Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Kanuni kimin oğlu, son seferi hangisiydi, neden öldü?

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti'nin en uzun süre padişahlık yapan hükümdarı. Kendisinden önce hiçbir padişahın sahip olmadığı imkanlarla tahta çıktı; 46 yıllık saltanatının büyük çoğunu at üstünde, seferden sefere koşarak geçirdi.

Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Kanuni kimin oğlu, son seferi hangisiydi, neden öldü?
Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Kanuni kimin oğlu, son seferi hangisiydi, neden öldü?
GİRİŞ 07.09.2021 12:57 GÜNCELLEME 07.09.2021 12:57 KAYNAK HABER7
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Kanuni Sultan Süleyman, 46 yıl boyunca padişahlık yaptı. Onun saltanatı, Osmanlı tarihinin en uzun hükümdarlık dönemi olarak tarihe geçti.

Öyle ki yaşadığı dönemde yabancılar tarafından "Muhteşem Süleyman" ve "Büyük Türk" olarak adlandırılan Kanuni'nin hükümdarlık devri de "Muhteşem Yüzyıl" olarak adlandırılmıştı.

Hükümdarlık döneminin büyük çoğunluğu at sırtında sefer ve savaşlarda geçmiş; çoğu Batı'ya olmak üzere 13 büyük sefer düzenlemiş ve yine bir sefer sırasında vefat etmişti.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN KİMDİR?

Osmanlı'nın 9'uncu padişahı Yavuz Sultan Selim ve Hafsa Sultan'ın oğlu olarak 6 Kasım 1494 tarihinde Trabzon'da doğdu.

Hünername'de yer alan bilgiye göre, o doğduğunda Kur'an'da açılan sayfada Hazreti Süleyman anlatılıyordu. Bu nedenle ismi, Süleyman oldu.

Çocukluk dönemi, babasının sancak beyi olduğu Trabzon'da geçen Kanuni Sultan Süleyman, bu yıllarda süt kardeşi Beşiktaşlı Yahya Efendi'yle birlikte bir Rum'dan kuyumculuk öğrendi.

Şehzadelik yıllarında iyi bir eğitim aldı; Arapça ve Farsça öğrendi. Öte yandan Tatar lehçesiyle konuşabildiği de tarihi kaynaklarda yer alan bilgiler arasında.

HİÇBİR PADİŞAHIN SAHİP OLMADIĞI AVANTAJLARA SAHİPTİ

Babası Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkmasının ardından, 1513'te tahtın tek varisi olarak Manisa'ya "sancak beyi" olarak gönderildi.

Yavuz'un vefatı üzerine 30 Eylül 1520'de tahta geçti. Onun hükümdar oluşu, tarihçilere göre "daha önceki hiçbir padişahın sahip olmadığı avantajlar" barındırıyordu.

Babası Yavuz, imparatorluğu tehdit eden Safevi tehlikesini ortadan kaldırmış, Memluk devletini ilhak etmiş ve imparatorluğun güney sınırlarını güvence altına almıştı. Mısır'ın fethi ile önemli bir gelir kaynağı sağlamıştı.

Avrupa'ya yönelik seferler için güçlü bir donanmanın gerekliliğinin farkında olan Yavuz, iyi bir altyapı hazırlamıştı. Kanuni, bu avantajlarla güçlü ve zengin bir imparatorluğun başına geçmişti.

BATI'YA YÖNELİK BÜYÜK SEFERLER DÜZENLEDİ

Kanuni Sultan Süleyman, Batı'ya yönelik gaza siyaseti güttü. İlk olarak Orta Avrupa'nın kilit noktası Belgrad, ikinci olaraksa Akdeniz hakimiyeti sağlayacak Rodos'un fethini hedefledi. 

Onun Batı'ya yönelik seferleri, Viyana önlerine kadar uzandı. 30 Ağustos 1521'de Belgrad'ı, ardından Rodos'u fethetti. 

29 Ağustos 1526'da Mohaç ovasında Macarlar'ı kısa sürede yendi. Macar kralının hayatını kaybettiği meydan savaşı, Macar Krallığı'nın da bir anlamda sonunu getirdi.

