Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi yanık hastaları için “yapay deri” üretti
Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Bilal Enes Okatar’ın da arasında yer aldığı ekip, üç yıllık çalışmanın ardından yapay deri üretmeyi başardı.
Kaza ve yangın gibi durumlarda ortaya çıkabilen üçüncü derece yanıkların tedavisinde son yıllarda yapay deri çalışmaları öne çıkıyor.
YAPAY DERİ PROJESİ
Bu yaklaşımla Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Bilal Enes Okatar ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yusuf Sürücü üç yıl önce yapay deri projesi başlattı. Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ethem Güneren gözetiminde yürütülen Ar-Ge çalışmasına, aynı üniversitenin Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Ebru Kanımdan ile Araştırma Görevlisi Fatmanur Babalı Balıbey’in de katılımıyla 25 santimetrekare büyülüğünde sağlıklı insan derisi üretildi. Hastadan alınan numune deriyle üretilen yapay deri, doku reddi riski olmaksızın vücutta herhangi noktaya, istenilen boyutlarda tasarlanarak kullanılabilecek.
"DOKU REDDİ RİSKİ YOK"
Boğaziçi Üniversitesi’nden Önder Öndeş’in haberine göre, yüksek lisans tezi kapsamında projede yer alan Okatar “Yapay deri çalışmaları Türkiye ve dünyada halihazırda yapılıyor. Ancak biz, Boğaziçi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengizhan Öztürk’ün danışmanlığı ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nden hocalarımın da desteğiyle mevcut çalışmalara göre daha uygun maliyetle yapay deri elde etmeyi başardık. Bu sonuç bizi bir adım öne taşıdı. Çünkü bu tarz çalışmalar büyük zaman alabildiği gibi maliyetleri de oldukça yüksek” dedi.
YAPAY ZEKA İLE KALP YETERSİZLİĞİNİ ERKEN TEŞHİS!
Yapay derinin hastadan alınacak küçük bir sağlıklı deri örneğiyle üretilebildiğini, vücudun reddedeceği herhangi bir sentetik malzemenin kullanmadığı bilgisini veren Okatar, şiddetli yanıkların tedavisinin doku reddi riski olmadan kolayca yapılabileceğinin altını çizdi. Okatar, şunları söyledi:
“Kullandığımız ana bileşen, kişinin kendi deri hücresi. Bunu laboratuvar ortamında, çeşitli yöntemlerle çoğaltarak 25 santimetrekare büyüklüğünde insan derisi ürettik. Hastadan alınan küçük bir deri numunesinden geliştirilebilen yapay deriyi, bağışıklık sisteminden kaynaklı herhangi bir doku reddi durumu olmadan kolayca kullanabileceğiz. Bir başka insandan organ nakli yapıldığında doku reddi olmaması için immün spesifler ve o immün sistemi baskılayıcı ilaçlar vermek zorundasınız. Ama burada böyle bir şeye ihtiyaç yok. Özetle yapay deri yanık gibi eziyetli olabilen bir hastalığın tedavisini etkin bir şekilde daha da hızlandıracak.”
İLERİ AŞAMALAR İÇİN DESTEK BEKLİYORLAR
Projeyi daha da ileri taşımak için desteğe ihtiyaçları olduğunu da sözlerine eklen Okatar, bunun için ulusal ve uluslararası fonlara başvurduklarını ifade ederek, “Laboratuvar ortamında üç yılda başarılı sonuçlar elde etsek de ürettiğimiz yapay derinin hayvan ve insanlar üzerinde çeşitli uygulamalarını görmek, buna göre daha da geliştirmek ve belli ölçekte üretimini yapar hale gelmek için desteğe ihtiyaç var. Projemizin bu aşamada, sadece bir yüksek lisans tezi olarak kalmasını istemiyoruz. İlerleyen süreçte Boğaziçi Kandilli Health Yaşam Bilimleri Merkezi’nde ticarileşme için faaliyetlere başlamak da istiyoruz” diye konuştu.