Ruh başka bedende tekrar doğar mı? Nursaçan Hoca cevapladı!

• HABER 7

Kanal 7 ekranlarında yayınlanan "Necmettin Nursaçan'la Sohbetler" programında ismini vermek istemeyen bir seyirci, 'Ben inanmadım' diyerek reenkarnasyon inancıyla eş düşecek nitelikteki bir sorusunu Nursaçan Hoca'ya yöneltti. 

Kaydettiği videoyu Kanal 7 İhbar Hattı üzerinden programa gönderen seyirci, 'Başka bedende dirilmek' sorusunu şu sözlerle iletti:

"Hocam bizim annemiz üç yıl önce bizi ve kardeşlerimizi terk ederek bir başkasıyla kaçıp gitti. Daha sonra bizimle barışmak istedi ve bir süre bizimle konuştu. Bu süre içerisinde yanındaki kişi bize dedi ki 'Ben dinle alakalı çok şey biliyorum. Biz bu bedende olmadan önce başka bir bedende yaratıldık. O ölünce biz yaratıldık... Ben açıkçası inanmadım. Bunu bir açıklar mısınız?"

Necmettin Nursaçan Hoca ise, video formatında hazırlanıp kendisine gönderilen bu soruyu şu şekilde cevapladı:

"Biz dünyada yaptığımız her şeyden sorumluyuz. Tıpkı Zilzal Suresi'nin 7 ve 8'inci Ayet-i Kerimeleri gibi. 

ARAPÇASI: 7. ve 8. Ayet-i Kerime:  فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْراً يَرَهُۜ  - وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَراًّ يَرَهُ

ARAPÇA OKUNUŞU: Femen ya'mel miskale zerretin hayran yerah (7), Ve men ya'mel miskale zerretin şerren yerah (8)

TÜRKÇE MEALİ: Kim bir zerre ağırlığınca hayır yaparsa, onu görür (7). Kim bir zerre ağırlığınca şer yaparsa, onu görür (8)."

Nursaçan Hoca, bu noktada vereceği cevabı güçlendirebilmek için Kaf Suresi ile Kehf Suresi'nden Ayet-i Kerimeler okudu. İşte, Nursaçan Hoca'nın okuduğu Ayet-i Kerimeler:

KAF SURESİ 18. AYET

ARAPÇASI: مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

ARAPÇA OKUNUŞU: Ma yelfızu min kavlin illa ledeyhi rakibun atidun.

TÜRKÇE MEALİ: Söylediği her söz, yanındaki hazır gözleyicilerce gözlenmektedir.

KEHF SURESİ 49. AYET

ARAPÇASI: وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا فِيهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هَذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً إِلَّا أَحْصَاهَا وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِرًا وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ أَحَدًا

ARAPÇA OKUNUŞU: Ve vudıal kitabu fe terel mucrimine muşfikine mimma fihi ve yekulune ya veyletena mali hazel kitabi la yugadiru sagireten ve la kebireten illa ahsaha, ve vecedu ma amilu hadıra, ve la yazlimu rabbuke ehada.

TÜRKÇE MEALİ: Ve kitap ortaya kondu. O zaman suçluların onda olanlardan ürperdiklerini görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitap ki, büyük-küçük saymadık hiçbir şey bırakmamış." derler. Yaptıkları her şeyi hazır buldular. Senin Rabb'in, hiç kimseye haksızlık yapmaz.

Nursaçan Hoca bu Ayet-i Kerimeleri anlamlarıyla beraber okur okumaz tekrar soruya döndü ve şu şekilde konuştu:

"Eski tabiriyle tenasuh, yeni haliyle reenkarnasyon... Yani ruh göçü denilen şey bizim inancımızla bağdaşmaz. (Muhsin Bay: Çünkü bu ahiret inancını yıkıyor değil mi hocam?) Tabii öyle... Bunlar hesaptan kurtulmak için böyle bir şey uyduruyorlar. 'Biz' diyorlar 'Daha önce bir bedendeydik. O beden öldü. Ondan sonra biz meydana çıktık. Bizim ruhumuz bir bedende taşınacak sonra bir başkasında çıkacak' Yok... Kesinlikle yok... Bizim inancımızla bu bağdaşmaz. (Muhsin Bay: Bazı Asya ülkelerinde inanıyorlar buna ama bizim inancımızda böyle bir şey yok) Kesinlikle yok. Yanlış..."

"RÜYAMDA CEHENNEMİ GÖRDÜM"

Aynı seyirci ikinci sorusunda bu kez "Hocam... Ben rüyamda cehennemi gördüm. Rüyamda bana 'Siz buraya atlayın' diyorlardı. Biz o an için atlıyorduk. Daha sonra karşımıza yemek yapan birileri çıktı. Ben de çocuğumu sordum. 'Kızımı istiyorum' dedim. Bunu da yorumlar mısınız hocam?"

Necmettin Nursaçan Hoca, ismini vermek istemeyen seyircinin 'Cehennem' temalı rüyasını rüya çeşitleri üzerinden şöyle irdeledi:

"Efendim bu konuda rahmani, şeytani şeklinde rüyalar vardır. Rahmani rüyalar güzel rüyalar görmektir ve Allah'a şükredip başkalarına söyleyebiliriz. Ancak şeytani rüyalar gördüğümüz zaman bunu başkalarına söylemeyiz, onun etki alanına da girmeyiz, sol tarafımıza üfleriz ve işi bitiririz. Bir de nefsani rüyalar var ki o da gündüz yaşadığımız şeylerin etki alanında kalarak gördüğümüz rüyalardır."

Sunucu Muhsin Bay, rüya bahsi işlenirken 'Peki Hocam, uyarıcı rüyalar olabilir mi?' diye sorunca Nursaçan Hoca, ilk önce Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'e (S.A.V.) dayandırılan bir Hadis-i Şerifi okuyarak şu cevabı verdi:

ARAPÇASI: عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ ﺍللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: [قَالَ رَسُولُ ﺍللّٰهِ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ): لَمْ يَبْقَ بَعْدِى مِنَ النُّبُوَّةِ إﻻَّ الْمُبَشِّرَاتُ. قَالُوا: وَمَا الْمُبَشِّرَاتُ؟ قالَ: الرُّؤْيَا الصَّالِحَةُ]. أخرجه البخارى متصلا، ومالك عن عطاء مرسلا.وزاد: يَرَاهَا الرَّجُلُ المُسْلِمُ أوْ تُرَى لَهُ .

TÜRKÇE MEALİ: "Benden sonra, peygamberlikten sadece mübeşşirat (müjdeciler) kalacaktır!" Yanındakiler sordu: "Mübeşşirat da nedir?" "Salih rüyadır!" diye cevap verdi." Muvatta'nın rivayetinde şu ziyade var: "Salih rüyayı salih kişi görür veya ona gösterilir."

KAYNAK: Hazreti Ebu Hureyre (A.S.)

"Biz buna müjdeci rüyalar diyelim... Peygamber Efendimizin vahiy müddeti ne kadardır? 23 yıldır... 23 yılın 6 ayı rüya-i sadıkadır. Yani arada Cibril (A.S.) yoktur. Peygamber Efendimizin gördüğü rüyalar şafak gibi apaçık meydana çıkıyor. 6 ayı böyleydi. Elbette kolay değildir mülkün sahibi ile muhatap olmak..."