Her başarısız erkeğin önünde bir kadın vardır!
Vuslat Derneği Onursal Başkanı Gökşan, Aile Mektebi Seminerinde önce "Eşitlikçi Kadınları" sonra "pozitif ayrımcıları" sonra da Taş Fırın Erkekleri eleştirdi
Vuslat Derneği’nin, Erzurum'daki Genel Merkezinin Konferans Salonunda iki haftada bir Cuma akşamları düzenlenecek Aile Mektebi Seminerlerinin ilki geçtiğimiz Cuma günü yapıldı.
Seminerlerin ilkine ilgi yoğun oldu. Vuslat Derneği Aile Mektebi Seminerinde konuşan Vuslat Derneği Onursal Başkanı M.Şevket Gökşan, ailedeki dejenerasyonun engellemesine değinerek, evliliklerin aşk evliliğine dönüşmesini sağlamak amacıyla yapılan faaliyelere ve eşlerin düştüğü hatalara değindi.
Hayatı yemeğe benzeten M.Şevket Gökşa, ’’Acının, baharatın, tuzun oranı iyi ayarlanmalı" uyarısında bulundu ve "Çirkinin güzele, yanlışın doğruya galebe çalarak, hayatı yaşanmaz bir cehenneme çevirmesi önlenmelidir. Bu bağlamda neyin zararlı, neyin zararsız, neyin doğru, neyin yanlış olduğu hususlarında birinci derecede yetkili ve etkin olan sadece din olduğu da muhakkaktır" dedi.
Gökşan ‘’Bir takım yanlışları engellemek, sebeplerini yok etmekle mümkündür. Bataklığı kurutmadan istediğinz kadar sinekleri öldürün, onlar yeniden üreyecektir. Bir şeyleri düzeltmede atılacak ilk adım, faydalıyı vermeden önce zararlıyı kaldırmak, tohumu ekmeden ayrık otlarını toplamak gerek. Hz. Mevlana, Mesnevisinde 'Ey kardeşim buğdayı ambara koymadan önce farenin şerrini def etmelisin' buyurmakta" şeklinde konuştu.
Vuslat Derneği Onursal Başkanı M.Şevket Gökşan, ’’Toplumumuzda aile merkezli yapılan çalışmaların sadece sinekleri öldürmeye matuf olduğu gözlemlenmekte, malesef bataklığın kurutulması unutulmuş veya sanki kasten hedef şaşırtılmakta" dedi.
Hanımefendiler Kanatla Değil de Gazla Uçunca Yere Çakıldılar.
Evlilikte kadınların düştüğü hatalara değinen M. Şevket Gökşan, ’Zihin altımıza yerleştirilen 'bunlar benim haklarımdır' dediğiniz ne varsa hepsini unutun. Zira bir şeylere yeniden başlayabilmek için öncelikle zihni yanlış ve karmaşık şeylerden temizlemek gerek. Tıpkı Kelime i Tevhid'de olduğu gibi" ifadesini kullandı.
Toplumumuzda pozitif ayrımcılık ve kadın hakları adı altında bu zamana dek; ’Kadın erkek eşittir, erkeklerin yaptıklarını kadınlar da yapabilir, erkeğin olduğu her sahada kadın da olmalıdır şeklinde şovlarla sürekli kadınlara gaz verildiğini belirten Gökşan, "Bu duruma muhatap hanımefendiler tabi ki kanatla değilde gazla uçunca sonuçta yere çakıldılar...." dedi.
Her Başarısız ve İşsiz Erkeğin Önünde bir Kadın Var"
Bu şovların sonucu olarak kadınların önce "eşitiz" dediklerini daha sonra da hızlarını alamayıp öne geçtiklelerini belirten Gökşan, tepkisini şu şekilde dile getirdi: "Eskiden her başarılı erkeğin arkasında bir hanımefendi var iken şimdi her başarısız ve işsiz erkeğin önünde bir kadın var!"
"Kadınlarımız aslında ezilme korkuları ile erkeklerle mücadele edince mutlu olacaklarını zannetttler fakat unutulmamalıdır ki bir hanımefendi mücadele edince değil, aklını kullanınca başarılı ve mutlu olabilir" öğüdü veren Gökşan sözlerini söyle sürdürdü: "Kadınlarımız kadın hakları ve benzer sloganlarla didişmeye ve kavgaya girince, erkekleşerek kadınlığını, mutluluğunu, haysiyetini, onurunu, masumiyetini kaybetti ve cinselliğini erkeklere peşkeş çekti. Erkek düşmanlığı, kibir, gurur, enaniyet, ev hanımlığı düşmanlığına girdiler. Eskiden kadınlarımız ev işleri yapıyor erkeklerimiz de çalışıp seve seve evine, eşine, çocuklarına bakıyordu. Şimdi kadınlarımız ev işi yaparken canı çıkıyor ve neden kendi işini kendi yapmıyor minnetini güdüyor... "
Gökşan'a göre erkeklerin düştüğü hatalar
Erkeklere de tavsiyelerde bulunan M.Şevket Gökşan, "Kendisine yaşadığı hayatı cennet veya cehenneme çevirecek olan eşini ciddiye almayan erkek Taş Fırın Erkekliğinden vaz geçip idareci olmalı" dedi.