Ardından Budin'e hareket eden Kanuni Sultan Süleyman,11 Eylül'de hiçbir direnişle karşılaşmadan şehre girdi.

1529'da 17 gün süren 1. Viyana kuşatmasını kötü hava şartları ve şehrin elde tutulamayacağını düşündüğü için kaldırdı.

PREVEZE ZAFERİ İLE AKDENİZ HAKİMİYETİ PEKİŞTİ

Denizlerdeki Osmanlı hakimiyetini güçlendirebilmek, Akdeniz'de egemenlik sağlayabilmek amacıyla 1532'de Barbaros lakaplı Hayreddin Reis'i deniz donanmasının başına geçirdi.

27-28 Eylül 1538'de Preveze Deniz Zaferi kazanıldı. Bu zaferle Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki hakimiyeti pekişti.

KANUNİ, HÜRREM SULTAN'A AŞIK MIYDI?

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'ın kısa sürede gözdesi olmuş; padişahın ilk eşi ve büyük oğlu Mustafa'nın annesi Mahidevran'ı devre dışı bırakmıştı. 

Hürrem'in Kanuni üzerindeki nüfuzu büyüktü. Hatta o dönemde padişaha büyü yaptığı söylentileri dahi yayılmıştı.

Kanuni, daha önceki padişahların cariyelere nikâh yapmama geleneğini yıkarak, Hürrem'le nikâhlanmıştı.

Padişahın Hürrem'e büyük bir aşkla bağlı olduğu, seferler esnasında ona yazdığı mektuplardan ve şiirlerinden açıkça anlaşılır.

Hürrem Sultan'ın Kanuni'ye yazdığı mektuplardan birinde ise şu satırlar yazıyor:

"Ben Allah'ın yarattığı bu kâinat içinde kaybolmuş birisiydim. Ömrümün baharını sizin mücevher kutunuzdaki bir inci olarak korumanız altında yaşadım. Hasret acısıyla kıvranan ve çektiği ızdıraplar yüzünden perişan olan bu çaresiz kulunuzdan bu değersiz sızlanmaları kabul ediniz.Ben sadece sizin yanınızda huzur bulabiliyorum. Sizin yanınızda olmaktan duyduğum mutluluğu anlatmaya kalemler yetmez."

PARGALI İBRAHİM PAŞA NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?

Kanuni devrinin en tartışmalı olaylarından biri de en yakın arkadaşı Pargalı İbrahim Paşa'nın 15 Mart 1536'da sarayda idam edilmesi oldu.

Kanuni, 1534'te devlete sıkıntı çıkaran ve isyanları destekleyen Safevilere karşı Irakeyn Seferini düzenleyerek önce Tebriz'e ardından Bağdat'a girdi; seferdeki başarısızlıklar ve aile içerisindeki çekişmelerin de etkisiyle Pargalı İbrahim'i öldürttü.

Makbul İbrahim Paşa olarak anılan Pargalı, bu tarihten sonra "Maktul" İbrahim Paşa olarak zikredildi.

ŞEHZADE MUSTAFA'NIN İDAMI

Kanuni'nin hayatındaki bir diğer önemli dönüm noktası büyük oğlu Mustafa'nın idamı oldu.

Doğu seferinde 4 Ekim 1553'te Konya Ereğlisi mevkiinde iken babasının huzuruna çıkmak için otağa giren Şehzade Mustafa, cellatlar tarafından boğularak idam edildi.

Oğlunu idam ettiren Kanuni Sultan Süleyman Han'ın buna zaman geçtikçe çok üzüldüğü ve pişmanlık duyduğu hem Osmanlı hem de Batı kaynaklarında açık şekilde belirtiliyor.

Tarihi kaynaklara göre, tahta kendi oğullarının geçmesini isteyen Hürrem Sultan, padişahın büyük oğlu Mustafa'yı Rüstem Paşa'nın yardımı ile gözden düşürmüştü. Tahtta Şehzade Mustafa'nın gözü olduğuna onu inandırmıştı.

