NATO Rus yapımı silahlardan vazgeçmiyor
Uzmanlar, NATO ülkelerinin Doğu Bloku’nun askeri mirasından yakın zamanda kurtulamayacaklarının açıkça görüldüğünü belirtti.
Varşova Paktı'nın 27 yıl önce dağılmasına rağmen Çekya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve eski Yugoslavya cumhuriyetlerinin ordularında hala Sovyet yapımı T-55 ve T-72 tankları kullanılıyor.
Sadece Polonya'da, daha önce Almanya'dan gelen 230 adet 2. el Leopar tankı ve Varşova'nın kendi üretimi olarak tanıttığı 232 adet PT-91 Twardy tankı bulunuyor. Uzmanlar ise Twardy tanklarına göreceli olarak Polonya menşeili denebileceğini belirtiyor.
POLONYA'NIN TANKLARI ASLINDA T-72'LER
Rusya Politik ve Askeri Analiz Enstitüsü Başkan Yardımcısı İvan Konovalov, "Polonya kendi tanklarını ürettiğini ifade ediyor, ancak herkes, Twardy'lerin daha önce lisanslı olarak üretilen Sovyet yapımı T-72 tankı olduğunun farkında. T-72 birçok silahlı çatışmada iyi olduğunu kanıtladı ve Polonyalılar ondan vazgeçmek istemiyor" ifadelerini kullandı.
Eski Varşova Paktı ülkelerindeki Sovyet yapımı silahlar sadece tanklarla sınırlı değil. Ağır topçu sistemlerinden 2C1 Gvozdika, 2S3 Akatsiya, D-20 obüsleri, BM-21 Grad çoklu füze fırlatma sistemi ve yerli muadilleri yaygın olarak kullanılıyor, hatta Bulgaristan, Sovyet yapımı Toçka taktik füzelerine sahip. Doğu Avrupa ülkelerinden eskiden de olduğu gibi yüzlerce Sovyet yapımı zırhlı araç bulunuyor.
Doğu Avrupa ülkelerinde görev yapan MİG-29, Su-22 ve MİG-21 gibi uçaklar da neredeyse miadını doldurmuş durumda ve söz konusu uçakların yerine kademeli olarak Batıda üretilen 2. el uçaklar geliyor.
ALMAN FÜZELERİ KULLANACAK ‘OSA'LAR'
Doğu Avrupa'nın hava savunma sisteminin neredeyse tümü, başta S-125 ve S-200'ler olmak üzere Rus sistemleriyle donatılmış durumda, Bulgaristan ve Slovakya'daysa daha modern S-300 hava savunma sistemleri bulunuyor.
Rus ‘Arsenal Oteçestva' dergisinin genel yayın yönetmeni Viktor Murahovskiy, Sputnik'e verdiği demeçte, "Varşova Paktı dağılırken Doğu Avrupa'da modern hava savunma sistemleri yoktu, o zamandan bu yana kalan silahlar ise genel olarak depolarda tutuluyor. Bası yerlerde S-125 ve S-200 sistemleri nöbette, ancak bunlar bireysel silahlar ve bir sistemin parçası değiller. Bugün baktığımızda sadece S-300 ve Buk sistemlerine sahip olan Yunanistan'da çok sayıda Sovyet hava savunma sisteminin bulunduğu söylenebilir" diye konuştu.
NATO'nun doğu sınırlarındaysa 9K33 OSA-AK, 2K12 Kub, 3SU-23-4 Şilka uçaksavar füze sistemleri ve Strela taşınabilir füze sistemleri kullanılıyor. Görünüşe bakılırsa Doğu Avrupa bu silahların birçoğundan hala vazgeçme durumunda değil. Örneğin OSA sistemleri, Alman yapımı güdümlü füzelerle kullanılabilmek için modernize ediliyor.
SOVYET ‘HURDASIYLA' TİCARET
Moskova merkezli Siyasi ve Askeri Analiz Enstitüsü Başkan Yardımcısı Aleksandr Hramçihin, Doğu Avrupa'nın Sovyet yapımı silahlara hala ihtiyaç duyduğunu söyledi. Sputnik'e konuşan Hramçihin, "NATO'da bu sorun pek kimseyi ilgilendirmiyordu ve konu, ‘paranız varsa Batı üretimi silahlar alın, yoksa Sovyet silahlarıyla kalın' şeklinde çözülüyordu. Ancak Sovyet silahları artık miadını doldurdu veya doldurmak üzere. Bu nedenle yeniden silahlanma süreci kaçınılmaz, fakat bu süreç her ülkede farklı gelişiyor" ifadelerini kullandı.
Bu arada Doğu Avrupa'nın Sovyet silahlarını ıskartaya çıkarmaya acele etmesinin başka bir sebebi daha var. Orada şu anda savunma alanında Sovyet standartlarına göre üretim yapacak şekilde kuruluş 350'nin üzerinde fabrika var.
İvan Konovalov, konuyla ilgili değerlendirmesinde şöyle konuştu:
"Doğu Avrupa Sovyet silahlarının üretimini tüm gücüyle korumaya çalışıyor. Bu sadece modernizasyona yetecek kadar paranın bulunmamasıyla ilgili bir durum değil. Doğu Avrupalılar, dünyadaki istikrarsız durumdan faydalanarak silahları çatışma bölgelerine satıyor. Örneğin son yıllarda Bulgaristan, Suriye dâhil olmak üzere Ortadoğu'ya yaptığı silah sevkiyatlarından iyi kar etti. Sovyet yapımı silahlara talep hala yüksek, zira şimdiye kadar iyi performans gösteriyor."