Sevginizden yoksun büyütmeyin!

Bebeği ile göz teması kurmayan, onu sık sık kucağına alarak fiziksel iletişimde bulunmayan ve bebekleri TV karşısında büyüten annelerin çocuklarında sevgi yoksunluğu sendromu görülüyor.

Sevginizden yoksun büyütmeyin!
Sevginizden yoksun büyütmeyin!
GİRİŞ 14.07.2012 06:24 GÜNCELLEME 14.07.2012 06:24
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Ela Demir'in haberi

Bu çocuklar dokunmak ve dokunulmaktan hoşlanmıyor, göz teması kuramıyor.

Teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde çocuktan çok teknolojik aygıtlarla vakit geçiren annelerin çocuklarında sevgi yoksunluğu sendromu görülüyor. Çocuklarda gelişimsel bozukluklara yol açan sevgi yoksunluğu sendromu, 20 yıl önce 15 bin kişide bir rastlanırken, şimdi bu sayı 250 çocukta bir kişiye kadar çıkmış bulunuyor. Sevgi yoksunluğu sendromu görülen çocuklar, dokunmaktan ve dokunulmaktan hoşlanmıyor, göz temasları kurmakta güçlük çekiyor ve toplumsal çevre ile ilişkilerinde problemler yaşıyor.

Hastalığın, göz teması kuramama, konuşma problemi gibi belirtileri, otizmle benzerlik gösterse de otizmde, ritmik hareketler, sallanma gibi tipik hareketler sevgi yoksunluğu sendromunda görülmüyor. En önemli fark ise erken tespit edildiği takdirde sendrom, 6 ay ile 1 yıl arasında süren bir eğitim ile tedavi edilebilirken otizmdeki rehabilitasyon süresi çok daha uzun bir sürede gerçekleştiriliyor. Ancak sendrom erken teşhis edilmediği takdirde otizme doğru bir süreç de seyredebiliyor. Bebek doğduğu ilk ay içerisinde sadece annenin ağız çizgisini, ilk 3 ay içerisinde ise yüzünün tamamını görebilmeye başlıyor. Bu sebeple anne ile yoğun vakit geçiren bebek annenin yüz ifadeleri ve ruh durumundan etkileniyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Bülent Madi, "Çocuk, annenin ağzının aşağı doğru olup olamamasına göre keyif hormonu salgılar. Dokunma, göz teması bunların hepsi ile birlikte uyaran eksikliği başlar. Ama en önemlisi dokunmadır. Çocuk ilk olarak anne karnında titreşimleri alır." diye konuştu. Babanın da çocuk ile oyun oynaması, çocukla göz teması kurması önem taşıyor.

Psikolog Mehtap Kayaoğlu ise Anadolu kültüründe bebeğin doğduktan sonra kundakla birlikte anneye verildiğini hatırlatarak, bebek odası kavramının kültürümüze yerleşmesi ile ebeveyn ile bebeğin uzaklaştığına dikkat çekiyor. Ancak, Kayaoğlu son dönemde uluslararası kongrelerde de anne-bebek ten temasının vurgulandığı ve olumlu bir geri dönüş yaşandığını kaydetti.

ZAMAN

YORUMLAR 2
  • MEHTAP ÇİMEN 12 yıl önce Şikayet Et
    ilaydama-2. kapalı bir göz gibi.gözünü açınca maalesef geç olabiliyor.çünkü hep ilgi ve sevgi açlığınız olduğundan bunu içten olduğunu düşündüğünüz insanlarda ve buda pek tabi ki aile dışında aranıyor.ama onlar yazdığım gibi vicdanlarına göre bunu ya kullanıyor yada kullanıyor zaten.hayat ,bence aile içinde başlıyor.mutlaka aile olmak sevgiden geçiyor.özellikle anne ve baba sevgisinden.bana mail adresinizi verin çok detaylı yazabilirim eminim yeni ve trajı yüksek bir gerçek hayat hikayesi ile mesleğinizde bile ilerme kaydetmenize faydam olabilir.sevgi çok önemli,sevgisizlik ise en büyük boşluk.kader bu belki.
    Cevapla
  • MEHTAP ÇİMEN 12 yıl önce Şikayet Et
    ilaydama. ben yaşadığım bir gerçekten bahsetmek istiyorum.benden hile ve zorbalıkla boşanan bunlada yetinmeyen evladımın velayetini alan sevdiğim dediğim beyfendide yaşadığım şuydu.beni okuyanlarada özellikle çocuk büyütürken faydası olması açısından paylaşıyorum ki aile sevgi vermiyorsa şahıs bundan yoksun olduğu için tehlikenin nerden geleceğini göremiyor.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
İbrahim Hacıosmanoğlu'ndan istifa açıklaması!
Dünyanın en tehlikeli 20 şehri! Hayatta kalmanın en zor olduğu yer