Neşet Ertaş kimdir ve aslen nerelidir? Neşet Ertaş’ın bilinmeyen yaşam öyküsü
Türk müziğinin ünlü ismi Neşet Ertaş, ölümünün 11. yıl dönümünde anılıyor. İşte, türküleriyle milyonlarca insanın hafızasında yer edinen Neşet Ertaş'ın biyografisi...
Neşet Ertaş, Kırşehir’e bağlı Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde 1938'de dünyaya geldi. Beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. 6 yaşındayken bir yandan köçeklik yapıp, bir yandan zil çalıyordu.
Saz çalmaya meyli olsa da babası saz çalarken eline sazı alamazdı. Ancak saz ustası olan babası ilerleyen dönemlerde Neşet Ertaş’ın yeteneğini fark edecek ve onu bu yönde eğitecekti.
Abdallık geleneğinde çocuklar 11-12 yaşına geldiklerinde, çalgı çalmaya yetenekliyse eğer, çalgı aletlerinden birini alıp çalmaya başlardı. Çalgı çalmaya yeteneği yoksa köçeklik yapmayı sürdürürdü. İşte Ertaş, bu dönemlerde aldı eline sazı, bir daha da bırakmadı. O, babasının oğluydu, kendi deyimiyle babasıyla aynı ruhun insanıydı.
Çocukluk döneminde göçebe bir hayat yaşadığından dolayı okula gidemeyen Ertaş, henüz 12 yaşındayken annesini kaybetti. Annesi vefat ettiğinde en küçük kardeşi üç aylıktı. Kısa süre içinde en küçük kardeşi de hayata gözlerini yumdu. Babasının yeni eşiyle kurduğu ailesiyle birlikte iki yıl yaşamına devam eden Ertaş, 14 yaşında köyünden ayrılarak İstanbul’a gitti.
SANAT HAYATI
İstanbul’da zorlu yollardan geçen Ertaş, uzun süren işsizlik döneminin ardından ‘Sençalar Plak’a sazıyla birlikte gitti. Ertaşı’ın yeteneğini hemen fark eden Kadri Sençalar ona bir plak okuttu ve onun sahne hayatının başlamasına vesile oldu.
Yine aynı plak şirketinde, ‘Neden Garip Garip Ötersin Bülbül’ ismi ile ilk plak çalışmasını tamamladı. Bu isim babasına ait bir türkünün ismiydi. 1957’de çıkardığı bu plak Ertaş’ı Anadolu’da severek dinlenen bir halk ozanı haline getirdi. Öyle ki ilerleyen zamanlarda “Bozkırın tezenesi” olarak anılacaktı.
İstanbul’da iki yıl ikamet ettikten sonra Ankara’ya göç etti. Ankara’da çalışmaya başlayacağı gazinoda evleneceği kadınla tanışacak, uğruna çok türküler söyleyecekti.
NEŞET ERTAŞ'IN ALBÜMLERİ
-
1957: Neden Garip Garip Ötersin Bülbül
-
1960: Gitme Leylam
-
1979: Türküler Yolcu
-
1985: Sazlı Oyun Havaları
-
1987: Türkülerle Yaşayan Efsan/ Deyişler Bozlaklar Türküler
-
1988: Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
-
1988: Kendim Ettim Kendim Buldum
-
1988: Kibar Kız
-
1989: Hapishanelere Güneş Doğmuyor
-
1989: Sazlı Sözlü Oyun Havaları
-
1990: Gel Gayri Gel
-
1992: Şirin Kırşehir
-
1993: Kova Kova İndirdiler Yazıya
-
1995: Seçmeler 2
-
1995: Seçmeler 3
-
1995: Seher Vakti
-
1995: Altın Ezgiler 3
-
1995: Benim Yurdum
-
1997: Nostalji 1
-
1998: Ölmeyen Türküler 2
-
1999: Ölmeyen Türküler 3
-
1998: Gönül Yarası
TEKLİ PARÇALARI
-
Aşk Elinden Ağlayan
-
Bir Leyla Misali
-
Ceylan
-
Çoban
-
Diloyloy Halay Havası(Köprüden Geçti Gelin)
-
Engeller Koymuyor Yar Sana Varsam
-
Giyindim Kuşandım Gittim Düğüne
-
Hareli Gelin
-
Hasta Düştüm
-
Kıbrıs Destanı
-
Sar Leyla Leyla
-
Şeytanın Atına Binip Yeldirme
-
Tor Şahin Misali
-
Uyma Sakın
-
Varıp Bir Kız On Yaşına Değince
-
Vefasız Yar Aşkına (vay bana vah bana)
-
Yardan Tatlısı Bulunmaz
-
Yolcu
LEYLA ERTAŞ İLE EVLİLİĞİ
Askerlik görevini tamamladıktan sonra Ankara’da bir gazinoda çalışmaya başlayan Ertaş, burada Leyla adında bir kızla tanıştı. Kısa süre içinde bu kızla evlilik kararı alan sanatçı, aileler her ne kadar karşı çıksa da nikah masasına oturdu. Bu evliliğe şiddetle karşı çıkan Neşet Ertaş’ın anne ve babası, evlilikten ötürü uzun zaman onunla görüşmedi.
