Can Yücel kimdir? Can Yücel'in hayatı kısaca
1926-1999 yılları arasında yaşayan Can Yücel, Türk ve Dünya edebiyatının önemli isimlerinden biri. Yazdığı şiirler ve yazılar ile konuşulan ünlü şair, siyasi kimliği ile de ön plana çıktı. Peki Can Yücel kimdir? Can Yücel ne zaman öldü? İşte Can Yücel hayatı ve biyografisi...
Can Yücel 21 Ağustos 1926’da İstanbul’da dünyaya geldi. Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur. İlk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra Ankara’ya yerleşti. Ankara Atatürk Lisesi’nde eğitim aldı. Burada, gelecekte önemli bir bilim adamı olan Gazi Yaşargil ile samimi arkadaşlık kurdu.
Eğitim hayatında başarılı olan Yücel, 1943’te yurt dışında eğitim bursu almaya hak kazandı. Ancak Yücel bu bursu geri çevirdi çünkü ‘Milli Eğitim Bakanı’nın oğlu, torpille burs kazandı’ söylentilerinin olabileceğini öngördü. Yaşargil’in, bu bilginin doğru olmadığına ilişkin yaptı açıklama neticesinde Yücel, Ankara Üniversitesi’nde Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü’nde başladığı eğitim hayatına Cambridge Üniversitesi’nde devam etti. Burada Latince ve Yunanca eğitim aldı.
Avrupa’nın birçok şehrinde yaşayan Yücel, Kore Savaşı döneminde memleketine geri döndü. Durum böyle olunca, 1953’te askerliğini Kore’de yaptı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra yeniden İngiltere’ye dönen Yücel, 1953-1958 yılları arasında Londra BBC’nin Türkçe bölümünde spiker olarak çalıştı. 1958’de ülkesine dönüş yaptı. Bir süre Bodrum’da turist rehberliği yapan Yücel, sonraları bağımsız çevirmen ve şair olarak İstanbul’da hayatını sürdürdü.
EDEBİ HAYATI VE ESERLERİ
Edebiyata şiirle ile başlangıç yapan ünlü şair, şiirleri 1945’te artık dergilerde yayınlamaya başladı. 1945-1965 yılları arasında ‘Yenilikler, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Dost, Sosyal Adalet, Şiir Sanatı, Dönem, Ant, İmece, Papirüs’ dergilerinde yazıları yayınlanan şair Yücel, ‘Yeni Dergi, Sanat Emeği, Yeni Düşün, Birikim’de yazdığı şiir, yazı ve çevirileri ile kendini tanıttı. Yine bu yıllar içinde dergilerde yayınlattığı şiirlerini ‘Yazma’ isimli kitabında topladı.
Hayatının son 10 yılını Datça’da geçiren Yücel, her hafta ‘Leman’, her ay ‘Öküz’ dergilerinde şiirlerini ve yazılarını yayınlattı. Dünyaca tanınan modern Türk şairi, Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarını çevirdi.
Kitapları:
-
Yazma (1950)
-
Her Boydan (Çeviri Şiirler) - (1957)
-
Sevgi Duvarı (1974)
-
Bir Siyasinin Şiirleri (1974)
-
Ölüm ve Oğlum (1976)
-
Şiir Alayı (ilk dört şiir kitabı) (1981)
-
Rengâhenk - (1982)
-
Gökyokuş (1984)
-
Beşibiyerde (ilk beş şiir kitabı) (1985)
-
Canfeda (1985)
-
Çok Bi Çocuk (1988)
-
Kısa Devre (1990)
-
Kuzgunun Yavrusu (1990)
-
Gece Vardiyası (1991)
-
Güle Güle - Seslerin Sessizliği (1993)
-
Gezintiler (1994)
-
Maaile (1995)
-
Seke Seke (1997)
-
Alavara (1999)
-
Mekânım Datça Olsun (1999)
Ayrıca Can Yücel’in çevirisini yaptığı çok sayıda eserleri bulunmaktadır.
SİYASAL KİMLİĞİ VE YAZILARI
Duygusal olarak şiirlerini ve yazılarını kaleme alan Yücel, 1965’ten sonra da siyasal konularda da yazmaya başladı. Che Guevara’nın ‘Gerilla Savaşları ile İnsan ve Sosyalizm’ adlı kitabını Türkçe’ye çeviren Yücel, bu kitap nedeniyle sıkıyönetim döneminde yargılandı. Che Guevara ve Mao’dan yaptığı çevirilerden dolayı 15 yıl hüküm giydi. Bu mahkumiyet 1974’te çıkan genel af ile son buldu.
Cezaevinden çıkışının hemen ardından ‘Bir Siyasinin Şiirleri’ isimli kitabını çıkardı. Bu kitap; hapishane gözlemleri, ülkenin durumu, siyasal kimliğin sorgulanmasıyla yazılmıştı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından yayınladığı kitabı "Rengahenk" de müstehcen olduğu sebebi ile toplatıldı.
1996’da kurulan Emek Partisi’nin kurucu üyeleri arasında bulunan Yücel, ‘Hava Döndü’ isimli şiirini parti marşı olarak kullandı. Bu dönemde de yine siyasal yazılar yazmayı sürdürdü. Bir yazısı, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandı. Ayrıca, 1999 seçiminde, Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nden İzmir 1. Sıra Milletvekili adayı olacaktı.
EVLİLİĞİ VE ÖLÜMÜ
Can Yücel, 1954’te aşık olduğu kadın Güler Yücel ile dünya evine girdi. 43 sene süren evlilik Can Yücel’in vefatı ile son buldu. Bu aşk dolu evlilikten üç çocuğu dünyaya geldi.
12 Ağustos 1999’da tedavi gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde, önceden tanısı olan ağız boşluğu kanserinden dolayı hayata gözlerini kapattı. Vasiyeti üzerine, ömrünün son 10 yılını geçirdiği Datça’da toprağa verildi.
Vefatının ardından, ölüm yıldönümlerinde düzenlenen anma törenleri, ‘şarap içiliyor’ gerekçesi ile Datça Belediyesi tarafından yasaklandı. Datça'da törenlerin yapılamaması nedeniyle mezarı yıkıma uğradı ve mezar taşı parçalandı. Mezarının yakınında bulunan ‘Can Evi’ isimli yer de yıkımdan sonra kapatıldı.
-
KÜBRA 2 yıl önce Şikayet Ethepsi bir paragrafta toplanabilirdi araştırma yaparken zorlanan olmuştur elbetteBeğen Toplam 2 beğeni
-
Mervee 10 ay önce Şikayet EtKısa hali farklı sitelerde var?Beğen