Yüzdeki kırışıklıkları 'ütüleyerek' azaltıyor
Zamanla kırışan ve gençliğini yitiren cildi daha genç ve pürüzsüz göstermek için birçok yöntem uygulanıyor.
Altın ütü ile kırışıklıklara meydan okuma yeni bir yöntem değil. Amerika Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanan Pelleve Altın Ütü sistemi 2009 yılından beri uygulanıyor. Cerrahi operasyona gerek kalmadan ciltte sıkılaşma ve gençleşme sağladığı belirtilen yöntemi hastalarında kullanan isimlerden Güzellik Uzmanı Pervin Dinçer, "Bu sistem ile hem yüz bölgesinde hem de vücudun diğer bölgelerinde başarılı germe uygulamaları yapabiliyoruz" diyor.
“ADETA CİLDİN KUMAŞINI DEĞİŞTİRİYOR”
Yöntemin, cildi sıkılaştırarak germe ve gözenekleri daraltma etkisi yarattığını, kırışıklık ve elastikiyet kaybını azaltan ileri düzeyde gelişmiş bir radyofrekans sistemi olduğunu dile getiren Dinçer, "Cilde zarar vermeden yenilenme yaratarak adeta cildin kumaşını değiştirir. Yaşla beraber belirginleşen yorgun görünümün ve kırışıklıkların tedavisinde etkili bir teknolojidir" şeklinde konuşuyor.
UYGULAMA NASIL YAPILIYOR?
Sistemik epidermis ve üst tabakaya zarar vermeden cildin derin katmanlarını ısıtan ve kollagen üretimini hızlandıran yöntem için Dinçer, “Zaman içerisinde bu sıkılaşma artarak 6 ay içinde kırışıklıklarda azalma sağlar” ifadelerini kullanıyor.
Sarkmaların ve kırışıklıkların derecesine bağlı olarak 1 ile 4 seans arası uygulanan yöntemin etkisi sigara içenlerde daha kısa sürebiliyor. Uygulanan bölgeye, beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak seans sayısı değişkenlik gösterebiliyor. Erkekler için bu sayı daha fazla olabiliyor.
HANGİ BÖLGELERE UYGULANIR?
Yöntemin tüm yüz, gıdı, göz kapağı ve göz çevresi de dahil olmak üzere, eller ve boyunda etkili olduğunu söyleyen Dinçer, uygulamanın olası yan etkilerini şöyle aktardı: “Tedavi edilen bölge içerisinde ortaya çıkabilecek hafif bir ısı hissi olabilir. Yarım saat içerisinde kaybolacak hafif bir şişkinlik ve kızarıklık oluşabilir. Deride hiçbir sorun oluşmaz. Yazın da güvenle uygulanabilir. Koyu tenliler için hiçbir risk içermez.”
Etkinin 3 ile 6 ayda belirgin hale geldiğini dile getiren Dinçer, yöntemin daha çok 30-60 yaş grubundaki kişilere önerildiğini söylüyor.