Kafirun suresi okunuşu ve Diyanet anlamı! Kafirun (kulya eyyühel kafirun) ne için okunur?
Kuran'ın son cüzünde bulunan ve namazlarda okunan zammı surelerden biri olan Kafirun suresinin Arapça ve Türkçe okunuşunu, Diyanet mealini ve faziletlerini haberimizde bulabilirsiniz.
Arapçada "Kafirler, inkarcılar" anlamına gelen Kafirun suresi, Müslüman olanlarla olmayanların inanç konusundaki farklılığını ele alır. Kuran'da 30. cüzde yer alan sure, 6 ayetten oluşur. Halk arasında "kulya eyyühel kafirun" olarak da bilinir. Namaz surelerinden biri olan Kafirun suresinin anlamı ve okunuşu merak edildi.
KAFİRUN SURESİ OKUNUŞU
-
Kafirun suresi Arapça okunuşu:
-
Kafirun suresi Türkçe okunuşu:
Bismillahirrahmanirrahim
- Kul yâ eyyühel-kâfirûn.
- Lâ e'budu mâ te'budûn.
- Ve lâ entüm âbudûne mâ a'bud.
- Ve lâ ene âbudun mâ abdettüm.
- Ve lâ entüm âbidûne mâ a'bud.
- Lekum dînikum ve liye dîn.
Kısa namaz sureleri (zammı sureler)! Namaz kılarken sure sıralaması nasıl olur
KAFİRUN SURESİ TÜRKÇE ANLAMI, DİYANET MEALİ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
- De ki: "Ey inkârcılar!
- Ben sizin tapmakta olduğunuz şeylere tapmam.
- Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
- Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
- Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
- Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
KAFİRUN SURESİ HANGİ OLAY ÜZERİNE İNDİRİLMİŞTİR?
Tefsirlerde Kafirun suresinin iniş sebebine ilişkin şu ifadelere rastlanır: Kureyşin önde gelenlerinden bir grup Hz. Peygambere gelip "Ey Muhammed! Bir yıl biz senin ilâhına tapalım, bir yıl da sen bizim ilâhımıza tap; böylece anlaşmış oluruz. Eğer senin bildirdiklerin bizim inandığımızdan daha doğru ise ondan biz de istifade etmiş oluruz; bizim taptığımız senin taptığından hayırlı ise bu takdirde sen ondan faydalanmış olursun." demişlerdir. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Kendisine şirk koşmaktan Allah’a sığınırım" şeklinde cevap vermiştir. Bu olay üzerine Kafirun suresi nazil olmuştur.
Kureyş suresi: Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve faziletleri
KAFİRUN SURESİ FAZİLETLERİ
Sure, İslam inanç sisteminin temeli olan tevhit ilkesini ele alır. İbadetin yalnızca Allah için olacağı ve hiçbir şekilde Allah'a ortak koşulmamasını vurgular.
Bunun yanı sıra toplumsal düzende din ve ibadet özgürlüğüne dikkat çekilmiştir. Buna göre kimse, bir başkasının ibadetini engelleme ve ona dil uzatma hakkına sahip değildir. Ayette geçen "Sizin dininiz size, benim dinim bana" ifadesi bu ilkeyi ortaya koymaktadır.
Aynı zamanda İslam dininin ilkelerinin net bir şekilde korunması ve inkarcılar istiyor diye inanç temellerinde değişiklik ve gevşeklik yapılamaması vurgulanmıştır.