"Aşkların ve imparatorların şehri" konuklarını bekliyor
BİLAL ALTIOK - Burdur'un Ağlasun ilçesinde "aşkların ve imparatorların şehri" olarak bilinen Sagalassos, yeni sezonda ziyaretçilerini bekliyor.
Geçmişi milattan önce 3000 yılına dayanan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 2009'da giren Sagalassos, ziyaretçilerini 5 bin yıllık sokaklarında tarihi yolculuğa çıkarıyor.
Büyük İskender'in almakla zorlandığı önemli kentlerden biri olarak bilinen Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini yansıtıyor.
Döneminin 5 büyük seramik üretim merkezinden biri oluşuyla da öne çıkan antik kentteki kazı çalışmaları, Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında 1989 yılında başladı.
Waelkens'in emekliye ayrılmasından sonra kazı çalışmalarını aynı üniversiteden Prof. Dr. Jeroen Poblome devraldı.
Deniz seviyesinden bin 750 metre yüksekte, bir kartal yuvasını andıran derin vadilere hakim kent, binlerce yıldır antik suyun aktığı Antoninler Çeşmesi, agoraları, Roma hamamları, Macellum yapısı, üzerinde dans eden kızlarla bezeli Heroon yapısı, kütüphanesi ve yaklaşık 9 bin kişilik tiyatrosuyla göz kamaştırıyor.
Geçen yıl 36 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayan Sagalassos, 2018'in sonuna kadar 50 bini aşan ziyaretçi sayısını hedefliyor.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Feyzullah Eray Dökü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sagalassos Antik Kenti'nin 18. yüzyılda Avrupalı gezginlerce keşfedildiğini, 19. yüzyılda ise haritası ve yapıları ortaya çıkarılarak kentin isminin Sagalassos olduğunun anlaşıldığını belirtti.
Kentin antik Yunan'da Pisidya bölgesi olarak adlandırılan ve günümüzde göller yöresi olarak bilinen bölge içinde önemli bir yerleşim yeri olduğunu ifade eden Dökü, "Sagalassos hem bilimsel açıdan hem de görsel açıdan çok önemli bir kent. Toroslar'ın batı eteklerinde yer alan bir dağ kenti." dedi.
Dökü, Sagalassos'un bir dağ kentinden beklenmeyecek ölçüde devasa Roma yapılarını bölgedeki en iyi gösteren kentlerden biri olduğunu vurgulayarak "Roma buraya geldiğinde özellikle İmparator Augustus döneminde yapılanma faaliyetleri yoğunlaşır ve İmparator Hadrian döneminde ise Sagalassos Psidya'nın birinci kenti, Roma'nın müttefiki olur. Bugün gördüğünüz yapılar özellikle Roma döneminde yapılan devasa yapılardır." diye konuştu.
Sagalassos kentinin tarihçesinin Roma ile başlamadığını, daha eskiye dayandığını belirten Dökü, kentin tarihinin Kalkolitik dönemde (Milattan önce 5 bin-3 bin arası), bakır ve tunçun birlikte kullanıldığı çağda başladığını söyledi.
Dökü, kentte, Helenistik dönemde de yoğun yerleşimlerin göründüğünü ifade ederek şunları kaydetti:
"Roma döneminde Romalılığın özendirilmesi için çok büyük yapılarla donatılmış bir kent. Kentin bir diğer özelliği ise Büyük İskender Anadolu'ya geldiği zaman, İskender'e direnen bir kaç kentten biridir Sagalassos. Roma döneminde İmparator Augustus'la kent zenginleşmeye başlar ve artık büyük yollarla girilen bu yolların büyük kapılarla büyük yapılara açıldığı bir kent haline gelir. İlk yapılanması aşağı agora dediğimiz alandadır. Burada dükkanlar, yollar ve Tiberrius kapısı vardır. Ondan sonra yukarıya doğru devam ederseniz çeşmelerle karşılaşırsınız çeşmelerin hemen yanında çok büyük bir Roma hamamı yer alır. Yukarıya doğru hareket ettiğinizde alışveriş alanlarını görür en üstte ise en görkemli alana gelirsiniz ki yukarı agora diye isimlendirilen alandır burası. Burada sizi Antoninler Çeşmesi karşılar."
