‘Cehennem Kapısı’ zehir saçıyor

Denizli’de ‘Cehennem Kapısı’ olarak adlandırılan antik bölgeyi Alman uzmanlar inceledi, bitki ve hayvan ölümlerinde yüzde 91’e varan karbondioksit olduğunu ortaya çıkardı

Pamukkale’de 2013 yılında İtalyan arkeologlar tarafından ortaya çıkarılan ‘Cehennem Kapısı’ isimli antik kapının gizemi çözüldü. Antik Yunan’da yeraltı Tanrısı Hades’in ölümcül nefesini barındırdığı inanılan kapı yüzyıllardan beri gizemli ölümlere yol açtığı tespit edilmişti. Sıcak buharlara gitmek isteyen birçok böcek, kuş ve memelinin ölümünü Alman uzmanlar çözdü. 

Kurban törenleri 
 
Almanya’da bulunan Duisberg-Essen Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çalışmada kapı girişindeki havanın çok yüksek oranda karbondioksit içerdiği bu oranın yüzde 91’e ulaşabildiği açıklandı. Birçok canlının ölümüne yol açan gaz emisyonunun ise Babadağ fay hattının aktivitesinden kaynaklandığı belirtildi. Latince adıyla Plutonium, Yunanca’da ise Ploutonion olarak bilinen ‘Pluto’nun Kapısı’ Yunan-Roman mitolojisinde de büyük öneme sahipti. Frigya döneminde Hierapolis adını taşıyan Pamukkale’de yer alan Pluto’nun Kapısı girişinden çıkan zehirli gazlar sebebiyle zamanla Cehennem Kapısı adını aldı. Yunan filozof ve yazarların eserlerinde yer alan yapı yer altına açılan bir kapı olarak gösteriliyordu. Kapı antik çağlarda ölüler dünyasında açılan bir geçit olarak kabul ediliyor ve Yunan mitolojisinde Hades olarak geçen Pluto’ya adanan tapınağı temsil ediyordu. Pluto’ya kurban edilmek istenen hayvanlar tapınağa getirilerek zehirli gazlarla öldürülüyordu. 
 
‘Burası tehlikeli’ demişti
 
Eski Kazı Başkanı Ord. Prof. Dr. Francesco D’Andria, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada “Cehennem Kapısı’nın dünyada benzeri olmayan arkeolojik bir değeri var. Buradaki termal kaynaklardan zehirli gaz çıkıyor. Halen bu gaza maruz kalan küçük hayvanlar ve kuşların öldüğünü görüyoruz. Antik çağda insanlar buranın cehennem girişi olduğunu düşünmüşler. Burada boğalar kurban etmişler. Antik çağ yazarları da bu duruma şaşırmış ve kitaplarına bu olayı yazmışlar” demişti.