"Türkiye, Ortadoğu'da en iyisini yapmak için çaba gösteriyor"
MURAT DEMİRCİ - AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Türkiye, Ortadoğu'daki mazlumlar için, burada bulunan herkes için, aynı zamanda Türk halkı için istikrarlı, huzurlu, barış dolu bir gelecek kurmak amacıyla mevcut şartlar ışığında mümkün olanın en iyisini yapmak için çaba gösteriyor. Rusya ve İsrail ilişkilerini bu çerçevede görmek gerekir." dedi.
Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde dış politikada önemli gelişmeler yaşandığını, Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişmeler ışığında ülkelerle yakın temas kurarak problemlerini halletme yolunda önemli adımlar attığını söyledi.
"Mavi Marmara olayı" ile büyük gerilim yaşanan İsrail ile yakınlaşma girişimlerinin bir barış anlaşması olduğunu, bu çerçevede yeniden iş birliği sürecinin başladığını bildiren Bostancı, "Suriye'deki gelişmeler çerçevesinde uçak olayı nedeniyle Rusya ile bir kriz yaşamıştık. Onu da çözme yolunda önemli adımlar attık." diye konuştu.
Her şeyin bir zamanı bulunduğunu, her şeyi zamanında yapmak gerektiğinin altını çizen Bostancı, şöyle devam etti:
"Türkiye, hiçbir ülke ile problemi olsun istemez. Bölgeye barış ve istikrarın, huzurun gelmesi için ülkelerle iyi ilişkiler kurmak gerektiğini herkes biliyor. Ancak zaman zaman bu barış ve huzur nasıl sağlanacak, mazlumların hakları, hukuku nasıl korunacak? Buna ilişkin görüş farklılıkları ortaya çıkıyor. Türkiye'nin bu konudaki çizgisi ve tavrı belli. Biz dini, milliyeti ne olursa olsun dünyanın her yerindeki mazlumlara ilişkin duyarlılık ve hassasiyet çerçevesinde davranıyor, bunun uluslararası ilişkilerin temel parametresi olmasını istiyoruz ama maalesef genel manada söylüyorum, uluslararası ilişkilerin bu boyutu son derece zayıf. Asli olan çıkarlar, bu çerçevede oluşturulan pozisyonlar. Türkiye, Ortadoğu'daki mazlumlar için, burada bulunan herkes için, aynı zamanda Türk halkı için istikrarlı, huzurlu, barış dolu bir gelecek kurmak amacıyla mevcut şartlar ışığında mümkün olanın en iyisini yapmak için çaba gösteriyor. Rusya ve İsrail ilişkilerini bu çerçevede görmek gerekir. Önümüzdeki günlerde yine başka bir minval üzerine adımlar atılmasını halkımız bekleyebilir."
- Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı
İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı hakkında da değerlendirmede bulunan Bostancı, Atatürk Havalimanı'nın dünyada en iyi korunan yerlerden birisi olduğunu söyledi.
Terör olayının havalimanının içinde değil hemen girişinde yaşandığını belirten Bostancı, "Öyle anlaşılıyor ki güvenlik protokolleri biraz daha değiştirilmeli. Bu işin tabii ki uluslararası bir ayağı da var. Sadece Türkiye'ye has değil. Türkiye yoğun olarak teröre maruz kalan bir ülke. Belli başla üç terör örgütü Türkiye'ye karşı saldırılar gerçekleştiriyor. PKK, DHKP-C ve DAEŞ terör örgütleri ile baş etmek konusunda hiçbir eksiğimiz olmaz." ifadelerini kullandı.
Birtakım acılar, bazı problemler yaşandığını anlatan Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emniyet, istihbaratımız, ordumuz güvenliğimiz için canla başla elinden geleni yapıyor. Yaşanan olaylar sonrasında elbetteki ilgili birimler nerede, ne oldu da bunlar yaşandı, bütün bunların muhasebesini yapar. Bir eksiklik var ise onları düzelterek yoluna yürür. Havalimanının dışından itibaren bir güvenlik gerekiyorsa o da yapılır. Canlı bombalara, intihar bombalarına ilişkin çok kapsamlı çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Bunlar kamuoyuna çok fazla yansımıyor. Çok sayıda yakalanan insan oluyor. Maalesef arada kaçan, istihbarat birimlerinin ulaşamadığı kişiler olabiliyor. Dünyanın her yerinde bu tür olaylar yaşanabiliyor. İnşallah kararlılıkla yaptığımız terörle mücadelemiz netice verecek."
İnsanların gözyaşının akmaması, hayatlarını kaybetmemesi, huzur içinde bir Türkiye'nin inşası yolunda gayret göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Bostancı, "Teröre karşı halkın milli birliği göstermesi siyasetinde ortak bir tutum sergilemesi mühimdir. Çünkü terörün amacı, terör marifeti ile sonuç almak değildir. Mevcut şartlarda iç karışıklık doğurmak, insanların birbirine düşmesini temin etmek, korku endişe ve panik doğurmaktır. Bunlar yaşanmadığında bu da teröre karşı bir mücadeledir." dedi.
- Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması
Bostancı, milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin ardından HDP'lilerin ifade vermeye gitmeyecekleri söylemlerine de değinerek, Türkiye'de herkesin kafasına göre hukuk olamayacağını vurguladı.
Bu konuyla ilgili eleştiriler yapılabileceğini ama hukukun tek olduğunu ve bunu uygulamak gerektiğini dile getiren Bostancı, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu dile getirdi. Bostancı, şunları kaydetti:
"Dokunulmazlık konusunda Meclis'in attığı adımlar, anayasa değişikliği tamamen hukuk çerçevesinde yaşanmış bir süreçtir. HDP'li milletvekillerinin durumu hukuk esasında, hukuki referanslarına bakıldığında kesinlikle siyasal değil. Suç sayılan birtakım eylemleri söz konusu ve buna ilişkin hazırlanan fezlekeler var. Sadece HDP'li vekillerin değil. Bizim Meclis'ten geçirdiğimiz anayasa değişikliği tüm fezlekeleri kapsıyor. Bunun içinde HDP'liler, CHP’liler, AK Parti'liler, MHP'liler var. Yani bütün partilerden var. Şimdi HDP'lilerin 'Biz gitmeyeceğiz, ifade vermeyeceğiz' demesi 'hukuku tanımıyorum' anlamına gelir. Peki sen hangi hukuku tanıyorsun? Bu ülkede meşru mecralarda siyaset yürüten, bu parametrelerle Meclis'te bulunan bir siyasi parti olarak 'Hukukun bu kısmına evet ama benim yaptığım eylemler doğrultusunda bir soruşturma söz konusu olduğunda hukuku tanımıyorum, bu hukuka hayır', böyle bir mantık olmaz. Herkesin kendi kafasına göre hukuku, meşruiyeti olmaz. Tartışabilirsin ama sonuç olarak hepimiz hukukun dediğini yapmaz zorundayız. HDP'liler de bunu yapacaklardır. Bunun başka bir yolu yok."
YORUMLAR