Armitage: AB artık Türkiye için çekici değil
Emekli büyükelçi Armitage’ye göre Türkiye’nin AB üyeliği Merkel ve Sarkozy olduğu sürece imkânsız. Ayrıca büyüyen Türkiye için AB’ye katılım çok çekici bir model de değil...
Milliyet Gazetesi yazarı Mehveş Evin, ‘Derin Amerika’ Richard Armitage’le ofisinde görüştü.
Emekli büyükelçi Armitage’ye göre Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği Merkel ve Sarkozy olduğu sürece imkânsız. Ayrıca ekonomik olarak büyüyen Türkiye için AB’ye katılım şu anda çok çekici bir model de değil...
Washington yaza geçmeye hazır... Gökyüzü sık sık bulutlansa, yağmur aniden boşalıverse de hava eskilerin tabiriyle limonata gibi.
Emekli büyükelçi Richard Armitage ile Arlington’daki klimalı ofisinde buluşuyoruz. Armitage International’ı 2005’te; Bush hükümetinin Dışişleri Bakan Yardımcısı görevini bıraktıktan sonra kurmuş. Uluslararası deneyimini, iş ilişkilerini geliştirmek, stratejik danışmanlık vermek için kullanıyor. 2006’dan beri Conoco Phillips petrol şirketinin yönetim kurulunda. İki yıldır da Amerikan Türk Konseyi’nin (ATC) yönetim kurulu başkanı.
Büyükelçi Armitage -hâlâ bu şekilde hitap ediliyor- işi gereği kâh Avustralya’da, kâh Singapur’da... Kendisine “Neden bu kadar seyahat ediyorsun?” diye soranlara kocaman, çatırtılı bir kahkahayla “Çünkü paranın olduğu yer orası” diye cevap veriyor.
CIA için adı geçti
Armitage, Türkiye’de geniş kitlelerce pek tanınmayabilir... Ancak kendisi için “derin Amerika” desek yanlış olmaz. Halen Amerikan yönetiminin kilit isimleriyle temasta. Türkiye’ye yaptığı ziyarette ise bakanlarla, askerle ve işadamlarıyla bire bir görüşüyor. İsmini “google”ladığınızda karşınıza ilginç bir hayat hikâyesi çıkıyor...
Vietnam Savaşı’nda başlayan parlak askeri görevini 70’lerde Savunma Bakanlığı’na atanarak sürdüren, 80’lerde Reagan’ın dış politika danışmanlığını yapan Armitage, dünya çapında sayısız askeri ve siyasi ilişki yürüttü. Bush’un “şahin”lerinden değil, Colin Powell’ın takımındandı.
Bir ara medyada CIA’in başına geçeceği söylentisi çıktı. Ancak, Armitage 2007’de devlet hizmetini tamamen bıraktı.
Armitage hakkında son derecede enteresan bir başka bilgi de, 2003’te patlayan Plame skandalındaki rolü. Valerie Plame adlı CIA görevlisinin ismini bir gazeteciye sızdıran kişi olduğu yıllar sonra kamuya açıkladı.
Slogan iyi, gerçeklik başka
Armitage, uzun boylu, kalıplı biri. Pek çok soruya politik, genel çizgiler içinde cevap veriyor. Türkiye’deki kimi gelişmelere hâkim, ancak konsantrasyonu daha ziyade askeri ve ekonomik meselelere yoğunlaşıyor. Görüşmemizden başlıklar:
“TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ DÜZELİYOR: Bana göre iki nedeni var: 1) Askeri anlamda, halen fırkateynlerin transferi sürecindeyiz. (ABD’nin hibe edeceği fakat Türkiye’nin yanaşmadığı iki fırkateyni kastediyor). Üç Cobra helikopterinin alımı tamamlanıyor. Ayrıca PKK’ya karşı desteğimiz sürüyor. 2) “Arap Baharı” dalga dalga yayılıyor. Komşularla sıfır problem iyi bir slogan ama gerçekte meseleler çok daha zorlu. Başbakan Erdoğan’ın Esad’ın reformlarını hızlandırmasını söylemesi Türkiye açısından çok anlaşılır. İran sorununu aştık. Merkezde olan, İsrail’le ilişkiler.
İSRAİL ÖZÜR DİLEMEZ: Filistin’e giden ilk gemide iki tarafta da çok sayıda iletişim sorunu yaşandı. Şu sıralar Ortadoğu’da çok fazla belirsizlik var. İkinci yardım gemisinin ne olacağını seçimden sonra görebiliriz. Ama İsrail özür diler mi derseniz, hayır dilemez.
AKP’YE EKONOMİDE HAKKINI VERMELİ: AK Parti iyi durumda görünüyor. İstanbul’daki dostlarımız, “AKP’yi sevmiyoruz ama yüzde 8 büyüme hızı istikrar getirdi” diyor. CHP lideri de popüler oldu. Geçen yaz yaptığımız ziyarette görüşme şerefine eriştik. Ama tam olarak bir tema yakalayabilmiş gibi durmuyor.
PKK ÇEKİÇ GİBİ: Genel olarak terör azaldı. PKK siyasi bir enstrüman mı olacak, askeri mi? Görünen o ki PKK, hükümeti zorlamak isteyen bir çekiç gibi. Hükümetin yerinde olsam büyük rahatsızlık duyardım.
ASKERİN ROLÜ EVRİLDİ: Askerin rolünün değişmesi, toplumun evrimiyle ilgili. Asker, tarihsel süreçte Türkiye’nin bel kemiği oldu. Hakkını vermeli. Şimdi askerin rolü de değişiyor.
AB ÜYELİĞİ ÇEKİCİ DEĞİL: Türkiye’nin gidişatı, basın özgürlüğü, kadınların konumu, yasal süreçte daha fazla şeffaflık gibi sorunlar olmasına rağmen, iyi yönde. AB üyeliğine kabulünüzü yıllardır destekliyoruz. Ancak Sarkozy ve Merkel varken bu pek mümkün görünmüyor. Bay Erdoğan da bunu anladı. Fikren vazgeçmediler ancak beklemeyecekler. Hem Türkiye, ekonomik anlamda dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden. AB’ye katılım şu anda çok çekici bir model değil.
KÜRT POLİTİKASI BAŞARILI
Türkiye’de iktidarın yanlış politikalar yürüttüğünü düşünenler var. Burada da halkın %48’i Obama’yı desteklemiyor. PKK terörü yüzünden kaç Türk vatandaşı öldü? Bence Kürtlerin çoğunluğu, AKP’nin yaptıklarını onaylıyor. Askerin neden PKK’lıları yok etmek istediğini anlıyorum. Ben de isterdim! Hükümetteyken PKK’ya karşı askeri yardımı destekledim. Şu anda da ülkemin istihbarat yardımı yapmasından gurur duyuyorum. Neyimiz varsa paylaşıyoruz.”
Büyükelçi Armitage ile sohbetimiz sona erdiğinde “hükümetten üst düzey bir ismin” kendisine söylediği bir cümleyi aktarıyor:
“Bir ülke veya insan için en iyi politika, sakınılamayacak olanı yönetmek. Ve yönetilemez olandan sakınmak.”
Bildiğim kadarıyla bu terim, iklim değişikliği için, çevre bilimcileri tarafından kullanılıyor. Ancak çevresel konular, enerji işleriyle yakinen ilgilenen Armitage’ın ilgi alanına hiç mi hiç girmiyor.