Nabi Avcı: Bu numarayı yüz sene önce de yaşadık

Bakan Nabi Avcı Eskişehir Anemon Otel'de düzenlenen Ak Parti İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Toplantıda 15 Temmuz gecesi yaşanan olayların video gösterimi sunuldu.

'15 YILDAN BERİ TÜRKİYE BU SALDIRILARLA KARŞI KARŞIYAYDI'

Bakan Avcı yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi Türkiye'de milyonlarca kişinin sokağa çıktığını söyleyerek şöyle devam etti:

"O gecenin görüntüleri, aslında o gece birden bire ortaya çıkmadı, 15 yıldan beri Ak Parti iktidarı ve Ak Parti iktidarı üzerinden Türkiye bu saldırılarla karşı karşıyaydı. Değişik kılıklarda, değişik senaryolarla 2002'den beri bu saldırılar masanın altından, kenardan, sağdan soldan örtülü operasyonlarla sürdürülüyordu. Ama başta sayın cumhurbaşkanımız, başbakanımız olmak üzere Ak Parti kadroları bu süreçle hani bizde bir deyim vardır, kan tükürürüz kızılcık şerbeti içtim deriz. Millete bu oynanan oyunları hissettirmemek için, milletin moralini bozmamak için, milletin bütün bu tezgahlar karşısında demolize olmaması için, olabildiğince bunları kendi içine atarak ve gerekli tedbirleri alarak sürdürdük. Ama 15 Temmuz gecesi her şeyleri ile ortaya döküldüler. Hem içerideki, hem dışarıdaki tüm bağlantılarıyla, maskesiz bir biçimde ortalığa döküldüler ve milletten gereken cevabı aldılar. Allah milletimizden razı olsun. Gerçekten o gece bütün şehirlerimizde binlerce, on binlerce, yüz binlerce ve milyonlarca insan sokaklardaydı." 

'TANKLARIN ÖNÜNDE DURMADILAR,ÜZERLERİNE ÇIKTILAR'

Yıllar önce Çin'de bir gencin tankın önünde durduğunu ve çekilen bu fotoğrafın demokrasi mücadelesinin bir sembolü olarak medyada yıllarca servis edildiğini söyleyen bakan Avcı, "15 Temmuz gecesi Türkiye'de öyle bir kişi, beş kişi on kişi, yüz kişi değil, on binler, yüz binler tankların önünde durmadılar, tankların önlerine uzandılar, tankların üzerlerine çıktılar. Ve batı medyası Çinli gence gösterdiği alakanın 10 binde birini bile bu milyonlara göstermedi" dedi. 

'ERDOĞAN ÜZERİNDEN BİRTAKIM SÖYLEMLER GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR' 

Bazı yabancı basın yayın kuruluşlarının tarafsız olmadıklarını söyleyen bakan Nabi Avcı şöyle konuştu: 

"Öyle bağımsız habercilik yapıyoruz, bağımsız yayıncılık yapıyoruz hikayelerini bize anlatmasınlar. Biz kimin, kiminle nasıl iş tuttuğunu da çok iyi biliyoruz. Ve bunun yeni bir şey olmadığını da biliyoruz. Bizim tarihi tecrübemiz bunun yeni bir şey olmadığını da bize gösteriyor. Bakın yüz sene önce de benzer şeyler Türkiye üzerinde oynanıyordu. Şimdi doğrudan Türkiye diyemedikleri için, doğrudan bütün Türkiye'yi karşılarına almamak için akıllarınca ince bir numara yaparak cumhurbaşkanı üzerinden, sayın Recep Tayyip Erdoğan üzerinden bir takım söylemler geliştirmeye çalışıyorlar. İşte 'diktatör' vesaire gibi birtakım söylemlerle sanki problem Türkiye ile batı arasında değil de dünya ile sayın Erdoğan arasındaymış gibi takdim ederlerse daha başarılı olacağını zannediyorlar. Biz numarayı biliyoruz, biz bu numarayı yüz sene önce de yaşadık. Meselenin o zaman nasıl Sultan Abdülhamit olmadığı Türkiye olduğu gerçeğini bugün artık daha iyi görüyorsak, bugün de meselenin Recep Tayyip Erdoğan meselesi olmadığını, meselenin Türkiye meselesi olduğunu, meselenin Türkiye’nin iddialarını artık pervasızca kimseye boyun bükmeden gür bir sesle dile getirebiliyor olması olduğunu biz biliyoruz. Onlar da biliyorlar. Onun için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama burada atladıkları bir şey var. Milleti yanlış tanıdılar. 15 Temmuz gecesi olduğu gibi bir millet var. Bunlar içerideki ve dışarıdaki uzantıların son çırpınışları." 

Bakan Avcı, kısa bir süre önce yayınlanmış bir karikatür kitabını da kürsüden kalabalığa göstererek, geçmişte de Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını söyledi.

Avcı, "Roni Margulies okumakta her zaman zorlanıyorum, kusurumuza bakmasın Roni Bey. Korkunç Türk, Batı’nın gördüğü Türk adı altında kitaplaştırdı bunu. Burada birkaç örneğini verdiği şeylere baktığınız zaman şu karikatürlerin kendisini kapatıp alttaki yazıyı okusanız sanki bugünün Türkiye’sine ilişkin bir sahne varmış gibi anlarsınız. Bir sene önceki şeylerde bile aynı önyargılar, aynı stereotipler, klişe tipler buralarda. 100 sene öncesinde de bunlar var" dedi.