Yöresel dokumacılığı yaşatmaya çalışıyorlar
Antalya'nın İbradı ilçesinde, geçmişi 300 yılı bulan yöresel dokumacılık kadınlar tarafından yaşatılıyor.
Ormana Mahallesi'nde kadınlar, dokudukları el emeği göz nuru yöresel başörtüler ile aile bütçesine katkı sağlıyor.
Ormana Mahallesi Muhtarı Fikret Canbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, yörede asırlar önce yapılan dokumanın son 25 yıldır yeniden hayat bulduğunu söyledi.
Eskiden mahallede her evin altında tezgahlar olduğunu aktaran Canbaş, açılan kurslarla dokumaya ilginin arttığını dile getirdi.
Kurs öğretmeninin ücretini karşılayan hayırseverlerin, beş dokuma tezgahı aldığını anlatan Canbaş, "Kadınlarımız bu işi hevesle, iştahla devam ettiriyor. Ormana bezi olarak marka olduk. Bayanlarımız adına çarşı içerisinde dükkan açtık. Ormana ürünlerini burada pazarlıyorlar. Yörede Ormana'dan başka yerde bu bezleri dokuyan yoktur. Bu dokuma sadece Ormana'ya özgüdür." vurgusu yaptı.
- Hem kültürlerini yaşatıyorlar hem de aile bütçesine katkı sağlıyorlar
Geleneksel dokumacılık yapan Nevin Peşmen, yöresel başörtüsünü dokuyarak geleneklerini canlandırdıklarını, farklı model ortaya çıkardıklarını ifade etti.
Yıllar önce Akseki'de bile yüzlerce tezgah bulunduğuna işaret eden Peşmen, dokumacılıkla aile bütçelerine de katkı sağladıklarını belirtti.
Dokumacılıkla ilgilenen Esra Parmaksız, masa, yatak örtüsü, başörtüsü, nevresim, şalvar, perde ve benzeri 15 çeşit model ürettiklerini söyledi.
Ürünleri kendilerinin pazarladığını anlatan Parmaksız, bir günde yaklaşık bir metre dokuma yaptıklarını bildirdi.
Şengül Canbaş, tezgahta dokudukları ürünleri arkadaşlarıyla açtıkları dükkanda sattıklarını kaydetti.Ürünlerinin fiyatının 15 liradan başlayıp 300 liraya kadar çıktığını anlatan Canbaş, "İpekten dokunması ve zorluğu nedeniyle biraz pahalı. Turistler bunlara ilgi gösteriyor." dedi.
Dokuma yapan Dilek Canbaş Keleş ise oldukça zahmetli bir işi severek üstlendiklerini belirterek, "Dokuma işi atalarımızdan gelen bir gelenek. Eskiden erkekler ve kadınlar dokuma işini yapıyorlarmış. Bu şekilde evlerini geçindiriyorlarmış. Kendi giyeceklerini dokuyup, dikip giyiyorlarmış. Bunlar bizim el emeklerimizdir. Hepsi çok kıymetlidir. Eskiye dair olduğu için eskiyi canlandırıyoruz. Çocuklarımız da inşallah ileride bu geleneklerimizi sürdürürler. Bu el sanatının unutulmasını istemiyoruz." diye konuştu.
YORUMLAR