Bahar hamileliğine dikkat!
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlu özellikle yorgunluk ve depresyona dikkat çekti
Baharın gelmesiyle halsizlik, eklem ağrısı, sürekli uyku isteği ile birlikte bahar yorgunluğu da etkisini artırdı. Kadınların yaklaşık beşte biri hamilelik bahar döneminde yorgunluğun yanı sıra mutsuzluk, alınganlık, kaygı, stres ve takıntı gibi depresyon belirtileri yaşıyor.
Bahar döneminde gebeliğin devamını sağlayan progesteron hormonunun kadınların mutsuz hissetmesine neden olduğunu belirten Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, “Vücut su tutar, bağırsak hareketleri yavaşlar, el ve ayaklarda şişlik olur. Kişiler isteksiz ve iş hayatındaki streslere karşı daha tahammülsüzdür.
Yeni bir hayata adaptasyon çabasından doğan stres, baharın gelmesiyle oluşan hormonal değişiklikler nedeniyle anne adayını huzursuz ve mutsuz hale getirebilir. Özellikle hamileliğin son dönemlerini yaşayan anne adayları bahar depresyonu ve yorgunluğunu çok daha fazla hisseder” dedi.
Hamilelikte bahar depresyonu belirtileri nelerdir?
Hamilelik hormonlarının bahar depresyonunu tetiklemediğini sadece var olan tabloyu ağırlaştırdığını dile getiren Op. Dr. Ümit Zeteroğlu bahar depresyonu belirtilerini şu şekilde sıraladı:
Sürekli üzüntü hali, konsantre olamama, çok az veya çok uzun süre uyuma, normalde hoşlanılan aktivitelerden artık zevk almama, umutsuzluk, anksiyete, aşırı sinirlilik, suçluluk veya değersizlik hissi, yeme alışkanlıklarında değişiklik, sosyalleşmekten kaçınmak, unutkanlık, sürekli ve aniden ağlama atakları bahar depresyonunun temel belirtileridir.
Depresyonu önlemek için neler yapılmalı?
Bahar yorgunluğu ve depresyonunu atlatabilmek için baba adaylarının bu dönemin geçici bir durum olmasını kabullenip daha anlayışlı davranması gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, belirli tavsiyelerde bulundu.
*Daha sakin bir hayat tercih edilmelidir.
*Hem çevresel, hem evsel, hem de işsel sıkıntılar azaltılmalıdır.
* Gün içindeki iş planları daha az olacak şekilde düzenlenmelidir.
*Kendine ait daha fazla ve daha kaliteli bir zaman yaratılmalıdır.
*Sabah akşam 30-40 dakika temiz havalı bir ortamda yürüyüş ve yoga, pilates gibi hem vücudu hem ruhu stresten uzaklaştıracak sporlar yapılmalıdır.
*Tavuk, kırmızı et, haftada en az 2 kez balık yenmelidir.
*Komposto, çorba gibi sulu gıda tüketimi artırılmalıdır.
*Günde en az 2.5-3 litre sıvı tüketilmelidir.
*Kızartma, ağır, yağlı gıdalar, çok miktarda karbonhidrat alınmamalıdır.
*Sindirimi zor yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
*Yemek saatlerine mutlaka uyulmalıdır.
*Günde 3 öğün ana yemek, ara öğünlerde de mutlaka yoğurt, meyve, ufak sandviçlerle desteklenmelidi