Cildin gençleşmesine 'altın iğne' rütuşu
İnsanoğlunun çağlar boyu peşinden koştuğu sonsuz gençlik ve güzellik rüyası, her geçen gün yeni estetik uygulamaları da beraberinde getiriyor. Son tedavi yöntemlerinden altın iğne Türkiye'de uygulanmaya başlandı.
Japon bilim adamlarının uzun yıllar üzerinde çalıştığı, cildi altın iğne ile gençleştiren tedavi yöntemi sayesinde, yüz başta olmak üzere vücudun farklı bölgelerindeki leke ve çatlaklar yok da edilebiliyor.
Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan ''Intracel Fraksiyonel RF Tedavisi'' ile ilgili bilgi veren Opr. Dr. Ümit Yaşar Çelemli, yüzdeki kırışıklık ve lekeleri yok etmeye yönelik yaygın yöntemlerin, soğutma sistemleri olsa da cildin alt tabakasına etki ederken yüzeydeki deriye de zarar verme riski bulunduğunu anlattı.
Bu yöntemlerin ciltte yanma hissi ya da en azından ''yanabileceği'' endişesi yarattığını kaydeden Çelemli, ''Bu hissin oluşmaması için ısı derece düşük tutulduğunda da istenen doku yenilenmesi sağlanamıyor. Oysa bu yöntemle altın iğnelerle cildin altına etki edildiği için böyle bir risk söz konusu değil'' diye konuştu.
Yöntemde, iletim yeteneği yüksek olduğu için mikro iğneciklerin altından yapıldığını anlatan Çelemli, uygulama sırasında cildin üst tabakasını uyaran bu altın mikro iğneciklerin, alt tabakaya da inerek sıkılaşma ve toparlama sağlayacak bölgeye radyo frekans enerjisi verdiğini söyledi.
Verilen bu radyo frekans enerjisiyle kontrollü bir hasar yaratılan cildin kendini onarmak için hemen harekete geçtiğini ifade eden Çelemli, yöntemle ilgili şu bilgileri aktardı:
''Bir anlamda cildi kandırarak kendisini yenilemesi için uyarıyoruz. Cilt burada hemen kendini iyileştirme sürecine giriyor ve yüzeyi onarmaya başlıyor. Başka bir anlatımla bu yöntemle cilt dokusunun altındaki kollajen lifleri uyarılıyor ve yenilenmeleri sağlanıyor. Cildin altında kontrollü hasar yaratarak kollajeni yenileyen tüm sistemler, aslında lifleri uyarmak için çeşitli cihazlarla cildin üzerinden altına bir enerji akımı verirler. Ancak bu yöntemin diğerlerinden farkı, hem mikro iğneciklerle cildin yüzeyinden değil, 2 milimetre kadar içine girilerek enerji verildiği için hedef liflere daha yakın çalışması, hem de iğnecikler altın olduğu için enerji iletiminin mükemmel sağlanması.''
Bu yöntemde 6 hafta arayla uygulamaların tekrarlanabileceğini, ancak en etkili sonuç ilk uygulamada alındığı için 2. ya da 3. uygulamaya gereksinim duyulmadığını belirten Çelemli, ''Sistem ciltte bir gençleşme meydana getirdiği gibi minik damarlanmaların, yaşlanma lekelerinin, yara izlerinin, gevşemelerin ve özellikle dudak ve göz çevresindeki sarkma ve kırışıklıkların yok edilmesinde, boyun, dekolte ve el üstlerinde son derece etkili'' ifadesini kullandı.
Çelemli, koltuk altına yapılan uygulamayla da terlemenin önlenebildiğini bildirdi.
-''LOKAL ANESTEZİ YETERLİ''-
Kremle lokal anestezi uygulanarak yapılan yöntemin, alın bölgesinde botoks etkisi yaratarak çizgileri tamamen yok ettiğini anlatan Çelemli, uygulamanın süresinin çalışılan bölgeye göre değiştiğini, yüz bölgesi için 25-30, küçük yaralar için 10-15 dakikanın yeterli olduğunu, derin çatlaklarda ise sürenin uzadığını söyledi.
Ciltte meydana gelen yenilemenin uzun süre devam ettiğini kaydeden Çelemli, yöntemin problem türüne göre her yaştan insana uygulanabileceğini, 35-45 yaş arasında daha çok lekeler, lifting, akne izleri için, 45 yaş üstüne ise bunlara ilaveten kırışıklıklara karşı uygulandığını belirtti.
Uygulama sırasında ciltte yüzeysel ve hafif bir kanama meydana gelebileceğini, ancak bunun hiçbir şekilde kabuklanma veya iz oluşumuna yol açmadığını vurgulayan Çelemli, ''Kızarıklık 3-4 saat içinde büyük ölçüde hafifler. Sonuçlar 3-4 gün içinde cilt doku kalitesinin artmasıyla başlar ve ilk hafta sonundan itibaren belirginleşmeye başlar. En iyi sonuçlara 30-45 gün içinde ulaşılır'' şeklinde konuştu.