Nihayet Dergisinin Kasım sayısı çıktı
Nihayet Derginin Bu Ayki Konusu: Kamusal Alanda Müslüman Erkekler…
Erkek ve kadın kıyafetlerinin birbiri ile etkileşim halinde değişip dönüştüğünü göz ardı ettiğimizden olsa gerek, özellikle 1970’lerden beri hep muhafazakâr kadın kıyafetlerini, örtünmeyi, ‘yanlış’ ya da ‘fazla’ örtünmeyi tartışıyoruz.
Biz de tesettürün yalnızca kadınların meselesi olmadığı fikrinden yola çıkarak Kasım sayımızda erkek gardırobunu konu edindik.
İsmail Kara, Erkeklere de ‘Başörtüsü’ diyerek erkek tesettürünün dönüşen ahvalini yazdı.
M. Fatih Karakaya Giyinmenin Ekonomi-Politiği, Selim Demirci Muhafazakarlığa Din-Dar Geldi, Osman Bülent Manav “Carpe Diem” vs. “Hûş Der Dem” yazılarında muhafazakar erkeklerin kıyafetlerinde meydana gelen dönüşümü ele aldı.
Devlet Opera ve Bale’den emekli, şimdilerde Fatih Çarşamba’da terzilik yapan Hüseyin Yörük ile mütedeyyin erkeklerin giyim kuşamları üzerine konuştuk: Slim Fit ya da Selim Fit.
Farklı yaşlardaki erkeklerin kendi kıyafetleri ve modern kıyafetler üzerine değerlendirmelerini iki soruşturma altında ele aldık:
Şalvardan Pantolona, Pantolondan Şorta, Ya Sonra...
Kararsız Kimlikler, Kararsız Kıyafetler
Diriliş dizisi oyuncularıyla dizideki kostümleri ve gündelik kıyafetleri üzerinden erkek gardırobunu konuştuk: Şapkayı Alan Başı da Alır.
Zaman Tünelinde Seyrüsefer: Erkek Gardırobundan Gelip Geçenler yazısı erkek kıyafet modasında tarihi bir yolculuk...
Cihan Aktaş Tesettür Beraberliği’nde kadın ve erkeklerin tesettür birlikteliğini yazdı.
Mustafa Özel, Savaş ve Barış romanı üzerindeki değerlendirmelerine devam etti: Kahramanlara Değil, Velilere Muhtacız!