Bu evlilikten üç çocuk sahibi olan Neşet Ertaş, 7 yılın ardından Leyla Ertaş ile yollarını ayırdı. Ünlü sanatçı, boşandıktan 8 sene sonra alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak parmaklarından felç geçirdi. Bir süre işsiz kalan sanatçı, kardeşinin davetiyle Almanya’ya giderek orada tedavi oldu. Uzun yıllar Almanya’da yaşamına devam eden ünlü halk ozanı 2000’de İstanbul'da vermiş olduğu konser ile sahneye geri döndü.
DEVLET SANATÇILIĞI UNVANINI REDDETTİ
Ünlü halk ozanı, kendisine verilmek istenen ilk ödülü, her ne kadar onur duymuş olsa da reddetti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kendisine layık görülen ‘Devlet sanatçılığı' unvanını, “ Hepimiz bu devletin sanatçısıyız” diyerek kabul etmedi.
Ertaş’a göre devlet sanatçısı sıfatı bir ayrımcılık göstergesiydi ve halkın sanatçısı olarak kalmak kendisi için en büyük mutluluktu. Devletten bir kuruş almayan sanatçı, “Bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.” şeklinde ifadeler kullandı.
‘YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ’ NEŞET ERTAŞ
Kendisine verilen ödülü ve unvanı kabul etmeyen Ertaş’ın bu tavrı halk arasında adeta bir efsaneye dönüştü. Halktan biri, halkın sanatçısı olmuştu Ertaş. İnsanların gönlüne yerleşmiş olan sevilen sanatçı UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında “Yaşayan İnsan Hazinesi” kabul edildi.
Ayrıca, 25 Nisan 2011’de İTÜ Devlet konservatuvarının fahri doktora ödülü sunuldu. Diğer yandan Neşet Ertaş’ın ve bağlama çalışı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak verildi.
NEŞAT ERTAŞ'IN ÖLÜMÜ
Neşet Ertaş, bir süre İzmir’de prostat kanseri tedavisi gördü. Tedaviye yanıt veremeyen ünlü sanatçı, 25 Eylül 2012’de, 74 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini kapattı. Cenazesi Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı’na, babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedildi.
Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap hâlinde yayımlanan sanatçının heykeli dünyaca ünlü heykel sanatçısı Adil Çelik tarafından yapıldı. Bu heykel 'Dünyada robot heykeli yapılmış ilk saz sanatçısı' olma özelliği taşımaktadır. Söz konusu heykel, Kırşehir Neşet Ertaş Gönül Sultanları Kültür Evi'nde sergilenmektedir.
Merhum sanatçı, 25 Eylül 2022'de ölümünün 10'uncu yıl dönümünden ötürü yeniden anılıyor. Ülkenin çeşitli vilayetlerinde, gazetelerde ve sosyal medyada Neşet Ertaş'a yönelik paylaşımlar yapılıyor.
-
Bahadır 2 yıl önce Şikayet EtBüyük ustaBeğen Toplam 6 beğeni
-
Emre Karadavut 2 yıl önce Şikayet EtAllah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Gerçek Sanatçı, Gönül dostu güzel insan daima iyilikle güzellikle yad edilecek.Beğen Toplam 6 beğeni
-
Hakan 3 yıl önce Şikayet EtSenin gibi adam bir daha gelmez bu yalan dünyaya babaBeğen Toplam 8 beğeni
-
Delinin biri 3 yıl önce Şikayet Etmekanın cennet olsun neşet babaBeğen Toplam 12 beğeni
-
Mesut 3 yıl önce Şikayet EtAllah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsunBeğen Toplam 10 beğeni