Dumanlı: Meğer mesele daha derinmiş!
"Deniz Feneri şüphelilerini suçlarken aslan kesilenler adalet üzerine gölge düşerken de aynı celadetle kükreyebilmeli. Yoksa yandı gazetecilik" diyen Dumanlı, Hürriyet'i eleştirdi
Ekrem Dumanlı'nın köşe yazısından ilgili bölüm:
"Ne oldu, Karagümrük yandı mı?"
Ergenekon davaları ile ilgili ortaya çıkan en somut delilleri bile görmezden gelerek masumiyet karinesine, 'zanlılar kesinlikle suçsuzdur' anlamı yükleyenler, konu Deniz Feneri'ne gelince elde avuçta ne varsa her şeyi dibine kadar kullanıyor. Daha şimdiden Deniz Feneri şüphelilerini kesin suçlu ilan ettiler bile.
Hafta içinde yaşanan bir gözaltı bazı kesimlerin yargıya intikal eden davalarda ne denli yanlı olduğunu ve nasıl bir çifte standart gözettiğini gözler önüne serdi. Sunucu Uğur Arslan gözaltına alınır alınmaz adeta zil takıp oynayanlar, hem internetten hem de gazete manşetlerinden 'Karagümrük şimdi yandı' diyerek yürütülmekte olan soruşturmayı hakikaten bir yangın alanına çevirdi. Güya Arslan'ın "Karagümrük Yanıyor" adlı şiirine atıfta bulunuyorlardı; ancak gözaltına alınma haberinin her satırında bir kin ve intikam kokuyordu.
Benzer yayınları Zahid Akman'a yaptıklarında, RTÜK döneminden kalma hesapların bu sert dilde payının olduğunu düşünmüştüm. Aynı ölçüsüz üslubu Kanal 7 yöneticilerinden Mustafa Çelik ve Zekeriya Karaman için yaptıklarında, medyadaki rekabet hesaplaşması zannına kapılmıştım. Meğer mesele çok daha derinmiş. Bir sunucu gözaltına alındığında insan bu kadar zafer naraları atar mı? Sonuçta Uğur Arslan serbest bırakıldı. Demek ki Karagümrük yanmamış. Aslında yanan başka bir şey...
Deniz Feneri soruşturmasında korkunç bir gelişme yaşandı. İddialara göre soruşturmayı yürüten savcı devletin bir birimine soruşturma ile ilgili faks çekerken resmî evrakın bir bölümünün üstünü kapatıyor; hatta ilgili birimin konuya dair sorusuna da yanlış cevap veriyor. Belgede tahrifat yapmak ağır bir suç değil mi? Şayet iddialar doğruysa bu soruşturmayı yürüten savcı korkunç bir şüpheye neden olmuştur. Bakanlık müfettişleri olaya el koymuş; iddia doğruysa hesabı da ağır olmalı. Peki, bu önemli gelişmenin bir kısım medyada haber değeri taşıması gerekmez mi? Deniz Feneri şüphelilerini suçlarken aslan kesilenler adalet üzerine gölge düşerken de aynı celadetle kükreyebilmeli. Yoksa yandı gazetecilik...
Zaman
-
ali ateş 13 yıl önce Şikayet Etyargı bağımsızdır.. bırakın yargılansınlar.namuslu adamlarsa zaten serbest kalırlar.niye babanızın oğlu yakalanmış gibi vızıklıyorsunuz.herkes işlediği suçun bedelini ödesin.Beğen Toplam 2 beğeni
-
vehbisercan 13 yıl önce Şikayet EtYanmış olsa iyi, çürümüş, kokuşmuş!. Çürümüş, kokuşmuş gazeteciliğin adresidir Hürriyet! Ülkemiz için bir utanç vesilesidir.Beğen Toplam 2 beğeni
-
kadir sert 13 yıl önce Şikayet Etokutan ama kendisi okuma bilmeyen. yazıda nerde öyle bir cümle geçiyor yada deniz fenerini savunan bir kelime gördün çözdüğün şifreyi bizede söylede bizde görelim. kimsenin kimseyi denetlemesin dediği yok yargısız infaz var diye ortalığı yıkanların şimdi bir dava yüzünden g. altına alınan sanatçının hemen suçlu ilan edilmesi konu okumadan yorum yazma. sen git en iyi bildiğin işi yap türkü söyle.Beğen
-
nadir doğan 13 yıl önce Şikayet EtÇİFTE TELLİ MEDYASI HEP İKİ YÜZLÜ. Bugün büyük bir kin ve nefret ile halen suçlulukları ispat edilmeyen insanları gazete sayfalarına hırsız diye geçiren bunu bir linç kampanyasına dönüştüren milliyet,hürriyet... medyası aynı tepkiyi niye CHP NİN ALMANYA VAKIFLARINDAN yardım aldığına ilişkin belgeleri gazete sayfalarına taşımamıştı.İki yüzlülüğün,fırsatçılığın tescilli marka gazeteleri milliyet ve diğerleri.Beğen Toplam 1 beğeni
-
dasey 13 yıl önce Şikayet EtBU YAZILAR HAKLI OLABİLİR. ama geçen yılki kurban rezaletinin üstünü kimse örtemez kusura bakmayın....Beğen Toplam 3 beğeni