Deniz Feneri'nden bilirkişiye suç duyurusu
Bilirkişinin yaptığı milyonlarca liralık mali hatanın ortaya çıkması Türkiye Deniz Feneri Derneği'ni harekete geçirdi. Dernek, bilirkişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Metin Çolak'ın haberi
Almanya'daki Deniz Feneri e.V ile ilgili soruşturmaya kendi isimlerinin de hatalı bir biçimde dahil edildiğini belirten derneğin Genel Başkan Yardımcısı Recep Koçak, bilirkişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Türkiye Deniz Feneri Derneği, 2007'de Almanya'da başlatılan Deniz Feneri e.V soruşturması kapsamında hazırlanan ve tartışmalara sebep olan raporu hazırlayan bilirkişi heyeti hakkında suç duyurusunda bulundu. Raporda konuyla alakası bulunmamasına rağmen Türkiye Deniz Feneri Derneği'nin de soruşturmaya dahil edilmesine tepki gösteren derneğin Genel Başkan Yardımcısı Recep Koçak, skandal raporu kaleme alan İbrahim Aydoğan hakkında savcılığa 'gerçeğe aykırı rapor düzenlediği' iddiasıyla şikâyet dilekçesi verdi.
Bakırköy Adliyesi'ne gelen Deniz Feneri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Recep Koçak ve avukat Mehmet Yalçınkaya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmek üzeri suç duyurusu dilekçesini teslim etti. Adliye çıkışında kameraların karşısına geçen Koçak ve Yalçınkaya, suç duyurusuyla ilgili açıklama yaptı. Bilirkişi eliyle çok vahim bir hata yapılarak raporda 30 milyon liralık bir yolsuzluk varmış gibi gösterildiğini söyleyen Koçak, "Bilirkişi raporu öncelikle hukuki ve teknik bakımdan somut delil ve tespitlere dayanmaksızın hazırlanmıştır. Bu durum hukuken yok hükmündedir. Raporun üzerinde çeşitli rakamlarla oynanarak sanki bizim usulsüzlük ve yolsuzluk yaptığımız gösterilmeye çalışılmış. Biz Türkiye Deniz Feneri olarak savcılarla konuştuk ve Almanya'daki dernekle bağlantımızın olmadığını söyledik. Bu durum doğrulandı ancak bununla ilgili belge alamadık" şeklinde konuştu.
10 milyonluk tahrifat ortaya çıkmıştı
Mehmet Yalçınkaya, savcılığın talebiyle 8 Ağustos 2011 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda, derneğin Aytaç AŞ'den yaptığı alımlar ve ödemelerle ilgili hesapların altüst edildiğini öne sürmüştü. İddiaya göre, derneğin bir mal alımı karşılığında yaptığı 11 milyonluk ödeme kayıtlarda yok. Derneğin 1 milyonluk alımı ise başına 1 rakamı koyularak 11 milyona çıkarılmıştı. Dolayısıyla 10 milyon liralık daha açık ortaya çıkarılarak, toplamda 20 milyon liralık bir eksik ödeme gösteriliyordu.
Yalçınkaya, hafta başında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuruda önemli iddiaları gündeme getirmişti. Öncelikle bilirkişi raporunun 1. sayfasında 'İncelemeye verilenler' başlığında yapılan açıklamalar dikkat çekmişti. "34 adet klasör içerisindeki belgeler" ifadelerine yer veriliyor ancak incelemenin hangi somut delillere dayalı yapıldığı raporda belirtilmiyordu. Hakkında inceleme yapılan Aytaç AŞ'nin ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine sunulup sunulmadığı da raporda yer almıyordu. Bilirkişi incelemesi sırasında Türkiye Deniz Feneri'nin defterlerinin incelenmediği de ayrı bir konu. Ayrıca söz konusu raporun değişik sayfalarında mükerrer kayıtlar oluşturularak, derneğin 'fazladan ödeme yaptı' gibi gösterilmeye çalışıldığı da iddialar arasında.