Cilt tedavisinde ''saf altın'' dönemi
Kleopatra ve Nefertiti'nin kullandığı belirtilen 24 ayar saf altın ve pırlanta içerikli cilt yenileme yöntemleri, refleks terapi tedavisiyle birleştirilerek uygulanmaya başladı.
Yöntemde, altın ve pırlanta içerikli materyaller, dokular tarafından emiliyor ve vücudun dengesinin sağlanmasına katkı veriliyor.
Refleks Terapi uzmanı Fizyoterapist Dr. Gamze Şenbursa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yumuşak bir metal olan altının ısı etkisiyle aktif olduğunu ve böylece yıkılan hücre bağlantılarını tekrar yapılandırıldığını anlattı.
Altının vücuttaki serbest radikalar üzerinde ve vücut sıvısının asidini dengelemede de pozitif etkileri olduğunu vurgulayan Şenbursa, bu yöntemin Kleopatra'nın ve Nefertiti tarafından yüzyıllar önce de kullanıldığını ileri sürdü.
Altının merkezi sinir sistemi ve solunum sistemi üzerinde de pozitif etkileri bulunduğunu anlatan Şenbursa, bu sebeple hafıza ve konsantrasyonu arttırdığını, stres ve depresyonu azalttığını ve vücuda kan akışını rahatlattığını söyledi.
Antibakteriyel özellikteki altının cilt tedavisinde de kullanılmaya başlandığını belirten Şenbursa, özellikle Türkiye'de yeni gelişmeye başlayan refleksoloji ile altın tedavisinin birlikte kullanıldığını ifade etti.
Altın terapisiyle ciltteki ölü hücrelerin uzaklaştırıldığını, elastikiyetin artırıldığını ve kırışıklık üzerinde artı etkilerinin bulunduğunu dile getiren Şenbursa, aynı zamanda güneş lekelerini de ortadan kaldırdığı bilgisini verdi.
Yönteme pırlanta içeriklerle başlandığını, daha sonra 24 ayar saf altının kullanıldığını bildiren Şenbursa, daha sonra yüz refleksolojisinin yapıldığını söyledi.
Tedavinin vücudun dengesini bulmasına da yardımcı olduğunu aktaran Şenbursa, tedavinin ardından yüzün yukarıya doğru kaldırılmasıyla ciltte 4-5 yaş gençleşme yaşanabildiğini sözlerine ekledi.