35. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi
Türk Nefroloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kenan Ateş, "'Kaya tuzu tansiyonu düşürür, ödemi çözer.' Bunlar doğru veya yanlış, bazı meslektaşların ağzından verilmeye çalışıldı. Tuz tuzdur, kayadan da çıksa, Himalaya'dan da gelse içindeki yapısı değişmiyor. Fazla tüketilmesi zararlıdır." dedi.
Türk Nefroloji Derneği tarafından düzenlenen, "35. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi" Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde bulunan bir otelde başladı.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kenan Ateş, Sağlık Bakanlığı 2017 verilerine göre Türkiye'de 9 bin 676'sı hemodiyaliz, 876'sı da periton diyalizi olmak üzere 10 bin 552 hastanın, yeni tedavi olarak diyalize başladığını bildirdi. 2017 yılı içinde toplam 3 bin 330 hastaya 3 bin 342 böbrek nakli yapıldığını, 12 hastaya da iki kez nakil yapıldığını kaydeden Ateş, 2017 yılı sonu rakamlarına göre 58 bin 635'i hemodiyaliz, 3 bin 346'sı periton diyalizi, 15 bini böbrek nakli olmak üzere 77 binin üzerinde diyaliz ve böbrek nakli ile yaşamını sürdüren hasta olduğunu söyledi.
Son dönemde böbrek yetmezliği hasta sayısında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artış yaşandığına dikkati çeken Ateş, şöyle konuştu:
"2012 yılında hastalığın sıklığı, milyon nüfus başına 395'ti, günümüzde milyon nüfus başına 957'ye ulaştı, 15 yıllık sürede 2,5 katlık artış var. 2002'den 2015'e değişim izlendiğinde Türkiye, dünyada en fazla artan on ülke arasında yer alıyor. Ülkemizde de hemodiyaliz ana diyaliz yöntemidir. Yüzde 95'i hemodiyaliz, yüzde 5'i periton diyalizi alıyor. 2008 yılından itibaren periton diyaliz sayısında bir azalma görüyoruz. Diyalize yeni başlayan hastaların üçte birinden fazlasını şeker hastası oluşturuyor. Diyaliz hasta popülasyonu giderek yaşlanıyor. Şu anda diyaliz hastalarının yarısından fazlası 65 yaşın üzerinde."
- Tuzun her türlüsü zararlıdır
Sağlık açısından tuzun, ister kayadan ister okyanustan ister Himalaya'dan gelse bile zararlı olduğuna vurgu yapan Ateş, "Kaya tuzunun yüzde 97 ile 99 arasında içerdiği şey sodyum klorürdür. 'Kaya tuzu tansiyonu düşürür, ödemi çözer.' Bunlar doğru veya yanlış, bazı meslektaşların ağzından verilmeye çalışıldı. Tuz tuzdur, kayadan da çıksa, Himalaya'dan da gelse içindeki yapısı değişmiyor. Tuzun fazla tüketilmesi zararlıdır. Tansiyon ve böbrek hastaları için bu zarar çok daha fazladır." dedi.
- 3 bin 330 hastaya böbrek nakli
Dernek İkinci Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız da 2002 yılı sonrası dikkate alındığında, Türkiye'nin tüm dünyada böbrek nakli sayısında en fazla artış gösteren ülke durumunda olduğunu vurgulayarak, ülkedeki böbrek nakillerinin yüzde 80 gibi büyük çoğunluğunun canlı vericilerden yapıldığını, kadavradan böbrek naklinin ise yüzde 20 civarında olduğunu söyledi.
Canlı vericiden böbrek nakillerinin, yüzde 37,5'inin birinci dereceden akrabalardan, yüzde 20'sinin ikinci dereceden akrabalardan, yüzde 22,4'ünün ise eşlerden yapıldığına dikkati çeken Yıldız, birinci dereceden akrabalar arasında annelerin en önemli verici olduğunu, böbrek nakli yapılan hastalarda bir yıllık izlemde başarı oranının ise yüzde 95'in üzerinde bulunduğunu dile getirdi.
Böbrek nakli sayısının canlıdan arttığını ama kadavradan nakillerin de artması gerektiğini vurgulayan Yıldız, "Kadavradan nakil sayısını artırmamız gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleşme sayısının bildirimi arttı ama ailelerin kabul oranı az. Yurt dışında yüzde 60, bizde yüzde 30 seviyelerinde. Kabul oranını arttırmak için toplu kampanyalara ihtiyaç var. Temelde öncelikli hedefimiz kadavra oranımızın artırılması gerekir." diye konuştu.
- Tansiyonda 13 uyarısı
Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Arıcı ise tansiyonu 13 olan herkesin yaşam tarzı değişikliğini yapması gerektiğini kaydetti.
Arıcı, "İnsanoğlu için en iyi tansiyon 12/8'dir. 13'e yaklaşırsa sağlıklı yaşam önerileri dikkate alınmalıdır. Böbrek hastalarının yüzde 80'i hipertansiyonludur. Hipertansiyon böbrek hastası yapar. Kardiyoloji kliniklerinde çözülemeyen tansiyonlar nefroloji kliniklerine gelir." dedi.
Dernek Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Siren Sezer de kadınların sağlıksız yaşam, obezite, fazla tuz kullanımı, hareketsiz yaşam nedeniyle böbrek hastalıklarına daha fazla maruz kaldığına dikkati çekti.
Kongre yarın sona erecek.
YORUMLAR