Krizi fırsata çevirdi, kendi işinin patronu oldu
İstanbul'da yükseköğrenimini tamamlayarak Antalya'daki ailesinin yanına dönen 33 yaşındaki Pelin Barlas, işsiz kaldığı dönemde kurduğu çiftlikle kendi işinin patronu olmayı başardı.
Popülasyonun azalması ile manda sütü ve ürünlerini tüketmeyi tercih edenlerin yaşadığı gıda temini sorunu, genç girişimcilere ilham oldu.
4 YIL MESLEĞİNE YÖNELİK İŞ ARAYIŞINDA BULUNDU
İstanbul'da özel bir üniversitede iletişim fakültesinden 2015'te mezun olduktan sonra Antalya'daki ailesinin yanına dönen Pelin Barlas, 4 yıl mesleğine yönelik iş arayışında bulundu. İşsiz kaldığı dönemde manda yetiştiriciliğinin azalması sonrası süt ve süt ürünlerinin teminindeki zorluğu keşfeden Barlas, bu sorunu fırsata dönüştürdü.
MANDA SÜTÜ SATARAK HAYVANLARINI ARTIRDI
Babasının 1980'li yıllarda kurup, bir süre hayvancılık yaptıktan sonra devam ettiremediği Antalya'daki atıl çiftliği aktifleştiren Barlas, 2019'da 3'ü anaç,11 manda satın aldı.
Manda sütü satışından elde ettiği gelirle hayvan sayısını kısa sürede artıran Barlas, çiftlikteki konteynerde yaşayıp, gününü hayvanlarla ilgilenerek geçirdi. 5 yılda 70 manda, 15 inek sayısına ulaşan Barlas, her gün hayvanların yemini verip ahırlarında temizlik yaparak, hayvancılığın zorluğuna rağmen kendi işinin patronu olmanın gururunu yaşadı.
YENİ MESLEĞİNDE ÖĞRENİME DEVAM ETTİ
Yeni mesleğinde başarılı olmak için eğitimini de sürdüren Barlas, hayvancılıkla uğraştığı süreçte Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümü'nden mezun olduktan sonra tarım teknolojisi öğrenimini sürdürüyor.
Günlük süt satışından çiftliğinin masrafını karşılayan Barlas, elde ettiği geliri artırdıkça hayvan sayısını çoğaltmak istediğinden bahsetti.
"YAPAMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜYORLARDI"
Manda yetiştiriciliğine başladığı günlerde yakın çevresinin bu işi yapamayacağımı düşündüğünü anlatan Pelin Barlas, "Severek yapıyorum. Yakın çevrem yapamayacağımı düşünüyordu. Müşterilerim beni görünce şaşırıyor. Sabahları hayvanların sağımı oluyor, sütleri paketleyip, buzağının sütlerini veriyorum. Hayvanların yemlerini verdikten sonra az da olsa kendime vakit ayırıyorum. Akşam da aynı şekilde sağım, yemleme ve buzağıları besleme yapıyorum. 'Koku seni rahatsız etmiyor mu' diyenler oluyor. Ahıra girince alıştığımdan kokuyu hissetmiyorum. Hayvanları, hayvancılığı seviyorum." diye konuştu.
YORUMLAR
4 Yorum Var