Haşmet abi (Babaoğlu) Meliha teyzenin vefatını haber veriyordu. Arabayı durdurup motoru susturdum ve yolun kenarına oturdum. El değmemiş doğanın sonsuza kadar sürecekmiş izlenimi veren kayıtsızlığına daldım gittim.

ÖSYM bu şaibeyi mutlaka ve mutlaka, temize çıkarmalıdır. Gerekirse devletin haber alma birimlerinden yardım alınmalıdır. Ve genç öğretmen adaylarımızın çığlıkları, sessizlikle değil; adaletle, ispatlanmış gerçekle susturulmalıdır.

Bana da öyle geliyor sevgili Adorno; Gazze’den sonra artık şiir yazılamaz

Eski ve güzel bir deyimimiz vardır. “Şecaat arz eylerken Kıptî sirkatin söyler.” Ama biz yine de metni “yazarından” bağımsızlaştıralım ve öyle değerlendirelim isterseniz.

Barrack Obama henüz doğmamıştı. Harlem’in arka sokaklarından gelmiş bir delikanlının namı almış yürümüş vaziyetteydi.

Oscar Wilde'ın olağanüstü leziz zekasının bir hikâyesidir. Bir avcıyı anlatır. Ama gerçekten de avcıyı mı anlatır? Dinleyelim önce bir..

Geçtiğimiz yıl bir program için Saraybosna’ya gitmiştim. Başçarşı’da oturuyorduk.

Srebrenica’dan yeni döndüm. Ülke Tv için yaptığımız programları oradan canlı olarak gerçekleştirdik.

Hayır, asıl benim güzel ve yalnız Türkiyem!