İSTANBUL'UN SEMBOLÜ: SÜLEYMANİYE CAMİİ

Kanuni devri, Osmanlı Devleti'nin ihya edildiği, pek çok mimari eserin inşa edildiği bir dönemdi.

Bu eserlerin en önemlilerinden biri ise bugün İstanbul'un sembol yapılarından biri olan Süleymaniye Camii ve Külliyesi'dir.

Mimar Sinan'a kendi adına inşa ettirdiği cami 7 Haziran 1557'de tamamlandı, cuma namazını Süleymaniye'de kılan Kanuni, Osmanlı tebaasına bu muhteşem yapıyı armağan etti. 

ŞEHZADE BAYEZİD'İN KATLİNE FETVA VERİLDİ

Kanuni'nin hayatta kalan iki oğlu Şehzade Bayezid ve Şehzade Selim arasındaki çekişmenin iyice artması nedeniyle Kanuni, sancaklarını değiştirmişti.

İstemeyerek Amasya'ya giden Şehzade Bayezid, burada asker toplayarak kardeşinin üzerine yürümüş ve bu durum Osmanlı Devleti'nde isyan olarak algılanarak katline fetva verilmişti.

İran'a kaçan Bayezid, teslim alınarak 1562'de dört oğlu ile birlikte öldürüldü.

KANUNİ'NİN SON SEFERİ: SİGETVAR

Kanuni'nin son seferi, 1566 yılında gerçekleşti. Bir yıl önce gerçekleşen Malta bozgununun ardından Osmanlı'nın Batı'daki imajını düzeltmek isteyen Kanuni, 1 Mayıs 1566'da Eyüb Sultan'ın türbesini ziyaret edip dua ettikten sonra sefer için yola çıktı.

Sigetvar Kalesi kuşatılırken Kanuni'nin otağı da hakim bir tepeye kuruldu.

Ömrünün son 15 yılında tedavisi olmayan gut (nikris) hastalığı iyice ilerlemesine rağmen savaş meydanından ayrılmayan Kanuni Sultan Süleyman, 7 Eylül 1566'da kalenin alınışını göremeden vefat etti.

KANUNİ'NİN ÖLDÜĞÜ ASKERLERDEN GİZLENDİ

Kuşatma sürerken askerler arasında moral bozukluğu ya da isyan olmaması adına padişahın öldüğü söylenmedi.

Kanuni'nin iç organları çıkarılan naaşı, misk ve amber kokuları sürülerek tahtın altına gömüldü.

Kalenin düşmesinin ardından 42 gün gömülü olan naaşı arabaya konuldu ve padişah yaşıyormuş davranıldı.

Kendisine haber gönderilen yeni padişah II. Selim'in Belgrad'a gelişi üzerine vefat haberi resmen ilan edildi.

Süleymaniye Camisi'nde 23 Kasım'da Şeyhülislam Ebussud Efendi'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından, naaşı caminin kıble tarafındaki türbesine defnedildi.

YORUMLAR 3
  • Hekim 3 yıl önce Şikayet Et
    Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi bir hataydı. Dedesi Yavuz'a her yönüyle çok benziyordu. Öldürülmedi Osmanlı için bir dönüm noktasıydı. Yerine sarı Selim geçti. İlk büyük askeri hezimeti tattırdı devleti Aliye'ye. Allah cc en iyisini bilir, fakat şehzade Mustafa padişah olsaydı tarihin seyri çok çok başka olması muhtemeldi. Herşeye rağmen, yanlışlarıyla doğruluklarıyla Allah cc Osmanlı'dan razı olsun. Yıkıldıktan sonra İslam alemi öksüz kaldı
    Cevapla
  • Çakır 3 yıl önce Şikayet Et
    Gerçekten muhteşem bir padişah ve muhteşem bir hayat. Kanuni sayesinde Avrupa uzun süre bize havlamadı ve bugüne kadar bizden hep çekindiler.
    Cevapla
  • Kasım Ocak 3 yıl önce Şikayet Et
    Haksız yere çocuk yaştaki insanlar öldürülmüş. Kuranı Kerime göre bütün insanligi öldürmek gibidir. Ama dinimiz siyasetin gerisinde bırakılıyor.
    Cevapla