"Eşinin senin için ne kadar değerli olduğunu hissetirmesi gerektiğini söyleyen Gökşan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ‘’İnsanlar genelde kadınların sevildiklerini bildikçe mutlu olduklarını zannederler ama aslında kadın değerli olduğunu bilince mutlu olur ve sevildiğine inanır ayrıca hanımefendilerin erkeklere karşı takındıkları mücadeleci tavır ve birilerinin gazına gelmelerindeki en etkin sebep kadınların değer verilmediklerine olan inancıdır. Dolayısı ile sorumlu yine erkeğin kendisidir. Burada erkekler dışarıda yaptıkları işleri büyük görüp hanımefendilerin evdeki işlerini küçük gördüler. Böyle olunca da kadınlar erkeklerin gözünde değerli olabilmek adına sokağa taştılar. Bu yanlış gidiş de doğal olarak çatışma kültürünü doğurdu"
Hayatı bir kuşa benzeten M. Şevket Gökşan, ’’ Erkek hayat kuşunun kanadı ise kadın boynudur. Kanatsız kuş uçmaz ama boyun, kuyruk gibi algılanıp ezilip kırılırsa kuş hiç yaşamaz" dedi.
Erkeklerin düştüğü ana hatalara dikkat çeken Gökşan; ’’Can damarı mesafesindeki boynun narinliğini hassaslığını umursamayıp kuyruk gibi algılaması dolayısı ile incitmesi. Değer vermeyi ciddiye almaması dolasıyla kendisine yaşadığı hayatı cennet veya cehenneme çevirecek eşinin de ciddiyetsizliği netice olarak yuvada asıl olan taş fırın erkekliği değil idare ve mutlu olmaktır. Eşinin senin için ne kadar değerli olduğunu uygulamalarınla ona yaşat ki o da sana cenneti yaşatsın" dedi...
(Haber 7)
-
beti nasir 12 yıl önce Şikayet Etaile. merhaba erkekler erkeklik görevi olan korumak kollamak sahip çıkmak ailesine değer vermek ailesinin ihtiyaçlarını gidermek vs iken bundan uzaklaştılar kadınlar erkeklerin görevlerini üstlenmek zorunda kaldılar ve bunue yaparkende ev içindeki tüm sorumlulukları da fazlasıyla yerine getiriyorlar erkekler evinde kadın markette erkek evde kadın fırında sabahtan beri çalıştığını bahane ederek evinde emekliye ayrılıyor işi zor olanda kolay olanda aynı şeyi yapıyor zaten bir çoğu şans la havadan para alma derdinde ama gerek ev hanımları gerekse çalışan kadınların mesaisi yatana kadar böyle devam ediyor hanımlar asla nankör deyiller yeterki takdir etmesini bilelim sözüm herkese deyil ama kendimizi masaya yatıralımBeğen Toplam 3 beğeni
-
esra demir 12 yıl önce Şikayet Eterkekler ve anneleri çalışan bayan arıyor. hocanın tespitleri yerinde,ama buradaki yorumlarda bile kadın ayrımcılığı var. hiç bir kadın rahatını bozmak kendini,stresli ve yorucu iş hayatında harap etmek ,adeta "modern köle" olmak istemez. hocann dediği gibi kadının yaptığı işi değersiz görmek,"sabahtan akşama kadar yatıyorsun, ev temizliğide iş mi vs" gibi sorularla bu yapılıyor.kadında kendini ispata,değerli olma yolunu bu şekilde seçiyor. Ayrıca çok önemli bir husus da şu"erkekler çalışan bayan arıyor"! kadının kişiliğine bile bakmadan kadrolu işi varsa, hemen evleniyor..anneler kapı kapı öğretmen kız peşinde!bunlar gündelik hayatımızda hep gördüğümüz şeyler..bunlar da mı bayanların suçu,kadının kazandığı paraya muhtaç erkek,erkekmidir???Beğen Toplam 16 beğeni
-
mehmet gönüldaş 12 yıl önce Şikayet EtSÜPERRRR KATILIYORUM. Hocam herşeyi çok güzel özetleşmizsiniz eskiden kadın evinin hanımı oluyodu şimdi eve girmez oldu bu kadınlar...Beğen Toplam 10 beğeni
-
Doğrucu Davut 12 yıl önce Şikayet Ethocam doğru söylüyor. Esra Elönü (Feride'nin günlüğü) alsın bu yazıyı çerçeveletip duvarına assın, her sabah okusun... :)Beğen Toplam 12 beğeni
-
Hamza D. 12 yıl önce Şikayet Etdoğru. katılıyorumBeğen Toplam 8 beğeni