ABD'den skandal Arakan açıklaması!

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, günlük basın toplantısında Myanmar hükümetine bağlı silahlı güçler ile Budist rahipler tarafından katliama uğrayan Arakanlı Müslümanlar hakkındaki soruları yanıtladı.

Arakan bölgesinde yaşanan olaylardan dolayı "kaygı" duyduklarını anlatan Dışişleri Sözcüsü, çok sayıda insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını vurguladı.

KATLİAMA "İDDİA" DEDİ

Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerini "iddialar" olarak tanımlayan Sözcü Nauert, bölgeden yeterince "doğru" bilgi alınamadığını kaydetti. Nauert, "Sahadan doğru bilgileri alabilmek zor" ifadesini kullandı.

Myanmar hükümetine çağrıda bulunan Nauert, sözlerini şöyle sürdürdü: "Myanmar hükümetine, muhabirlere ve gazetecilere doğru bilgiye ulaşabilmeleri ve ne olup bittiğini anlamaları adına imkan tanıması çağrısı yapıyoruz. İnsani durumlar da söz konusu çünkü insani yardım kuruluşlarının buraya gitmesi ve gerekli yardımı sağlaması çok zor. Hükümetle sadece yaşanan şiddet olayları üzerine değil, gazetecilerin durumunu ve daha da önemlisi insani yardımlar hakkında görüşmeye devam ediyoruz."

"DİPLOMATLARIMIZ KONUYU TAKİP EDİYOR"

Nauert'e Arakan'da yaşanan insanlık dramına vurgu yapılarak ABD'nin Myanmar hükümetine karşı herhangi bir yaptırım uygulamayı düşünüp düşünmediği de soruldu. Nauert ise Myanmar hükümetiyle görüşmelerin devam ettiğini dile getirerek böyle bir ihtimalin söz konusu olmadığını söyledi.

Daha sonra ABD'nin bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Nauert'e Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Myanmarlı yetkililerle konuya ilişkin herhangi bir telefon görüşmesi yapıp yapmadığı sorusu yöneltildi. Tillerson'ın, Myanmar hükümetiyle yaptığı bir telefon görüşmesine ilişkin elinde bildiri olmadığını kaydeden Nauert, diplomatların konuyu takip ettiğini aktardı.

"NOBEL ÖDÜLÜ" SORUSU YANITSIZ KALDI

Heather Nauert, Arakanlı Müslümanlara katliam gerçekleştiren Myanmar'ın Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin "Nobel Barış Ödülü" sahibi olduğuna vurgu yapılarak "Ödülü hala elinde bulundurmalı mı?" sorusunu ise yanıtsız bıraktı.