'Türkiye'yi güldüren adam' Kemal Sunal kimdir?
Çektiği filmlerle Türkiye'nin en sevilen aktörlerinden biri olmayı başaran ve 40 yılı geçmesine rağmen halen filmleri en çok izlenenler arasında yer alan Kemal Sunal kimdir?
Vefatının ardından 20 yıl geçmesine rağmen hala anıldığında yüzlerde tebessüme neden olan, vefatı ile 7’den 70’e herkesi hüzünlendiren Kemal Sunal 10 Kasım 1944 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olan Kemal, henüz lise yıllarında okulunun tiyatro etkinliklerinde yer almaya başlar. Tiyatroya olan ilgisini fark eden babası Mustafa Bey, derslerini olumsuz etkilediği için başta desteklemese bile sonradan bu duruma razı olur. Çok kalabalık bir ailede büyüyen Kemal Sunal, oynadığı filmlerde, çocukluğundan beri gözlemlediği insan tiplemelerinden ilham alarak karakterlere hayat verdi.
İlk ve ortaokuldan sonra Vefa Lisesine başlayan ve liseyi tam 11 yılda tamamlayan Kemal Sunal lise eğitimini tamamlamasının ardından Marmara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümüne başladı. 12 Eylül’ün sıkıntılı sürecinde okula ara veren Sunal, 1995 yılında 51 yaşındayken Marmara Üniversitesinden mezun oldu. Ardından ‘Tv ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü’ teziyle yüksek lisansını tamamladı.
Liseden sonra başladığı tiyatro hayatının ilk profesyonel sahne deneyimi Müşfik Kenter tiyatrosunda oldu. Çıktığı ilk oyunda hiç sözü olmadan sahnede durmasıyla dahi seyirciyi güldürmeyi başardı. Kenter Tiyatrosunda 1 yıl kaldıktan sonra yolu Ulvi Araz, Ayfer Feray ve Deve Kuşu Kabaresinde tiyatrolarına düştü. Buralarda çeşitli tiyatro oyunlarında roller alarak kendini geliştirdi.
Oyunculuğu, işin mutfağında; tiyatro sahnelerinde usta isimlerle çalışarak öğrendi. Tiyatroculuk yıllarında Münir Özkul, Metin Akpınar, Zeki Alasya gibi usta isimlerle sahneler aldı.
Tiyatro oyunlarında aldığı rollerde Kemal Sunal’ın saf ve içten gülüşünü keşfeden Ertem Eğilmez Kemal Sunal’ı sinemaya taşıyan isim oldu. Ertem Eğilmez’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu Tatlı Dillim filmi Kemal Sunal’ın rol aldığı ilk sinema filmiydi. İlk etapta filmde çok repliği olmayan Kemal Sunal’a yeteneğinin fark edilmesiyle daha fazla replik verildi. Ve böylece Kemal Sunal’ı tüm Türkiye ile tanıştıran filmler art arda çekilmeye başladı
1972 yılında başladığı sinema hayatına tam 82 film sığdırdı. Her filmiyle toplumdan herkesi güldürmeyi başaran Kemal Sunal, din, dil, ırk, cinsiyet ayırmaksızın herkesin kalbine taht kurdu. Bazen sınıfın haylazı oldu, bazen kapıcı, bazen paşa bazense çöpçü olarak seyircinin karşısına çıktı. Girdiği her rolde ezilenin yanında durarak ayrımcılığa karşı filmlerini en iyi şekilde kullandı.
Art arda çektiği filmlerle birbirinden başarı işlere imza attı. Bu yükselişinin ardından elbette yeteneği vardı ancak Kemal Sunal’ın milyonların kalbinde yer almasının asıl nedeni toplumsal sorunlara değinerek her kesimden insana hitap etmesiydi.
Seyirci onu en çok Şaban karakteriyle görmeye alışsa da, karşısına çıkan her rolü hakkıyla yaparak herkesin gönlünü kazanmayı başardı.
1972 yılında Yalancı Yarim ile başladığı sinema hayatı, 1999 yılında çektiği son film Propaganda ile son buldu. 2000 yılında Balalayka filminin çekimleri için Trabzon’a gitmek üzere bindiği uçakta kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Ondan geriye ise onlarca film ve ağız dolusu gülücükler, kahkahalar kaldı.
Vefat ettiğinde kimse bu gerçeği kabullenemedi, onlarca filmleriyle yüzbinlerce kişiyi güldüren Kemal Sunal, bu kez ardından yüzbinlerce kişiyi ağlattı. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala onun filmleri kadar güldürebilen filmler ne yapılabildi ne de onun gibi bir komedyen gelebildi.
Katıldığı ödül törenleri, konferanslarda dahi tek kelime etmediği halde tüm salonu kahkahalara boğabilen sanatçı, çevresindekileri ruh halini o kadar etkilerdi ki 1981 yılında askere gittiğinde askerlerin disiplinini bozup hiçbir şey yapmadığı halde gülmelerine neden olduğu için eğitimlere alınmadı.
Kemal Sunal tiyatro yaptığı yıllarda yine bir gün sahnedeyken izleyiciler arasında eşi Gül Sunal’da vardı. Sahne’den izleyiciler arasında gördüğü Gül Sunal’la tanışarak ve 2.5 yıl mektuplaştılar. 2.5 yılın ardından 1975 yılında evlendiler ve bu evlilikten Ali ve Ezo adından 2 çocukları dünyaya geldi.
Herkesi bu kadar güldüren Kemal Sunal, filmleri dışındaki hayatında çok ciddi, fazla konuşmayı sevmeyen bir kişiydi. Bu durumu, komedyenliğin büyük bir ciddiyet getirdiğinden kaynaklı olduğunu düşünüyordu.
Kemal Sunal’ın filmlerini sadece komedi filmi olarak değerlendirmek sınırlayıcı bir kavram olur. O, filmlerinde, toplumsal sorunları, eşitsizliği ve sınıf ayrımını mizah yoluyla eleştirirdi. Halkın yanında olarak her kesimden insanın sorunlarına oynadığı rollerle değiniyordu. Bundan dolayıdır ki filmleri günümüzde dahi yayınladığında hala yüzbinlerce kişi tarafından ilgiyle izleniyor
Herkes tarafından bu kadar sevilen, vefatının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala filmlerinin bu kadar büyük bir ilgi ve sevgiyle izlenmesi Kemal Sunal’ı, zamanın ötesinde bir sanatçı olduğunu gösterir.
Yeşilçam’ın efsane oyuncusu Kemal Sunal 1977 yılında düzenlenen 14. Antalya Film Festivalinde Çöpçüler Kralı filmiyle rol aldığı çöpçü en iyi erkek oyuncu ödülünü çöpçü rolüyle aldı.
Düttürü Dünya Filmi ile 1988 yılında 2. Ankara Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı.
1998 yılında gerçekleşen 35. Antalya Film Festivalinde Yaşam Boyu Onur Ödülüne layık görüldü.