Kentin en dikkat çeken yapılarından birinin Antoninler Çeşmesi olduğunu belirten Dökü, çeşmenin büyük bir deprem sonrası tamamen yıkıldığını, 3 bine yakın taşın birleştirilerek içinden bugün de antik suyun aktığı 400 yapı bloku halinde yeniden restore edildiğini aktardı.
Dökü, Sagalassos'u diğer antik kentlerden farklılaştıran bir diğer özelliğin ise restorasyona getirdiği yenilikler ve restorasyondaki başarısı olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Tiyatroya çıktığınızda Sagalassos'un hakim olduğu vadileri görebilirsiniz. Tiyatronun arkasındaysa Sagalassos'un en önemli geçim kaynağı olan kırmızı astarlı seramik ve çömlekçiler mahallesi yer alır. Burada yapılan bu seramiklerin Mısır'a kadar satıldığını biliyoruz."
- "Aşkların, itirazların ve imparatorların gözde şehri"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Özdemir de Sagalassos'un UNESCO Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesi'ne girmesi için çalışmaların devam ettiğini aktararak, kentin tarihi süreçte aşkların, itirazların ve imparatorların gözde şehri olarak bilindiğini söyledi.
Kenttin simge yapısı Antoninler Çeşmesi'nden içilen suyun insanları güzelleştirdiğine ve bu sudan içenlerin birbirine aşık olduğuna inanıldığını aktaran Özdemir, "Sagalassos'a geçen yıl 35 bin ziyaretçi gelmesini hedeflemiştik ancak sayının üzerine çıktık. Bu sene bu sayının hızla artacağı düşüncesindeyiz, çünkü sezonun başlamasıyla birlikte ziyaretçi sayısı şu an 13 bin 500'ü geçmişti. 2018'in sonuna kadar 50 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz." dedi.
Özdemir, Sagalassos'un her geçen gün yerli ve yabancı turistlerin ilgisini geçtiğini dile getirerek, bundan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığının Sagalassos'un yolunun iyileştirilmesiyle ilgili ödenek ayırdığını ve 2018'in yatırım programına alındığını kaydetti.
İstanbul'dan gelen profesyonel turist rehberi Zafer Özcan da bu kentin sokaklarında, tiyatrosunda, tapınaklarında yürümenin bir nevi tarihte yolculuk hissi verdiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Yüksek bir yamaca kurulmuş olan kent geçimini tahıl ve seramik üretimiyle sağlarken bununla birlikte kültürel yaşamın bir parçası olmuşlar, muhteşem bir tiyatro inşa etmişler. Antik çeşmenin önünde hala akan su seslerini duyabiliyoruz. Kent tamamen ziyaretçileri tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Yolu Burdur'a düşenlerin muhakkak rotasını Sagalassos'a çevirmesini tavsiye ederim."
Denizli'den arkadaşlarıyla Sagalassos'u gezmeye gelen tekstil mühendisi Sultan Cihan da Sagalassos'u hep merak ettiğini anlatarak, "Gerçekten muhteşem, bayıldık buraya, o kadar güzel ki keşke tanıtımı daha çok yapılsa. Yurt dışında bir çok yer gezdim ancak ülkemizdeki böyle yerin varlığından haberdar olmamız lazım. O yüzden çocuklarımızla birlikte keşfetmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Duygu yüklü bir yer"
Antalya'dan gelen diş hekimi Gülçin Bilecen de hafta sonunu değerlendirmek için Sagalassos'a geldiğini belirtti.
Bilecen, "Çok duygu yüklü, enerjisi muhteşem bir yer. Yorucu bir gezi olmuyor her yerine ağır adımlarla çıkılabiliyor. Her yaşta turist burayı rahatlıkla gezebilir. Buralarda daha önce başkalarının yaşadığını bilmek çok hoş bir duygu. Tiyatrosu daha önce gördüklerimden çok farklı. Herkese tavsiye ederim mutlaka gelip görsünler." dedi.
İzmir'den gelen öğretmen Nilhan Yalazı da Antoninler Çeşmesi'nden etkilendiğini, çeşmenin fotoğraflardakinden daha güzel olduğunu söyledi.
YORUMLAR