Burdurlu kadınlar üretirken geleneği yaşatıyor
MUSTAFA ÜNAL UYSAL - Burdur Belediyesi tarafından kurulan atölyede kadınlar, kentin en eski geleneksel el sanatlarından alaca dokumalarını hem üretiyor hem de eski bir geleneğin sürdürülmesine katkıda bulunuyor.
Tamamen el emeğine dayanan sistemle atölyede örtü, fular ve perde gibi ürünler yapılarak piyasaya sunuluyor. Yöresel desenleri bugüne uyarlayarak geleneği yaşatmaya çalışan kadınlar, yaptıkları işten kazandıklarıyla da ev ekonomilerine de katkıda bulunuyor.
Tezgahlarda üretilen "El emeği, göz nuru" ürünler, vatandaşlar tarafından ilgi görürken, kadınlar bitme noktasına gelen geleneği yaşatmanın gururunu yaşıyor.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alaca dokuma geleneğini yaşatmak için atölye kurduklarını söyledi. Alaca dokumacılığını yaşatmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Ercengiz, çalışmaların tamamen kadınlar tarafından yapıldığını dile getirdi.
- "Hem meslek öğreniyorlar hem de emeklerinin karşılığını alıyorlar"
Usta-çırak ilişkisiyle kadınların çalışmalarda önemli rol üstlendiğini aktaran Ercengiz, şöyle konuştu:
"Kadınlarımızın burada çok farklı desen ve modelde ürettiği şallar, masa üstü bezler veya talep doğrultusunda konfeksiyona dönüştürülebilen birtakım giysi kumaşları da üretilebiliyor. Amacımız Burdur'un 200-300 yıllık geleneğini sürdürebilmek, korumak ve yaşatmak. Diğer taraftan da bu işte kadınlarımızı bir meslek sahibi edip burada üretim karşılığında maaşlarını yada el emeklerinin karşılığı alabildiği bir sistem oluşturmayı planladık. Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Alaca dokumaları için marka tescili başvurusu yaptık. Bunun patentini aldık. Artık Burdur alaca dokumasının bir markası var ve biz bunu isimlendirdik. Satış ve pazarlama üzerine birtakım çalışmalar yapıyoruz. Büyük ihtimalle üretim kapasitemizi ve burada çalışan kadın çalışanlarımızı, emekçilerimizi biraz daha artırıp üretime katkıyı artırmayı sağlayacağız."
Ercengiz, Burdur'un markası olmuş alaca dokumalarını öncelikle Türkiye'ye ardından da dünyaya tanıtmak istediklerini bildirdi.
Dokuma atölyesinde çalışan Nilüfer Gönenli ise 12 yıldır güzel bir ortamda üretim yaptıklarını söyledi.
Çalışıp ev ekonomisine katkıda bulundukları için kendilerini iyi hissettiklerini dile getiren Gönenli, "Resim yapar gibi desen çıkartıyoruz. Onlar çok güzel. Bunun yanında para kazanıyoruz. Hem sevdiğimiz işi yapıyoruz hem de para kazanıyoruz. Çarşaf, örtü, masa örtüsü perde gibi birçok şeyi dokuyoruz burada. Bunlar tamamen el tezgahlarında oluyor. Her şey elimizden çıkıyor. İpin çözgüsünden, tezgaha almamız, bu desenleri yapmamız hepsi el emeği göz nuru." diye konuştu.
Hacer Taşan da 10 yıldır dokuma işinde çalıştığını, evde oturmaktansa çalışmanın daha faydalı olduğunu kaydetti. Yaptıkları ürünlerin beğenildiğini ifade eden Taşan, "Namaz tülbenti, boyun fuları gibi şeyler dokuyorum. Siparişlerimiz oluyor. Onları dokuyorum. Aile bütçesine katkımız oluyor." dedi.
YORUMLAR