini vurguluyor. Aydın, annenin birtakım yanlış yaklaşımlarının erkeğin babalığı tam olarak hissetmesini geciktirdiğini ifade ediyor. Doğduğu andan itibaren, babanın bebekten duygusal ve fiziksel uzak tutulmasının yanlış olduğunu söyleyen Aydın "Annelerin çoğu, 2. ayını doldurana kadar 'bir şey olur' endişesiyle bebeği babadan sakınıyor. Erkek, babalığı hissedebilmek için doğum sonrası bebekle bağ kurabilmeli. Bebeği zaman zaman kollarına alıp sevmeli, gazını çıkarmasına yardım etmeli ve ona coşkulu konuşmalar yapabilmeli. Her sıkıntısında güven veren sesiyle onu yatıştıracak şefkat dolu bir sesle ona hitap etmeli. Anneye bebek bakımında moral destek vermeli, banyo, elbise giydirme gibi kişisel bakımında bizatihi aktif rol almalı. Ancak böylece bebekle bağ kurabilecektir." diyor.

Baba ilgisi iletişim yeteneği kazandırıyor

Baba ile bebek arasındaki iletişim bebek henüz anne karnındayken başlıyor. Annenin karnına dokunan ve onunla konuşan baba, doğacak çocuğuna karşı bağını güçlendirirken bebek de babanın varlığını hissediyor. Anne karnındaki bebek, sesleri duyar ve depolar. Böylece annenin olduğu kadar babanın sesini de tanır. Erkek, babalığa adapte olabilmek için bu dönemde anne ile birlikte hamilelik, doğum ve çocuk gelişimi konularında bilgilenmeli. Bebeğin ilk ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan alışverişte eş yalnız bırakılmamalı. Doğumdan sonra tıpkı anne gibi babanın da çocukla duygusal ilişkiyi kurabilmesi için onunla fiziksel temasa geçmesi gerekiyor. Çocuğun beslenme ve oyun faaliyetlerinde baba etkili olmalı. 'Canını acıtabilirim' düşüncesiyle tüm bakım anneye bırakılmamalı. Baba, bebeğini göğsüne yatırabilir, onunla konuşabilir.

İlk aylarda baba tarafından yoğun ilgi ve bakım gören bebekler, sevgi ve güven ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Çevreleriyle de iletişim kurmada daha istekli olurken ileriki yaşlarda daha fazla sorumluluk sahibi oluyorlar.

Babanın çocuğun bakımıyla yakından ilgili olması özellikle erkek çocuklarda, ileriki yaşlarda karşı cinse şiddet uygulama eğilimini düşürüyor. Anne tarafından yetiştirilen çocuklar büyüme süreçlerinde sadece anneyle beraber oldukları için en ufak mutsuzluklarını ya da sorunlarını anneye bağlayabiliyor ve ileriki yaşlarda anneye, dolayısıyla karşı cinse karşı olumsuz tepkiler geliştirebiliyor.

KAYNAK: ZAMAN
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Tekirdağ'da kan donduran sır olay: 2 genç kız evde vurulmuş halde ölü bulundu!
Naci Görür’den kritik bilgi: Fay hattı olmayan Rize'de neden deprem oldu?