Cuma Hutbesi Konusu 19 Temmuz 2024! Diyanet İşleri hutbenin tam metnini paylaştı

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 19 Temmuz 2024 tarihli Cuma Hutbesinin konusunu açıkladı. Bugün Camilerde "Müslüman Takva Sahibidir" konusu ele alınacak.

Cuma Hutbesi Konusu 19 Temmuz 2024! Diyanet İşleri hutbenin tam metnini paylaştı
Cuma Hutbesi Konusu 19 Temmuz 2024! Diyanet İşleri hutbenin tam metnini paylaştı
GİRİŞ 19.07.2024 09:36 GÜNCELLEME 19.07.2024 09:36
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi de hayırlıdır. Bunlar, Allah’ın ayetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İnsanlık, ilk günden beri bütün peygamberlerin üzerinde ittifak ettikleri bir söz öğrenmiştir: Şayet utanmıyorsan dilediğini yap!”[2]

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam, yeme içmeden söz ve davranışa, giyim kuşamdan alışveriş ve eğlenceye kadar hayatın her alanında belli ölçüler koymuştur. Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de bunları haber vermiş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise yaşayarak bizlere öğretmiştir. Bu ölçülere riayet etmeye takva sahibi olmak diyoruz.

Takva, Allah’tan hakkıyla sakınmaktır. İyiliğe yönelmek kötülükten uzak durmaktır. Her türlü günah ve haramdan korunmaktır. Rabbimizin her an bizi görüp gözettiği, yaptığımız her şeyden haberdar olduğu bilinciyle yaşamaktır. Ölümü, yeniden dirilişi, hesabı, cennet ve cehennemi unutmadan bir ömür geçirmektir.

Değerli Müslümanlar!

Takva, kalbimize yerleşince gönlümüz iyiliklerin merkezi haline gelir. Riya, kibir, gurur ve gösteriş gibi kötü duygulardan bizi arındırır. Takva, dilimize yansıyınca sözlerimiz doğru ve güzel olur. Gıybet, yalan, dedikodu ve iftira gibi afetlerden bizi uzak tutar. Takva, zihnimize yön verince davranışlarımız nezaket ve zarafete, merhamet ve adalete, ülfet ve muhabbete dönüşür. Zulüm, haksızlık ve şiddet gibi dünyamızı karartan kötülükler hayatımızda yer bulamaz.

Kıymetli Müminler!

Takva, giyim kuşamda kendini gösterince bedenimizin saygınlığını koruruz. Zira kadın erkek her insanın beden mahremiyeti vardır. Yüce dinimiz İslam, bu mahremiyetin zarar görmemesi için; bedenimizin örtülmesi gereken yerlerini örtmemizi, başkalarına teşhir etmememizi emretmiştir. Kadınlar için yabancı erkeklerin yanında ve evlerinin dışına çıkarken örtülmesi gereken yerler; yüz, eller ve ayaklar hariç bedenin tamamıdır. Erkeklerde ise göbek ile diz kapağı arasıdır. Uzuvları belli eden dar ya da açık elbise giymek, Rabbimizin emaneti olan bedenin saygınlığını ihlal etmektir. Şu husus unutulmamalıdır ki, tesettür her şeyden önce Allah’ın bir emridir, kişisel bir tercih değildir. Tesettür müminin süsüdür, fıtri bir gerekliliktir. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Allah halîmdir, hayâ sahibidir, kusurları örtendir. Hayâyı ve örtünmeyi sever.”[3]

Aziz Müslümanlar!

Takva; nişan, nikâh ve düğün merasimlerimize yansıdığında yuvalarımız huzur, mutluluk ve muhabbet üzere inşa edilir. İslam, meşru çerçevede düğünlerde eğlenmeye müsaade etmiştir. Ancak, yüksek sesle çevreye rahatsızlık verilen, alkolün tüketildiği, mahremiyet sınırlarının ihlal edildiği, yolların kapatıldığı, sevinçleri hüzne çeviren silahla kutlama yapıldığı bir düğün eğlencesi dinimizde yoktur ve İslam ahlakına uygun değildir. Ayrıca evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamalar, hem evlenen çiftlerin hem de ailelerin maddi ve manevi birçok sıkıntıya düşmelerine sebep olmaktadır. Bu da gençlerimizin ya hiç evlenmemelerine ya da evliliklerini geciktirmelerine yol açmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: إِنَّ أَعْظَمَ النِّكَاحِ بَرَكَةً أَيْسَرُهُ مُؤْنَةً “En bereketli nikâh, külfeti en az olandır.”[4]

Değerli Müminler!

Takva şuurunu hayatımızın her anına ve alanına hâkim kılmanın gayretinde olalım. Saygınlığımızı zedeleyen, insan onuruyla bağdaşmayan her türlü yanlış söz, tutum ve davranıştan uzak duralım. Unutmayalım ki, dünyamızı mamur, ahiretimizi cennet kılacak olan; imanımız, salih amellerimiz, güzel ahlakımız ve sorumluluk bilincimizdir.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in yaptığı şu duayla bitiriyorum: “Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”[5]

[1] A’râf, 7/26.

[2] Buhârî, Edeb, 78.

[3] Nesâî, Gusül, 7.

[4] İbn Hanbel, VI, 83.

[5] Müslim, Zikir, 72.

Ahmet Işık Haber7.com - Muhabir
Haber 7 - Ahmet Işık

Editör Hakkında

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünden (İngilizce-Almanca) 2015 yılında mezun oldu. 6 yıllık gazeteci. TRT’de staj yaptı. Haber7.com’da mesleğe ilk adımı atarak internet haberciliğine başladı. Haber7.com’da mesleki hayatına devam etmektedir.
YORUMLAR 3
  • Alim 4 ay önce Şikayet Et
    Kurandaki açık emirlere uymayanlar ne kadar takva sahibi olabilir.
    Cevapla
  • Bayındır 4 ay önce Şikayet Et
    Bu ülkede takva sahibi müslümanmı ülkenin en fazla yüzde ikisi müslüman gerçek Müslüman yoksa bu kadar vicdansızlık bu kadar serbest piyasa diye hırsızlık yapılmaz.Hıristiyan ,yahudiler ve dinsiz milletler bile bu ülke insanları kadar vicdansız değil.Yayınlamayacağınızı bile bile yazıyorum hiç olmazsa bu allahsızların olduğunu içime atmıyorum rahatlıyorum söyleyerek.
    Cevapla
  • Alp 4 ay önce Şikayet Et
    Amiin
    Cevapla
DİĞER HABERLER
HÜRJET'in ikinci prototipi yeni boyasıyla gökyüzüne havalandı
Türk savunma sanayisi Pakistan ordusuna güç katacak